Sıcaklarda oruç tutmanın diğer günlere oranla sevabının daha fazla olduğuna inanan ve bu gaye ile orucun faziletinin, bereketinin Allah’tan geldiğine inanan Mardin’li 79 yaşındaki kalaycı ustası Davut Abak, 70 yıldır bütün zorluklara rağmen orucunu hiç aksatmadan tutuyor. 9 yaşında başladığı kalaycılık mesleğini aralıksız 70 yıldır sürdüren Abak, her gün 200 derece sıcaklıkta bulunan kor ateşin üzerinde müşterilerinin bakır tencere ve tavalarını kalaylıyor.

'BİZ ZORLANSAK DA ALLAH KOLAYLIĞINI VERİYOR'

Ramazan ayının bereketini sıcak havalarda bile yaşadığını belirten kalaycı ustası Davut Abak, 9 yaşında oruca başladığını ve aralıksız 70 yıldır oruç tuttuğunu belirtip, ” Yaz kış demeden orucumu tuttum. Yaz aylarındayız. Dışarıda 45 derece sıcaklık var. Dükkânımın içinde ise ocakta yanan kömürün ateşi bizleri yakıyor. Ama ben önce Allah rızası için tuttuğum orucun sevabını düşünüyorum. Sonra çoluk çocuğumun rızkını düşünerek mesleğimi yapıyorum. Çok şükür bu sıcaklığa rağmen Allah bana yardımcı oluyor. Bazen oruçlu halimle günde 6-7 saat çalışıyorum. Her mesleğin bir zorluğu var. Ama hiçbir zaman orucun zorluğunu düşünmedim.“ diyor.

Zor işlerde çalışanlar oruç tutarken kendilerini maratoncu gibi düşünmesi gerektiğini ifade eden Abak, ”İşlerinin hızını yavaş yavaş artırmalıdır. Ama hoşlarına giden, yapmaktan zevk aldıkları, yaparken kendilerini kaybettikleri işleri sona bırakmalı; zor ve sıkıntılı, sevmedikleri işleri başa almalıdırlar. Zira oruçta sıkıntı başta değil sona doğrudur. Şu an oğlum da benimle birlikte 25 yıldır bu mesleği yapıyor. O da benim gibi hiç aksamadan orucunu tutuyor. Oğluma da küçüklüğünden beri orucun sevabı ve sabrın faziletlerini öğretiyorum. Çok şükür o da bu zor işte işini orucunu aksatmadan yapıyor. Allah herkese böyle hayırlı evlat nasip etsin.” ifadelerini kullandı.

'SABAH ATEŞİN BAŞINDA AKŞAM EVDE PİŞİYORDUK'

Her mesleğin bir zorluğu bulunduğunu vurgulayan Abak, ”Teknolojinin ilerlemesi ile bizim mesleklerde yavaş yavaş bitme noktasına geldi. Artık bu mesleği Mardin’de yapan son ustalardan birisiyim. 70 yıl boyunca gezmediğim ilçe köy kalmadı. Eskiden teknoloji olmadan işlerimiz gayet çok iyiydi. İşlerimiz yoğundu. Bundan 40 yıl öncesine kadar yine Ramazan ayı yaz aylarına denk geldi. O zaman çelik tencere yoktu. Mardin’den köylerden çevre illerden bize kalaylanması için çok sayıda tencere, tabak ve bakır sürahiler gelirdi. Bunları sahiplerine yetiştirmek için gece gündüz çalışırdık. Oruçlu halimizle sabahın köründen başlayıp gece yarısına kadar çalışırdık. İş yoğunluğu yüzünden bazen tencereleri bir birine karıştırırdık. Kime ne verdiğimiz şaşırıyorduk. O zamanlar insanlar çok anlayışlılardı. Evde şimdi ki gibi klima yoktu. Buzdolabı yoktu. Eve gittiğimizde orucumuzu sıcak su ve sıcak havada açar bayılacak hale gelirdik.” diye konuştu.

'ORUCUN FAZİLETİNİ DÜŞÜNEREK ÇALIŞIYORUM'

30 yıldır kalaycılık mesleğini yaptığını belirten Davut Abak’ın 41 yaşındaki oğlu Özcan Abak ise Kalaycılık mesleği zor bir meslek olduğunu söyledi. Abak, ”Babamın yanında 30 yıldır kalaycılık mesleğini yapıyorum. Bizim meslek yaz kış dinlemez. Köylerden, şehirden gelen bakır tencereleri kap kaçakları kalaylamak zorundayız. Yaz mevsiminde Mardin’de sıcaklık 45 dereceyi buluyor. Ocağın başında ise bu sıcaklık 200 dereceyi buluyor. Bazen ocağın başında 3-4 saat çalışıyoruz. Oruçlu halimizle ekmek parası için mücadele veriyoruz. Akşam eve giderken bile ocağın ateşi üzerimizdeki etkisini sürdürüyor. Ama çok şükür inandığımız değerler bizlere sabırlı ve azimli olmamızı sağlıyor. Orucun faziletini yaşayarak biliyoruz. Rabbim bize yardımcı oluyor. İftar saatinde sofrada yaşadığımız yorgunluk ve sıcaklığın etkisini iftarımızı açarken serinliyoruz. Ve hiçbir zaman ertesi günün zorluğunu düşünmeden tekrar kor ateşin yandığı ocağın başına tekrar geçiyoruz. Ramazan su gibi akıp gidiyor. Ömrümüzden günler alıp gidiyor. Bizim bu dünyada bırakacağımız amelimiz ve ibadetimizdir. Gerisi hep yalandır.” ifadelerini kulladı.