[IMG]http://image.haber7.com/haber/70565.jpg[/IMG] Gelin isterseniz iktidar partisi [B]AKP[/B] ile muhalefet partileri [B]CHP[/B] ve [B]MHP[/B]'nin gereksiz konuşmalarına şöyle bir göz atalım”¦ [U][B]AKP İşine Bakmalı, Sözlere Değil![/B][/U] Çok iyi biliyoruz ki AKP iktidara geldiğinden beridir en çok uğraştığı muhalefet, [B]anamuhalefet partisi CHP'[/B]dir. Deniz Baykal, iktidarı sürekli eleştirirken [B]Recep Tayyip Erdoğan[/B] da bu eleştirilere illa ki cevap vermek zorunda. Öyle ki bu cevaplar bazen hiç alâkasız ve gereksiz konular üzerinde yoğunlaşıyor. E tabii birbirlerini rencide edici açıklar bulduklarını zannediyorlar ama toplumun gözü önünde itibarlarının ne kadar düştüğünün farkında bile değiller. Halbuki iktidarla muhalefet arasında tartışılması gereken konular, ülke meseleleri ve vatandaşın huzurudur. [B]Ama maalesef AKP ve CHP kişisel ve kurumsal itibar derdindeler. [/B]Yani ülke meselelerini ve vatandaşın huzuru unutulmuş durumda. CHP ne derse desin, AKP bu söylemleri kişisel ve kurumsal meseleler haline getirmemeli ve toplumun daha rahat ve refah bir yaşama kavuşması, ülkenin sorunlarının çözülmesi ekseninde tartışmalarını yapmalıdır. [U][B]CHP Sütten Çıkmış Ak Kaşık mı?[/B][/U] Peki CHP sütten çıkmış ak kaşık mıdır? Elbette değildir. Sürekli AKP'yi eleştiren, eleştirilerini çözüm yollarıyla süslemeyen, sürekli gerginlik yaratan bir anamuhalefet partisi durumuna gelmiştir CHP. Deniz Baykal'ın devamlı Recep Tayip Erdoğan'la olan münakaşaları, CHP'yi CHP olmaktan çıkarmış ve [B]“Deniz Baykal Partisi”[/B] olmaya sürüklemiştir. Öyle ki [B]1992[/B] yılından beri Genel Başkanlığını yaptığı CHP ile ismi bu kadar özdeşleşmesine rağmen [U]17 senedir[/U] hâlâ iktidara gelmiş ve [B]Başbakan [/B]olmuş değil. [B]Bu siyasi bir başarı mıdır, varsın onu da CHP yönetimi düşünsün![/B] Ama [U]17 seneden[/U] beri Deniz Baykal'ı Genel Başkan olarak seçtiklerine göre demek ki bu söylediğim onlara göre bir başarıdır. [U][B]Gelemezsiniz ki Gidesiniz![/B][/U] Alıştığımız [B]Erdoğan-Baykal münakaşalarında[/B] geçenlerde ilginç bir polemik yaşandı. Baykal'ın son eleştirisine ağır bir şekilde cevap veren Erdoğan, Baykal'ın [U]71 yaşına [/U]girdiği şu zamana kadar CHP olarak neler yaptığını sorguladı ve CHP Genel Başkanı olduğu zamandan beri [U]daha Başbakan olamadığını[/U] söyleyerek Baykal'ın bu işi yapamadığını imâ etti. Sonra da Baykal'ın bu başarısızlıkları yaşamasına rağmen hâlâ partinin başında olduğunu eleştirerek, [B]“Artık gidin!”[/B] diye seslendi. Gördüğünüz gibi [U]Erdoğan-Baykal arasındaki polemikler kişisel meselelere dönüşüyor.[/U] Erdoğan'ın bu ağır sözlerine partisinin Meclis Grubu toplantısında cevap veren Baykal, Erdoğan'ın [B]“Gidin!”[/B] sözüne karşılık ne cevap verirse beğenirsiniz? [B]“Daha gelmedik ki gidelim!”