Kocaeli Barosu'na üye avukatlar cübbeli yürüyüş yaparak, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesi ve ardından avukatların da aranarak adliyeye alınmasına tepki gösterdi. Baro Başkanı Sertif Gökçe, "Cumhuriyet Savcımız Sayın Mehmet Selim Kiraz'a yapılan saldırı, adalet mücadelesi veren hakim, Cumhuriyet savcısı ve avukatlar dahil olmak üzere tüm yargı mensuplarına yapılmış terörist bir saldırı olup yargı mensubu biz avukatları derinden üzmüştür." dedi. Gökçe, avukatların aranmasına da tepki gösterdi: "Kocaeli Barosu’na mensup avukatlar olarak hukuka aykırı bu uygulamalar karşısında sessiz kalmayacağımızı, her türlü mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna önemle arz ederiz."

Kocaeli Barosu avukatları, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesi ve ardından avukatların da aranarak adliyeye alınmasına tepki göstermek için İzmit'teki Merkez Bankası önünde bir araya geldi. Avukatlar, buradan, 'Terörü lanetliyoruz', 'Avukat, savcı, hakim hep birlikte yargı' pankartı ve 'Savunma hakkı kutsaldır', 'Cübbeme dokunma' dövizleri taşıyarak, alkışlar eşliğinde Sabri Yalım Parkı'na kadar yürüdü. Avukatlar, yürürken yoldan geçen araçlar klaksonlarıyla destek verdi.

Kocaeli Barosu Başkanı Sertif Gökçe, parkta yaptığı açıklamada, "Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz'a yapılan saldırı, adalet mücadelesi veren hakim, Cumhuriyet savcısı ve avukatlar dahil olmak üzere tüm yargı mensuplarına yapılmış terörist bir saldırı olup yargı mensubu biz avukatları derinden üzmüştür. Bu saldırı sonucu şehit olan meslektaşımıza Allah’tan rahmet diler, başta hakim olan eşi ve ailesi olmak üzere avukat, hakim ve Cumhuriyet savcısı meslektaşlarımıza ve tüm yargı camiasına başsağlığı dileriz." dedi.

Gökçe, savcılara yapılan saldırılara değinerek, şöyle devam etti: "31.03.2015 tarihindeki terör saldırısı yargı mensuplarına yönelik ilk saldırı değildir. 19 Eylül 2012 tarihinde de Tunceli-Ovacık Başsavcısı Murat Uzun terörist saldırı sonucu şehit olmuştur. 31 Mart 2015 günü İstanbul Adalet Sarayı’nda yaşanan vahim olayın henüz başında ve sonrasında bazı kişiler ve medya organları tarafından 'teröristler cübbe ile adalet sarayına girdi', 'avukat terörü' gibi ifadelerle avukat meslektaşlarımıza yönelik haksız ve onur kırıcı ithamlarda bulunulmuş, avukatlar aleyhine adeta kampanya başlatılmıştır. Son olarak, meslektaşlarımız X-Ray cihazından geçmeden ve el dedektörü ile aranmadan İstanbul Adalet Saray’ına alınmamış, bu haksız uygulamaya itiraz eden avukatlara karşı zor kullanılmış, adalet sarayı girişinde uzun kuyruklar oluşmuş, zorlukla adalet sarayına girebilmiştir."

Yetkililere seslenen Gökçe, şunları kaydetti: "Buradan yetkililere seslenmek ve halkımıza önemle duyurmak istiyoruz ki; kanunlarımızda avukatlık; yargı görevi ve kamu hizmeti, yargının kurucu unsuru olan kutsal bir meslek olarak tanımlanmıştır. Kanun ile avukatlar, hukukun üstünlüğünü korumakla görevlendirilmiş, görev suçlarında hakimlerle eşit statüye konulmuştur.
Bütün bunlara rağmen tıpkı hakim ve Cumhuriyet savcıları gibi adalet saraylarında yargı görevi yapan avukatların terörist saldırının sorumlusu gibi gösterilmesi meslektaşlarımıza ağır bir hakarettir. Bu yaklaşım ile, adalet savunucuları avukatlar adeta 'olağan şüpheli' ilan edilmiştir. Elbette ki bizler, avukatların asla suç işlemeyecek insanlar olduğu iddiasında değiliz. Avukat, hakim, Cumhuriyet savcısı veya başka bir meslek mensubu elbette suç işleyebilir. Nitekim, 18 Ocak 2013 tarihinde yine İstanbul Adliyesi’nde görevli bir hakim aynı adliyede görev yapan bir zabıt katibini silahlı ölüm tehdidi ile rehin almıştır. Bu münferit olayı gerekçe gösterip hakimler suçludur diyebilir miyiz. Elbette ki hayır. Kanunlar bazı meslek mensuplarına görevlerini gereği gibi yapabilmeleri için bazı haklar tanımıştır. Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında bir avukatın aranmaması Kanunun avukatlara tanıdığı bir haktır. Avukatlara tanınan bu hak bir ayrıcalık değil, yargının kusuru unsurlarından olup bağımsız savunmayı temsil eden avukatların sahip oldukları hak arama özgürlüğünün bir gereğidir."

"Unutulmamalıdır ki, adalet sarayları sadece hakim ve savcıların değil avukatların da görev yerleridir." diyen Gökçe, şunları söyledi: "Bu itibarla, hemen her gün, güvenliksiz bir şekilde ölüm tehditleri ve saldırılarla karşılaştığımız adalet saraylarının güvenli yerler olmasını herkesten önce biz avukatlar isteriz. Bu bağlamda, adalet saraylarının daha güvenli olması yapılacak çalışmalarda işbirliğine hazırız. Ancak adalet saraylarındaki güvenlik sorunlarına çözüm için hiçbir şey yapılmadan hakimler ve Cumhuriyet savcıları gibi yargının kurucu unsuru olan avukatların adalet saraylarına girişlerde üstlerinin aranmasına yönelik onur kırıcı 'üvey evlat' muamelesini asla kabul etmeyeceğiz. Hatırlatmak isteriz ki, savunmanın güçlü olmadığı yerde adalet de olmaz. Hak arama özgürlüğüne ve savunmaya konulan bu engeller adalete değil ancak ve ancak adaletsizliğe hizmet eder. Bu nedenle Kocaeli Barosu’na mensup avukatlar olarak hukuka aykırı bu uygulamalar karşısında sessiz kalmayacağımızı, her türlü mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna önemle arz eder, tüm vatandaşlarımıza saygılar sunarız." Avukatlar açıklamanın ardından parktan ayrıldı.