CHP Samsun milletvekili aday adayı, eski Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı İsmail Tutoğlu, polis baskınıyla Bank Asya yönetimine el konulmasını eleştirdi. Tutoğlu, "Toplumun tüm kesimlerini düşman olarak ilan ediyorlar. Ve onları sindirmeye çalışıyorlar." dedi.

CHP Samsun milletvekili aday adayı İsmail Tutoğlu, CHP Bafra İlçe Teşkilatını ziyaret etti.
İlçe Başkanı Nihat Oktay teşkilatın Bafra ve bölgesinde yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler aktardı. Ardından partililere hitap eden CHP Samsun milletvekili aday adayı, eski Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı İsmail Tutoğlu ise Bafra'da ekonomik durumun hiç de iç açıcı olmadığını dile getirdi. Tutoğlu, "Bafra’da markette Adana domatesi satılıyor. Buradaki tarımın ne durumda olduğunu anlatan en güzel durum budur. Bakın emeklinin, esnafın durumu belli. Samsun’da 2002 yılında 2 tane icra dairesi varken şu anda ise 8 tane var 9. icra dairesi kurulmak üzere. Ekonomik durumumuzu net gösteren bir tablodur bu. Samsun Diyarbakır’dan sonra en fazla işsizliğin olduğu şehirdir. Bu kadar işsizin olduğu şehirde, bu kadar sorunların yaşandığı bir şehirde insanlar ne yapacağını bilmez durumda. Bu zamanda bir şeylere karşı çıktığında hemen seni suçlu olarak kabul ediyorlar. Ve cezalandırabiliyorlar. Hapse atabiliyorlar. Ve bir gün bakıyorsun o içeriye attıklarını dışarı çıkarıyorlar. Soruyoruz ya bunlar suçluysa niye çıkarttınız, değilse neden hapse attınız. Bakın adalet herkese lazımdır. Adalet eğer gerçekten bir adalet yoksa o ülkede huzur da olmaz ekmek de olmaz barış da olmaz kardeşlik de olmaz. O zaman adaletin yeniden tescil edilmesi gerekir. Bunu da CHP iktidarında yapacağız." şeklinde konuştu.

TMSF’nin polis baskınıyla Bank Asya yönetimine el koymasını da değerlendiren Tutoğlu, şunları söyledi: "Türkiye gündemi her zaman olduğu gibi düşmanlık üzerine kurulan politikalardan yaratılmaya çalışılıyor. Her dönemde toplumun bir kesimini düşman ilan ediyorlar. Ve o kesimin üzerine gidiyorlar. Bir gün bakıyorsunuz Ergenekoncu diyorlar, bir gün paralel yapı diyorlar, bir gün asker, öğretmen, esnaf diyorlar. Yani toplumun tüm kesimlerini düşman olarak ilan ediyorlar. Ve onları sindirmeye çalışıyorlar. Ancak toplumumuz bu süreçte tüm bu haksızlıklara ve adaletsizliklere kaşı dimdik ayakta durmaya devam ediyor. Ve mücadelesini bu AKP iktidarından kurtulana kadar da sürdürecektir. Bu sorunları aşmanın yolu halkın tüm bu yapılan olumsuzluklar karşısında artık yeter demesinden geçiyor. CHP de bu noktada üzerine düşeni yapacak ve halkın umudu olarak önümüzdeki dönemde iktidara gelecektir. Halkımız bu haramilerin saltanatını yıkacaktır. Ayakkabı kutularında taşınan paralar yerine, halkın cebinde taşınan paralar dönemine geçilecektir. Özellikle AKP iktidarının son yıllarda yaptığı politikaların en belirgini yani toplumda kim muhalifse onun üzerine gidiliyor. Ve çeşitli suçlar oluşturularak bunları cezalandırmaya çalışıyorlar. Bu bir gün basın oluyor, bir gün gazeteciler oluyor, bugünlerde ise banka oluyor. Zaten AKP iktidarına en büyük eleştirilerimizden biri de şudur: AKP iktidara geldiğinde ülkemizin bankaları vardı. Var olan bankaları da bir şekilde sindirmeye çalışıyorlar. AKP iktidarı TMSF ve başka araçlarla bankaları yok etmeye çalışıyor. Aslında bankalarla değil başka politikaları uygulamak için onu yapıyor. Kendisine muhalif olanları sindirmek için yapıyor. Bu noktada da örgütlenerek güçlü bir şekilde karşı durursak bu sorunların tamamını çözeriz. Tek tek kurtuluş olmadığını düşünüyorum. Hep birlikte kurtuluşun olduğuna inanıyorum. Hep birlikte aynı şekilde bu AKP iktidarına mücadelemizi yürütürsek bu sorunların hepsini aşarız. Son olarak şunları söylemek isterim ki hiçbir iktidar yanlışlar üzerine, hırsızlıklar, yolsuzluklar, yalanlar üzerine iktidarını bu kadar uzun süre sürdüremez. Mutlaka bu bir gün sona erecektir. Halkımızın güzel bir sözü vardır. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar diyorlar. Yatsı da yaklaşıyor diyorum."