Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) Başkanı Cafer Esendemir, Türkiye’nin dünyada basın özgürlüğü sıralamasında oldukça gerilerde kaldığını söyledi. Esendemir, Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklikler ve çeşitli platformlarda gerçekleşen sözlü ya da yazılı baskıların basın özgürlüğüne darbe niteliği taşıdığını bildirdi.

Esendemir, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü nedeniyle ÇGC Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamada, iktidarların eleştiriye tahammülsüzlüğü dolayısı ile uyguladığı sansürün gazetecileri adeta çalışamaz hale getirdiğini kaydetti. Türkiye’de fikirlerinden, yazılarından, kitaplarından ya da haberlerinden ötürü birçok gazetecinin hapis yattığını, sabahın erken saatlerinde çocuklarının gözü önünde evlerinden alındığını ifade eden Esendemir, “Siyasi iktidarlar, kendileri aleyhine yazılan birçok haberi doğruluğuna bakmaksızın reddederken, kurum ve kişileri de hedef göstermekte. Her dönemin yandaş medyasını oluşturmak için yarışmakta. Vatandaşın haber alma hakkını gözeterek mücadele eden basın emekçilerine karşı girişilen hasmane tutumları kabul etmemiz beklenemez.”dedi.

Özgürlüğü kendi siyasi ikballeriyle eş değer görenlerin muhalif görüşlere aman vermeden basına saldırıdan kaçınmadığını vurgulayan Esendemir, “Düşünce ve ifade özgürlüğünden dem vuranlar halkın haber alma hakkını savunan basın emekçilerine karşı giriştikleri sansür, kapatma, gözaltı ve tutuklama yöntemlerinden derhal vazgeçmelidir.” diye konuştu.

Merkezi Washington’da bulunan bir sivil toplum kuruluşunun geçtiğimiz günlerde açıkladığı özgürlük raporunda Türkiye’nin ‘basını özgür olmayan ülkeler’ içerisinde göstermesi tesadüfi olmadığının altını çizen Esendemir, şunları söyledi: “Sivil toplum kuruluşunun ‘Türkiye’nin medya ortamı, hükümetin saldırgan şekilde yeni yasal tedbirler ve sindirme yoluyla muhaliflerin sahip olduğu alanları daraltmasıyla daha da kötüleşti’ ifadeleri düşündürücüdür. Ülkemizde gazetecilerin yolsuzluk ve milli güvenlik ile ilgili konulardaki haberlerine mahkeme kararıyla getirilen kısıtlamalar yine söz konusu sivil toplum kuruluşu tarafından dile getirilmiş. Bu uygulamalar diğer dünya ülkelerinin de dikkatini çekmiştir. Öte yandan gazeteciler, basın özgürlüğünün dışında ekonomik sorunlarla karşı karşıya bırakılırken birçok gazeteci ve köşe yazarı da işini kaybetmiştir. Ülkemizde giderek artan oto sansür ve medya kutuplaşmasının sona ermesini diliyor, basının özgürce haber yapacağı ve fikirlerini yansıtacağı ortamın bir an önce olgunlaşmasını ümit ediyoruz.”