[/B] gibi yüz kızartıcı bir cevabı Baykal'ın üstelik [B]gülümseyerek[/B] söylemesi, inanın CHP'nin düştüğü trajediyi gözler önüne seriyor. Öyle ki bir partinin genel başkanı, başarısızlığını böyle savunuyorsa o genel başkan o partide olduktan sonra o parti iflah olmaz. Yani kısacası Deniz Baykal, CHP'nin başında ne kadar kalırsa CHP o kadar zarardadır. [IMG]http://yerel.gozlemgazetesi.com.tr/resim/bahceli1(2).jpg[/IMG] [U][B]Bahçeli Ancak Bağırıyor![/B][/U] Bir başka üzüntü veren polemik de [B]MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli[/B] ve Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşandı. Aslında Bahçeli'nin bu son sözlerine Erdoğan henüz cevap vermedi ama Bahçeli de olmayan suni bir gündem yaratmaya çalıştı. CHP'den sonra iktidarın yaptığı işleri denetleyecek ve sorgulayacak olan muhalefet partisi olan MHP, nedense yapılan işlerden çok yine [U]Başbakan ve AKP[/U] hakkında eleştiri yapmaktan kendisini alamıyor. Bahçeli, Erdoğan'ın, [B]“Bir milletvekili partimde 3 dönem üst üste aday olmayacak, buna ben de dahil”[/B] sözlerini Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olma niyetine bağlamış ve [B]“Can dostunun makamına göz diktiğini itiraf et!” [/B]diye meydanlarda bağırarak Erdoğan'ı ağır bir şekilde suçladı. Peki nerde kaldı yapılan işleri eleştirmek? Ayrıca bizler Devlet Bahçeli'yi de [B]57.Hükümet olan ANASOL-M koalisyonunda [/B]görmedik mi? [U]Bülent Ecevit'in ve Mesut Yılmaz[/U]'ın dediklerinden çıkabildi mi? O koalisyonda acaba Bahçeli'nin ne kadar etkisi vardı? O zamanlar sus-pus olan, sesi çıkmayan Sayın Bahçeli, koalisyon düştükten sonra meydanlarda neden [U]avazı çıktığı kadar bağırıyor?[/U] [U][B]Ülkede Muhalefet Maalesef Yok![/B][/U] İşte gördünüz muhalefet partilerinin nelerle uğraştığını”¦ Aslî görevleri olan [B]“iktidar partisinin iş ve eylemlerini eleştirmek, iş ve eylemlere katkıda bulunmak”[/B], sadece sözde kalmış bir görevdir. Zamanımızdaki muhalefetlik, [B]“çok bağırmak, kurumsal ve kişisel meseleler yaratmak veya polemik ve gerginlik yaratmak”[/B] oldu. Zamanımızdaki muhalefetlik, [B]“iktidarı nasıl olur da yıkarım” [/B]düşüncesi ve eylemine sahip bir muhalefetliktir. [B]İktidar ve Muhalefete Duyurulur:[/B] Bırakın artık şu kişisel ve kurumsal çekişmeleri! Ülke ve vatandaşın meselelerini çözecek çözümler üretin ve bu çözümler üzerinde tartışın! [U]Birbirinizin yaşıyla, göreviyle, yaptıklarıyla uğraşmayı bırakın artık![/U] Meydanlarda avazınız çıktığı kadar bağırmayı bırakın artık! Meydanlarla avazınız çıktığı kadar bağırmak yerine meseleleri ve çözümleri sakin bir dille tartışın. [B]Ülke ve bu ülke vatandaşı eriyip giderken, sizlerin böyle gereksiz tartışmalarla uğraşmanızın ne sizlere ne ülkeye ne de bu ülke vatandaşına bir yararı vardır![/B] Kendinize gelin! [I][U][B]Saygı ve sevgilerimle”¦[/B][/U][/I]