İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD’nin Bağımsız Seçim İzleme Platformu ile birlikte 26 ilde olmak üzere toplam 48 ilde ve 4 ilçede 2 bin 500 kişi ile seçimleri bağımsız olarak izleyeceklerini söyledi.

İnsan Hakları Derneği, 23 Mart-7 Haziran 2015 tarihleri arasında siyasal partilere yönelik gerçekleşen ihlallerle ilgili ara raporunu açıkladı. İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD’nin Bağımsız Seçim İzleme Platformu ile birlikte 26 ilde olmak üzere toplam 48 ilde ve 4 ilçede 2 bin 500 kişi ile seçimleri bağımsız olarak izleyeceklerini bildirdi.

Bu seçim izlemini yaparken sendikalardan destek aldıklarını kaydeden Türkdoğan, KESK ve ona bağlı sendika üyelerinin bu seçimlerde kendilerine yardımcı olacaklarını belirtti. Eşit Haklar Derneği ile birlikte ‘Seçim Gözlemciliği Rehberi’ hazırladıklarını anlatan Türkdoğan, bu rehberin İHD’nin internet sitesinde mevcut olduğunu vatandaşların sandık çevresinde olabilecek ihlallerin neler olduğu konusunda fikir edinebileceklerini vurguladı.

Türkdoğan, '23 Mart-3 Haziran tarihleri arasında siyasal partilere yönelik gerçekleşen ihlallerle' ilgili olarak, ‘partilerin seçim bürolarına, araçlarına, adaylarına, mitinglerine ve çalışanlarına yönelik 'baskın, saldırı, tehdit ve polis baskınlarının' olduğunu savundu. Türkdoğan, şu bilgileri verdi: "Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) 7 silahlı saldırı, 3 bombalı saldırı, 2 kundaklama olmak üzere toplamda 168 saldırı gerçekleşmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AK Parti) 4 silahlı, 1 ses bombalı, 1 kundaklama olmak üzere 12 saldırı gerçekleşmiş, Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) 1 silahlı olmak üzere 5 saldırı, Milliyetçi Hareket Partisi’ne (MHP) de 1 silahlı olmak üzere 2 saldırı gerçekleşmiş.’’

20 Mayıs’ta yapılan bu ihlallerle ilgili bir açıklama yaptıklarını hatırlatan Türkdoğan, şöyle devam etti: ‘’Bugün açıkladığımız bilanço bize gösteriyor ki maalesef sorumluluk makamında bulunanlar bu konuda hiçbir şey yapmamış. Cumhurbaşkanı tarafsızlığını bırakarak seçim mitingleri yapmaya devam etmiş bu mitinglerde kullandığı üslupta hiçbir değişiklik olmamış. Diğer siyasi partilerin birbirlerine yönelik üsluplarında herhangi bir değişiklik söz konusu olmamış.’’

Türk halkının buna layık olmadığını belirten Türkdoğan, Türk siyasetinin biraz daha bunları görmesi gerektiğini siyasilerin üsluplarını değiştirmeleri konusunda çağrıda bulundu. Türkdoğan, ‘’Daha barışçıl bir dil kullanmanın hepimizin ihtiyacı var. Çünkü bu şekilde gerilim gidecek artacaktır ve korkarız ki sandıktan çıkacak sürpriz sonuçlar 7 Haziran akşamı farklı olayların gelişmesine sebep olabilir.’’ dedi.

ÇÖZÜM SÜRECİ KİMSENİN TEK ELİNDE DEĞİLDİR

Çözüm sürecinde değinen Türkdoğan, barış ve çözüm sürecinin her şeye rağmen devam edeceğini, çözüm sürecinin kimsenin tek elinde olmadığını söyledi.

Türkdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Sürecin sandıktan şu veya bu partinin çıkıp çıkmamasına bağlı bir süreç değildir. Kürt sorunu var olduğu sürece barış ve çözüm süreci devam edecektir. Bunun üzerinden özellikle iktidar partisinin seçmene yönelik ‘biz iktidar olmazsak’ barış süreci biter söyleminin gerçeği yansıtmadığını seçmeni etkilemeye dönük bir söylem olduğunu vurgulamak istiyorum. Bu bakımdan siyasal iktidar sözcülerinin barış ve çözüm süreci üzerinden geliştirdiği bu dili doğru bulmadığımı bu konudaki tutumlarını tekrar gözden geçirmesi gerektiğini ve samimi olmadıklarını vurgulamak istiyorum."