Adana Barosu Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, iktidarın nefret, ayrımcı, ötekileştiren dili nedeniyle 13 yılda Türkiye'de kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 oranında arttığını belirtti.

Adana Barosu tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla 'İstihdamda Kadın, Kadına Yönelik Şiddet ve İstanbul Sözleşmesi, Kadın Baro Başkanları Gözüyle Kadın Sorun ve Eğitimde Kadın' başlığı altında bir çalışma düzenlendi. Programın açılışında konuşan Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, AK Parti’nin 13 yıllık iktidarında kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 oranında arttığını söyledi. AK Parti iktidarının uygulamalarıyla, kadına bakışıyla ve politikalarıyla birlikte Türkiye’de dili nefret, dili ayrımcılık, dili ötekileştiren, yok sayan bir tutum sergilediğini ifade eden Çıtırık, "Siyasi iktidar, uygulamalarıyla birlikte kadınlığı sadece doğurganlığa ve ev işlerine indirgeyen, feodal ataerkil toplumun bütün uygulamalarının görüldüğü, kadının yerinin evi olduğu ve kadın üzerinden kadının cinselliği meta ve obje olarak ön plana çıkarıldığı, cinselliğin ve bedeninin en üst düzeyde sömürüldüğü bir sürecin içerisinden geçmektedir Türkiye." dedi.

Parlamento'da kadın milletvekili oranının yüzde 14 oranında olduğunu dile getiren Çıtırık, "550 milletvekilinin 78’inin kadın olduğu, üç büyükşehir belediyesi, Hakkari ile 33 de ilçe belediyesi eklendiğinde Türkiye’deki il ve ilçe belediyeleri toplamda bin küsuru aşmaktadır, toplamda sadece 37 belediye başkanımız kadındır. Bu veriler içerisinde tabi en kötülerinden biri de belediye meclisindeki verilerdir. Belediye meclis üyeleri yerel parlamentolarda Türkiye’de 31 bin 790 belediye meclis üyesi vardır ama bunlardan sadece bin 340’ı kadın, 30 bin 450’si yine erkeklerden oluşmaktadır." diye konuştu.

2015 Şubat’ında erkeklerin 21 kadını öldürdüğünü, 8 kadına tecavüz ettiğini, 7 kadını fuhşa zorladığını, 34 kadını yaraladığını, 11 kadını da taciz ettiğini vurgulayan Mengücek Gazi Çıtırık, örgütlü bütün mücadelelere rağmen kadına yönelik şiddet eylemlerinin bir türlü azalmadığını anlattı. Türkiye’nin kadında OECD ülkeleri içerisinde, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın verilerine göre ekonomiye katılım ve fırsat eşitliği konusunda en kötü 10 ülke içerisinde yer aldığını kaydeden Çıtırık, sadece yasal düzenlemelerle kadın-erkek eşitliğini sağlamanın mümkün olmadığının altını çizdi.

Türkiye’de kadın istihdamının yüzde 28-30 arasında olduğunu söyleyen Çıtırık, "Kadın istihdamını artırmaya yönelik politikaların, etkin denetim mekanizmaları içerisine alınması ve kültürel ve sosyal politikalarla desteklenmesi gerekmektedir. Bugün Türkiye’de sigortalı kadınların doğum öncesi 8 hafta, doğum sonrası 8 hafta olmak üzere bu 16 haftalık doğum izni ve iki kez alabilecekleri rapor bile iş istihdamını ciddi bir şekilde etkilemekte, kadının evli olup olmadığı, çocuğunun olup olmadığı, hamile kalıp kalmayacağı bile istihdam içerisinde ciddi bir şekilde sorunlar oluşturmaktadır. Kadın istihdamının en ciddi şekilde olduğu kuzey Avrupa ülkelerinde ise kadına doğum izninden dolayı 6 aya kadar iznin olduğu ve aynı şekilde bundan baba da yararlanıyor. Ama bizde ise memurlarda 10 gün, işçilerde ise 3 günlük sadece doğum izninin babalara verildiğini de verilerle karşılaştırdığımızda son derece üzücüdür." ifadelerini kullandı.

Ardından, başkanlığını avukat Yasemin Tanır’ın yaptığı, Petrol İş Sendikası Kadın Servisi Uzmanı Nejla Akgökçe, gazeteci yazar Şükran Soner, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ile 19 Mayıs Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melda Yaman Öztürk’ün konuşmacı olarak katıldığı ‘İstihdamda Kadın’ konulu oturuma geçildi.