İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Erdem, geçmişten bu yana gelişigüzel köprü yapılmasına karşı çıktıklarını belirterek, “Boğaza ilk köprü yapılmasına ilişkin karar alındığında aralarında odamızın da bulunduğu pek çok meslek örgütü buna itiraz etmiş. Kent içi ulaşımın köprülerle, alt üst geçitlerle değil, toplu taşımacılığa yatırım yapılarak çözülebileceğini savunmuştur. O dönem boğaza köprü yapılmasına karşı çıkan İMO, politika yapmakla suçlanmıştı, şimdi yine aynı itiraz nedeniyle aynı suçlamayla karşı karşıya.” ifadelerini kullandı.

3. köprü ve viyadükleri tartışmak için İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa şubesi tarafından bir çok uzman ve akademisyenin katılımı ile bir sempozyum düzenlendi. Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) yerleşkesinde başlayan sempozyum, Bursa Uludağ Üniversitesi, Teknik Üniversitesi, Bursa Orhangazi Üniversitesi, Türkiye Köprü ve İnşaat Cemiyeti’nin destekleriyle 10 Mayıs tarihine kadar devam edecek.

Köprü ve viyadüklerin tasarım ve uygulanmasındaki yeni teknolojilerin paylaşılacağı, uygulamada yaşanan sorunların çözümüne yönelik bilgi alışverişini yaşanacağı organizasyona 88 akademisyen ve uygulayıcının hazırladığı 40 bildiri sunulacak. Ayrıca sempozyumun ilk iki gününde teknik sunumların ardından katılımcılara tarihi köprüleri de kapsayan bir Bursa turu düzenlenecek.

KÖPRÜ TARİHİ İNSANLIK TARİHİ KADAR ESKİ

Köprülerin insanlık tarihi kadar eski olduğunu söyleyen İMO Bursa Şube Başkanı Basri Akyıldız, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa şubesi öncülüğünde bu yıl 3.’sü düzenlenen 'Köprüler, Viyadükler Sempozyumu'nun önemine dikkat çekti.
Tarihi milattan önce 5 bin yıllara dayanan Bursa’nın 7 bin yıllık tarihi boyunca bir çok uygarlığa ev sahipliği yaptığını belirten Basri Akyıldız, şunları kaydetti: “Bu anlamda Bursa kurulduğu yıllardan bu yana ticaret yollarını güzergahında bulunan ve bu anlamda ulaşım alanında değerli eserlerin inşa edilmesine vesile olmuş. Özellikle son yıllarda İzmir ve İstanbul arasını 3,5 saate indirecek olan Gebze Orhangazi İzmir otoyolu, ve yine İstanbul-Ankara arasındaki hızlı tren projelerinin kesişiminde kalmasıyla Bursa, Türkiye gündemindeki yerini korumuştur. Bu gün düzenlenen sempozyum Türkiye’de köprü ve viyadük tasarımı ve inşasında dikkat çeken projelerin artması nedeniyle ayrı bir önem kazanmıştır.”

MESLEK ODALARI, SİYASİ İKTİDARIN VESAYETİ ALTINA ALINMAK İSTENİYOR

İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Şükrü Erdem ise, meslek odalarının mevzuat değişiklikleri ile güçsüzleştirilmek istendiğine dikkat çekerken, şu ifadeleri kullandı: “Bilimsel etkinlikler düzenleyemeyecek konumda bırakılmak ve siyasi iktidarların vesayeti altına alınmak ve sanki mesleki konularla ilgilenmiyorlarmış gibi algı oluşturulmak isteniyor. İMO mesleki, bilimsel zeminden hiç ayrılmadan ve mesleki sorunlara iktidarların ekonomik, politik tercihlerinin neden olduğunu unutmadan, mesleğin ve meslektaşların hak ve çıkarlarını savunmakta, toplumsal ve kamusal yarar ilkesinden asla vazgeçmemekte ve bu nedenle siyasi iktidarla yıldızı bir türlü barışmamaktadır. Bu durumun sadece içinde bulunduğumuz günle sınırlı olduğu sanılmasın. İMO kurulduğu günden bu yana mesleğin ve bilimin temel kabulleri ile çelişen, kamu yararı taşımayan projelere karşı çıkmayı anayasal bir sorumluluk olarak görmüş ve gereğini yerine getirmiştir.”

Köprülerin her birinde insana ait olduğu, topraklara, üretildiği zaman dilimine, sosyokültürel özelliklerine ait izler olduğunun altını çizen Erdem, neden olduğu toplumsallıktan ve işaret ettiği sorunlardan bağımsız köprünün hemen hemen yok denecek kadar az olduğunun altını çizdi.Geçmişten bu yana oda olarak gelişigüzel köprü yapılmasına karşı çıktıklarını anlatan Şükrü Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü: “Boğaza ilk köprü yapılmasına ilişkin karar alındığında aralarında odamızın da bulunduğu pek çok meslek örgütü buna itiraz etmiş. Kent içi ulaşımın köprülerle, alt üst geçitlerle değil, toplu taşımacılığa yatırım yapılarak çözülebileceğini savunmuştur. Bu birinci köprü, ikinci ve üçüncü köprüyü gündeme getirecektir. Çünkü kent ulaşımında yaşanan sorunlar köprü yapmakla çözülemez denmişti. Bugün üçüncü köprünün yapılması bizlerin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. İMO, ‘köprü ile yapılacak çevre yolunun yerleşimler için cazibe merkezi olacak ve böylece oluşan değer artışı birkaç spekülatörün cebine girecektir’ dedi haklı çıktı. Köprü bağlantılı yolların geçtiği bölgeler kentsel rant oluşturdu ve bu rant siyasi iktidarlara yakın çevrelere aktı. O dönem boğaza köprü yapılmasına karşı çıkan İMO, politika yapmakla suçlanmıştı, şimdi yine aynı itiraz nedeniyle aynı suçlamayla karşı karşıya. Oysa dün olduğu gibi bugün de itirazımız politik değil, mesleki bilimsel gerçeklere dayanmaktadır.” Boğaz köprülerinin yapım tekniği ve gelişmiş teknolojilerin kullanımı açısından kendilerini mesleki açıdan heyecanlandırdığını anlatan Erdem, “Şehir içi ulaşım politikamız ve ulaşım bilim dalının gereçleri nedeniyle karşı çıktığımız bilinmelidir.” diyerek, konuşmasını tamamladı.

Açılış konuşmalarının ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden (ODTÜ) Dr. Erhan Karaesmen, 'iki metreden iki kilometreye engelleri aşarken' isimli sunumunu yaptı. Ardından oturumlarla sempozyum devam etti.