Şeker, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Prof. Dr. Nafi Baytorun Konferans Salonu'nda düzenlenen ''1. Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyumu'nda'' yaptığı konuşmada, son yıllarda ormancılık alanında yapılan çalışmalarla orman varlığının arttığını belirtti. Türkiye'nin yüzde 26'sını kapsayan orman varlığının 20.2 milyon hektar olduğunu ifade eden Şeker, 2004 verilerine göre bu rakamın alansal olarak 1.2 milyon hektar daha arttığına dikkati çekti. Orman alanlarının artmasında ormancıların 45-50 yıllık ağaçlandırma çalışmalarının büyük katkısı olduğunu anlatan Şeker, bu zamana kadar 4 milyon hektar sahada çalışıldığını, ancak 1 milyon hektar alanın ormanlaştırabildiğini bildirdi. Türkiye'deki göç hareketinin ormanların gelişmesine katkı sağladığını savunan Şeker, şöyle konuştu: ''Göç etmiş köylerin etrafındaki tarlaların veya daha önce tahrip etmiş alanların ormanlaştığını biliyoruz. İnsan eli doğanın üzerinde çekildiğinde kendini yenilediğini fark ediyorsunuz. Zamanında Avrupa'nın sanayileşmesinin ilk adımlarında kömürün bulunmadığı zamanlarda Avrupa ülkeleri de sanayileşmelerini geliştirmek için odun ham maddesine çok fazla yüklenmişler ormanlarını tahrip etmişler kömürün bulunmasından sonra ve enerji temininden sonra kendi ormanlarını korumaya başlamışlardır.'' -''Cumhuriyet tarihinin en büyük eylem planı-'' Çevre ve Orman Bakanlığı'nın 2008 ile 2012 yılları arasında ormancılığı artırma adına Cumhuriyet tarihinin en büyük eylem planını gerçekleştirdiğini vurgulayan Şeker, ''Bakanlığımız, 'Araştırma, erozyon, rehabilitasyon ve mera ıslahı' adında bir eylem planı hazırladı. Bu 5 yıllık eylem planı süresinde 2.3 milyon hektarlık sahada çalışma yapılacak. Bütün bunlar ormanlık alanların artmasına vesile olacak. Hazine arazilerinden de ağaçlandırma sahası alıp orman alanlarının artışına vesile olacaklar. 2.3 milyon hektar yaklaşık Trakya büyüklüğündedir. Belçika'nın büyüklüğüne yakındır ve bu eylem planı ormancılık açısından Cumhuriyet tarihinin en büyük eylem planıdır. Geçirmiş olduğumuz 3 yılda planın yüzde 10-15 önünde gidiyoruz. Planlanan eylemden her yıl 40 bin ila 50 bin hektar fazla yapılıyor'' diye konuştu. Ormancılığın yükselen bir değer haline geldiğini anımsatan Şeker, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Doğanın tahrip edilmeye çalışıldığı, ormanlardan hoyratça faydalanıldığı bir dünyada küresel ısınma ve ekonomik değer bakımından bütün insanlar gözlerini ormana dikmeye başladı. Onun için bizim mesleğimiz önemli hale geldi. Bakınız dünyada yıllık karbon emisyonunun yüzde 30'unu ormanlar tarafından emilmektedir. Onun için tüm canlının yaşam destek ünitesi ormanların öneminin daha da artacaktır.'' Şeker, Türkiye'de 4.5 milyon hektarlık genç ormana sahip olduklarını ancak bunların bakımını sağlamak için mevcut personel ve teknik elemanın yetmediğini sözlerine ekledi. Bu arada söz alan bir orman fakültesi öğrencisi, ''Orman endüstri mühendislerine orman mühendisleri kadar değer verilmiyor. Neden endüstri mühendislerinin değeri yok. Orman endüstri mühendislerinin KPSS ile atanması çok az'' şeklindeki sorusuna Şeker, öğrenciyle aynı görüşte olduğunu ve personel alımlarında orman endüstri mühendislerinin alımının kesinlikle artması gerektiğini söyledi. KSÜ Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Berktaş ise orman varlıkları ve doğal güzellikleri bakımından zengin Akdeniz Bölgesi'nin özelliklerini yansıtan Kahramanmaraş'ın ulusal boyutlu bilimsel bir çalışmayla yapılmasının önemli olduğuna işaret etti. Coğrafi olarak Muğla ile Hatay arasında yer alan Akdeniz'in Türkiye orman varlığının yaklaşık olarak yüzde 25'ni karşıladığını dile getiren Berktaş, şöyle konuştu: ''Üniversite olarak Akdeniz ormancılığını, sadece yüzde 3'ü ormanlarla kaplı olan Güneydoğu Anadolu ve GAP bölgesinin ormanlaştırılması için bir ''fırsat kapısı'' olarak görüyoruz. Bu fırsatı değerlendirecek çalışmalar yapılmasının gerekliliği açıktır. Sempozyumun bir diğer ayağı çevredir. Yakın zamana kadar ormanlar, 2000'den fazla kullanım yeri olan odun ham maddesi için eşsiz bir doğal kaynak olarak algılanmaktaydı. Günümüzde ise ormanın, toprak koruma ve erozyon önleme, su ve iklim rejimini düzenleme, oksijen-korbon dengesini sağlama ve insanın ruh sağlığı ve dinlenmesi için ortam oluşturma gibi bir çok sayıda çevresel etkileri ön plana çıkmıştır. Ülkemizde çevre faktörlerinin ormanlar üzerindeki zararlı etkilerinin özellikle termik santraller ve endüstriyel kuruluşlar çerçevesinde oluştuğu görülmektedir.'' Sempozyumda Vali Yardımcısı Mustafa Anteplioğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Cevdet Kabakcı, KSÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Erdaş ve Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir birer konuşma yaptı. KSÜ'nün ev sahipliğinde Kahramanmaraş Belediyesi, Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü ve Kahramanmaraş İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nün destek verdiği sempozyumda bilim adamları tarafından hazırlanan bildirilerin sunumu gerçekleştirilecek. Sempozyum, 28 Ekim'de sona erecek.