Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 7 Haziran günü seçim güvenliğini sağlamak için harekete geçti. Antalya'da 5 bin seçim sandığını korumak için 15 bin kişi görev yapacak. 100'ün üzerinde avukat seçimlerde gönüllü görev alacak. Bununla yetinmeyen CHP, fazla oy pusulalarıyla ilgili de çalışma yapacak. Mührün pusulanın neresinde olacağına seçim sabahı sandık başında kurul üyeleri karar verecek. Sandıktan kurulun belirlediği yerin dışında mühürlü pusula çıkması halinde tutanak tutulacak. CHP ayrıca ıslak imzalı sonuç tutanaklarını kendi seçim sistemine girecek. Sonuçlar Yüksek Seçim Kurulu'nun sonuçları ile (YSK) karşılaştırılacak. Sonuçların birbirini tutmaması halinde sonuca itiraz edilecek.

CHP İl Başkanı Semih Esen, 7 Haziran günü sandık güvenliğini yüzde 100 tesis edeceklerini açıkladı. CHP il yöneticileriyle birlikte parti binasında basın toplantısı düzenleyen Semih Esen, "Gönüllü hukukçu ordusu oluşturduk. Sayıları 100’ü aşan avukatlar o gün sahada, bizlerle birlikte sandık başında olacak. Bu tip hesaplar yaparak sandık başında hile yapmaya çalışanlar kesinlikle başaramayacak. Karşılarında bizi bulacaklar." dedi.

Semih Esen'in verdiği bilgiye göre Antalya'daki 5 bin seçim sandığın başında bir asil, bir yedek kurul üyesi bulunacak. Bunun dışında her sandığın başında parti müşahitleri görev alacak. Sandıkların bulunduğu her okul için bir okul sorumlusu ve onun yedeği belirlendi. Seçim günü her okulda bir avukat bulunacak. Bu olmazsa en fazla iki okula bir avukat düşecek şekilde planlama yapılacak. 7 Haziran günü bütün il ve ilçe yöneticileri seçim bölgelerinde ve sandık kurullarında görevinin başında olacak. Semih Esen, "Hiçbir manipülasyona müsaade edilmeyecek şekilde görevlerini yaparak sandıklara sahip çıkacaklar." dedi.

PUSULA HİLESİNE KARŞI ÖNLEM

Seçim günü sandık başlarında 10 bin kişi görevlendireceklerini, müşahitlerle birlikte sayının 15 bin kişi olacağını ifade eden Semih Esen, "Sandık hileleriyle ilgili tüm detaylara vakıfız. Onlarla ilgili de önlemlerimiz var." dedi. Sandık hilelerinden birinin de oy pusulalarıyla ilgili olduğunu belirten Esen, şöyle konuştu: "Sandık başkanları kendilerine teslim edilen pusulaları işimiz kolay olsun diye evlerinde mühürlerlerdi. Bu sene bunun yapılmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Sandık başında kurul üyeleri tutanakla mührün pusulanın neresine vurulması gerektiğine karar verecekler. Eğer o sandıktan tutanakla tespit edilen dışında başka yere mühür vurulmuş pusula çıkarsa bu ciddi anlamda şaibenin işaretidir."

YSK'NIN SONUÇLARIYLA KARŞILAŞTIRILACAK

Seçim sonuçlarını teknolojik olarak takip edecekleri bir sisteme de sahip olduklarını anlatan Esen, ıslak imzası sandık sonuç tutanaklarının CHP'nin seçim sistemine kaydedileceğini, sonuçların YSK'nınkilerle karşılaştırılacağını söyledi. Esen, "Bizim sonuçla YSK'nın verdiği sonuç tutmuyorsa veriler taranacak. Hangi sandıkta sorun varsa itiraz yoluyla giderilecek." diye konuştu.

AKP'LİLERLE SEÇİM GÖREVLİLERİ BAŞBAŞA BIRAKILMAYACAK
Semih Esen, yerel seçimlerin yapıldığı 30 Mart 2014 akşamı AKP'li bakan Mevlüt Çavuşoğlu'nun adliye binasındaki seçim kuruluna gelerek oy sayımına nezaret ettiğinin hatırlatılmasına şu karşılığı verdi: "Hiçbir kamu görevlisinin, AKP'li politikacının bir yerde seçim görevlileriyle yalnız kalmasına müsaade etmeyeceğiz. Bir kamu görevlisinin oyların sayıldığı bölgeye, kurallara da aykırı olarak, girdiğini görürsek orada her ne yapılıyorsa biz de gözlemci olarak girmek isteyeceğiz. Bu fiili duruma rağmen bizi oradan atarlarsa onu da kamuoyunun takdirine bırakıyoruz."

SANDIKLARIN ÜZERİNE KAPANACAĞIZ

Esen, Oy sayımı sırasında elektrik kesilmesi gibi olumsuz durumla karşılaşılması halinde nasıl hareket edeceklerini ise şu şekilde tarif etti: "Sandıkların üzerine kapanacağız. Hiçbir kuvvet de bizi oradan kaldıramayacak. Çuvalların üzerine oturacağız. Sandık, çuval nerede, üzerine kapaklanacağız. Elektrik gelene kadar da kalkmayacağız."

SEÇİM YARIŞI ADİL DEĞİL

CHP Antalya’da açık ara birinci olduğunu ileri süren Semih Esen, siyasi partiler arasındaki seçim yarışının ise adil olmadığını savundu. Kamunun imkanlarının AKP için seferber edildiğini, kamu görevlilerinin iktidar partisine yardım için birbiriyle yarıştığı bir ortamda seçim çalışması yürütüldüğüne dikkat çeken Esen, seçim yarışının adil bir ortamda yürütülmediğini ifade etti. Esen şunları söyledi: "Kesinlikle eşit bir ortamda yarışılmıyor. AKP devletin en üst noktasında olan Cumhurbaşkanı da dahil devletin en alt noktasındaki tüm kamu görevlilerini alabildiğince kullanarak bir seçim kampanyası yapıyor. Tüm devlet imkanları onların emrinde. AKP il binasının önüne gidecek olursanız orada belediye araçlarının hizmet ettiğini görürsünüz. Miting alanlarına birçok kamu aracıyla taşıma yapıldığını görürsünüz. valilerin ve diğer kamu görevlilerinin tamamı AKP'ye fayda sağlamak adına birbiriyle büyük bir yarış içinde. Dolayısıyla bu seçim yarışında eşitlik söz konusu değil."