Zeytinburnu'nda geçtiğimiz yıl Temmuz ayında bir iş yerinde meydana gelen ve 3 kişinin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili ilk yargılama yapıldı. Dört kişinin yargılandığı davanın tek tutuklu sanığı olan Bülent Kalaycı'nın tahliyesine karar verildi.

Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanık Bülent Kalaycı ile tutuksuz sanıklar Faruk Kandova, Melahat Akıllı ve müştekiler Cesur Kılıç, Nurcan Kılıç, Uğur Kılıç, Kıymet Çoban, Serkan Çokgülenler ve Yeliz Çokgülenler katıldı. Sanıkların kimlik tespitinden sonra savunmaları alındı.

İlk olarak tutuksuz sanık Faruk Kandova savunma yaparak, patlamanın meydana geldiği binanın giriş ve bodrumu iş yeri olarak kiraladığını, koli bandı, çuval ve dikiş ipliği gibi ürünlerin satışını yaptıklarını söyledi. Sanık Kandova, diğer sanık Bülent Kalaycı'nın akrabası olduğunu kendi ticari sicilinin borçlarından dolayı bozulduğunu ifade ederek, “Bülent Kalaycı'nın ise sicili temizdi. O yüzden onun adına şirketi açmıştık. Şirketi İzomak Tekstil İnşaat Sanayi Tic. Ltd. olarak kurduk.” dedi.

Kandova, savunmasında şunları söyledi: “Polietilen maddesi çıplak gözle bakıldığında süngere benzer. İşyerimizin bodrum katı olarak kullandığımız yere konuluyor. 5 yıldır aynı ürünü satıyoruz. Patlamadan bir gün önce Bursa'dan yeni bir kamyon ürün gelmişti. Bodrum katında tutuyorduk. Sadece müşteriler görsün diye 1-2 rulo bulunduruyorduk. Bu maddenin üretim aşamasını da bilmiyorum. Gözle görülür, kontrol yapılacak bir durum yok. Bu kontrolü yapacak mühendis ve elemanda yoktu. İş yerinin alt katında salyangoz denilen havalandırma sistemi vardı. Binanın üst katında ise vatandaşlar oturuyordu. Kağıt üstünde şirketin sahibi olarak görünen Bülent Kalaycı, ürünün gelişini, depolanması gibi detayları bilmez.” Olay yaşandığı gün dükkanın girişine 5 metre kala patlamanın meydana geldiğini, iş yeri sahibi olarak her türlü tertibi aldıklarını, olayda kusurunun olmadığını belirtti.

Tutuklu sanık Bülent Kalaycı da savunmasında, Kandova'nın kendisine yeni bir şirket kuracağını söylediğini ve sahibi olarak kendisini göstermek için ricada bulunduğunu söyledi. Kalaycı şöyle devam etti: “Kendisi akrabamdır. Ben sadece kağıt üzerinde sahip olarak görünüyorum. Diğer işlerin hepsini Faruk Kandova ve muhasebecisi halletti. Olay günü olay yerinde değildi. Polietilen maddesi hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Maddenin kullanılması, satışı ve muhafazası hakkında da bir bilgim yoktur. İş yerinin ruhsatının olup olmadığını da bilmiyorum. Kimsenin ölmesini istemezdim. Çok üzgünüm.” ifadelerini kullandı.

Patlamanın olduğu binasının tapu sahibi olan tutuksuz sanık Melahat Akıllı ise 85 yaşında olduğunu, kira sözleşmelerini yeğeni Ali Akıllı'nın yaptığını, olaylarla bir ilgisinin olmadığını, işyerinin üzerinde bulunan dairede oturduğunu patlama olduğu için sözleşmeyle ilgili tüm belgelerin kaybolduğunu anlattı.

Davanın müştekilerinden Cesur Kılıç, patlamada ölen Kader Kılıç'ın kızı olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Kızım patlamadan 3-4 ay önce işe başlamıştı. İş yerine geldiği zaman ağır koku olduğunu söylüyordu. Sorumlulardan şikayetçiyim. Patlama sonrası olay yerine gittim. Böyle maddeler nasıl depolanır? saklanır bilinmelidir. Kızım kasıtlı öldürüldü.”

Savunmaların alınmasının ardından savcı Hüseyin Yıldız, iş yerinin asıl sahibi ve işletmecisi olan sanık Faruk Kandova'nın bilirkişi raporuna göre kusurlu bulunduğunu ancak itirazlar üzerine tahliye edildiğini hatırlattı. Savcı Yıldız, delillerin henüz toplanmadığından, asli kusurlu olmasının muhtemel olduğundan Kandova’nın tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, olayda kimlerin kusurlu olduğunun belirlenmesi için 3 kişilik bilirkişi heyetinin oluşturularak dosyanın bilirkişi heyetine gönderilmesine karar verdi. Heyet, tutuklu sanık Bülent Kalaycı'nın üzerine atılı suçun vasfı, mahiyetini ve tutukluluk süresini göz önüne alarak sanığın tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.

PATLAMANIN OLDUĞU BİNA YIKILDI

Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında meydana gelen patlamada kullanılamaz hale gelen bina ise önceki gün yıkıldı. Belediye ekiplerinin yıkımını gerçekleştirdiği binanın enkazı kaldırıldı. Mahalle sakinlerinden Recep Karakök, "Patlamadan sonra binanın yıkımı bugün yapıldı." dedi.