Manisa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Soma davasını takip eden CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, iş güvenliğinden sorumlu vardiya amiri ve maden teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik’in, iş güvenliği sertifikasının olmadığını itiraf ettiğini söyledi. Biçer, Çelik’in iki yıldır her ay düzenlenen iş güvenliği toplantılarına da katılmadığını belirtti.

Soma maden kazası ceza davasının üçüncü duruşmasının dördüncü celsesi, üç vardiyadan sorumlu maden teknikeri Çelik’in çapraz sorgusuyla devam ediyor. Öğle arasında gazetecilerin sorularını cevaplayan CHP Milletvekili Biçer, avukatların sorularının ardından, olayda kesinlikle hukuken olası bir kasıt olduğunun ispatlandığını savundu. Biçer, “Yani öngürülebilir, önceden belli olan, bile bile lades diyebileceğimiz, önlenebilecek bir kazanın önlemler alınmadığı için gerçekleştiği kesinleşmiş durumda. İş güvenliğinden sorumlu maden teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik, üç vardiyanın amiri. Çok önemli bir pozisyonda. Üç vardiyanın bütün güvenlik sorumluluğu kendisinde olmasına rağmen kendisinin iş güvenliği sertifikası yok. İşe normal bir işçi olarak girdiğinde aldığı güvenlik eğitiminden sonra herhangi bir başka ek eğitim almamış. Kurumsal işyerlerinde, güvenlik sertifikası mecburidir. Yeni gelen işçilere, kendisi eğitim verebilen noktada. İşin bir başka ilginç tarafı da ayda bir kere toplanması gereken işyeri güvenlik kurulu toplantılarına, kendisinin iki yıldan bu yana katılmadığını ifade etti. Bunun nedenini de bilmediğini söyledi. Son iki yıldır toplantı dışında bırakıldığını fakat bunun nedenlerini bilmediğini ve sorgulamadığını söyledi. İki yıldır toplantılardaki gelişmelerden de haberi yok.” dedi.

'BU KURUMDA TECRÜBE, EĞİTİMDEN DAHA ÖNEMLİ'

Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin kurumsallığı sorgulandığında, çok vahim bir noktada olduğunu aktaran Biçer, “Mehmet Ali Günay Çelik, iki yıldır tekniker ama kendisine bağlı mühendislerden daha fazla maaş alıyor. Dört yıllık fakülte mezunu mühendisler daha az maaş alıyor. Mehmet Ali Günay Çelik 3 bin 200 TL alırken dayıbaşı dediğimiz insanlar, üç katı fazla maaş alıyorlar. Yani onlar yaklaşık 10 milyar lira maaş alırken Mehmet Ali Günay Çelik 3 bin 200 TL, mühendisler ise daha düşük maaş alıyor. Avukatlar bunu sorguladı, ‘Bu size normal geliyor mu? Eğitim mi önemlidir, yoksa tecrübe mi?’ diye sordular. O bu soruya, kendisinin mühendislerden daha tecrübeli olduğunu, dayıbaşların da kendisinden daha tecrübeli olduğunu söyledi. Böyle olunca konu başka bir noktaya geliyor. Böyle bir işletmede eğitim önemli değil, yalnızca tecrübe önemliymiş gibi görünüyor. Kurumun kesinlikle kurumsal yapısının olmadığı, net olarak ifade ediliyor. Burada dayıbaşıların yaklaşık 10 milyar maaş almasının tek nedeni var, bunlar maaşlarından çok, aldıkları primlerle ilgili. Yani biz bu olayın kaynağı olarak, işçilerin üretime zorlanması olduğunu söylemiştik. Bütün ifadelerde, üretim zorlanması sonucu güvenlik zafiyeti yaşanmasına neden olunduğunu çok net olarak görüyoruz. Dayıbaşılar, işçilerin ürettikleri kömür miktarından sürekli prim aldığı için o üretimin sürekli artması yönünde baskı uyguluyorlar.” şeklinde konuştu.