Salihiye çarşısı esnafları, Şehrin daha güzel bir görünüm kazanması için ve kentsel dönüşüm çerçevesinde yapılan çalışmaların yerinde olduğunu dile getirirken, kendilerinin zor durumda kaldıklarını belirtti. Çarşının yıkılmasına karşı olmadıklarına vurgu yapan esnaflar ilgisizlikten şikâyetçi olduklarını belirtti. Çarşı esnaflarından Murat Merk konuyla ilgili şunları söyledi: “ cami altı esnafı olarak bize yazılı tebligat gelmedi. Görevliler geldi, 30 Ekime kadar boşaltmak zorunda olduğumuzu söyledi. Mecburen boşaltacağız, bir dükkân yeri bulursak oraya geçeriz. Ama dükkân fiyatları çok pahalı, aynı zamanda uygun bir yer de bulmak önemli. Üst taraftaki çarşı esnafı taşındıktan sonra işlerimiz iyice bozuldu, şimdi tamamen iflas etme aşamasına geleceğiz. Yıkılması gerekliyse bir şey demiyoruz ama bize yardımcı olunsaydı daha iyi olurdu. Şimdi ya bir yer bulacağız ya da tamamen kapatıp esnaflıktan vazgeçeceğiz.” Çarşının yıkılmasının doğru olduğunu ve yapılacak yeni çalışmaların şehre güzellik katacağını söyleyen Musa Çelik sözlerine şu şekilde devam etti: “ biz buranın daimi sahibi değiliz. Kiracıyız, bu gün var, yarın yoğuz. Belediye bize yer göstermek mecburiyetinde de değil çünkü bu işyerlerinin sahibi kendisi değil. Yıkılması gerekiyorsa yıkılacak. Burası bir dere yatağı, bir afet olsa yüzlerce insan zarar görür. Zaten binaların dayanıklılık testi yapıldığında temeli çürük çıkmış. Artık demirler bile çürümüş, yıkılması çok doğru olur. Ben buraya park yapılmasına da olumlu bakıyorum, insan sağlığı için gerekli olan bir şey. Ayrıca, kalenin, ulu caminin önü açılacak en çok gezilen, ziyaret edilen yerler burasıdır. Şehre farklı bir görünüm kazandıracak.” Mustafa Ceylan şöyle konuştu: “ bize taşının diyorlar, bayramdan sonraya kadar taşınmamızı istediler. Keşke bize bir yer gösterselerdi, esnaflığı bırakmayı düşünüyorum. Ben ne yapayım, araştırıyoruz, en köhne yerde dükkân fiyatı 10 bin liradan başlıyor. Üst taraftaki pasaj yıkıldıktan sonra işler yüzde 70 oranında azaldı. Şimdi bir de taşınma çıktı, artık bir daha kendimize gelmemiz çok zor. İşi tamamen bırakacağım.” İş yerlerini boşalttıktan sonra taşınacak bir yer bulmanın zor olduğunu dile getiren Ali Hekimoğlu: “ yazılı olarak tebligat geldi ve esnaflar taahhütnameyi imzaladı. 30 Ekime kadar Taşınmak zorundayız. Asıl sorun buranın yıkılması değil, bize bir yer gösterilmemesidir. Dükkânlar şahıs malı olduğu için kimse bir şey yapmıyor. Bize yardımcı olunmasını çok isterdik. Yıkıldıktan sonra buraya yol da yapılsın çarşı da, esnaf mağdur edilmesin.” şeklinde konuştu. Borçları yüzünden hapis yattığını söyleyen Duran Akgül yaşadıklarını şöyle anlattı: “ Belediye Başkanımız 2007 yılının 12. ayında Salihiye caminin yan tarafına küçük bir park yaptırdı. İş yerim daha önce oradaydı ve benimle beraber o alanda 5-6 esnaf vardı. Bunlardan 4'ü iflas etti, esnaflığı bıraktı. Ben de bir süre ara vermek zorunda kaldım. Bundan dolayı bütün borçlarımı ödeyemedim, borlardan dolayı icra geldi.15 gün hapis yattım, babam kefil olmasaydı 3 ay yatacaktım. Eğer ki o dönemde çekler affedilmeseydi toplam hapis cezam bir yıl olacaktı. Durumum bu şekilde çok bozulmuştu, bir yerde işlerin kötüye giderse toparlanmak zor oluyor. Borçları ödeyemez duruma düştüğümüz için itibarımızı kaybettik. İlk yıkımdan sonra Başkan, 2008'in 6. ayında çarşıdaki diğer iş yerlerini de yıkacağını söyledi. Başkanın bu sözüne istinaden herkes telaşlandı, başka yerde iş yeri kiralayanlar oldu. Ama yıkım kararı şimdi çıktı yıllarca kimse gelmedi, yıkmadı. Esnaflar maddi olarak çok zarar etti. İlk yıkımdan sonra 4-5 yıl geçti, son birkaç aydır biraz rahatladım. Borçlarımın bir kısmını kapattım, yakında tam huzura kavuşacağım diyordum, şimdi ikinci yıkım geldi. Bir daha nasıl toparlanacağım işte bunu bilmiyorum. Her yıkımdan sonra sadece bir esnaf kaybetmiyor, çevresindeki esnaflar da bundan çok zarar görüyor. Belediye Başkanımız, kale dibi, eski hal, belediye pasajı, balık pazarı, dere pazarındaki esnafların yerini yıktırdı. Yaklaşık 400-500 esnaf, bunlar için yeni bir yer yapılmadı ve herkes mağdur oldu. Şehrimizin güzelleşmesini, daha fazla turist gelmesini biz de isteriz. Ama bunlar için esnafların mağdur edilmemesi lazım. Örneğin, eski hal yıkıldı, yeri hala atıl durumda. Buraya çarşı yapılarak değerlendirilebilirdi, belediye güzel bir proje hazırlayıp çarşı yapmadı. Burada dere ıslah çalışması diye yıkım yapılacak. Dere ıslah çalışmasının, kalenin alt tarafından başlayıp 12 Şubat Stadına kadar yapılması lazım, bu güzergâh eski dere yatağıdır. Benim merak ettiğim, bu kadar yer olmasına rağmen neden sadece buralar yıkılıyor? Devlet, acil kamulaştırma diye el koydu. Arasa camii de yıkılacak mı? Bütün dere yatağında acil kamulaştırma yapılacak mı?” 2005, 2008 yılları arası aylık 20 bin lira cirosu olduğun söyleyen İlyas Aydoğan şu şekilde konuştu: “ 2005'ten 2008'e kadar aylık 20 bin lira ciro çekiyordum. Caminin yan tarafına park yapıldıktan sonra iflas ettim, bunun nedeni komşularımın dükkânlarının yıkılmasıydı. Belediye pasajı yıkıldı, bir yıkımda biz yaşadık. Şu park 1,5 yılda yapıldı, biz o sürede satış yapamadık. 2005 ve 2008 arası yıllarda, kısa zamanda ev satın almıştım, iflas ettikten sonra evimi sattım. Şimdi ise ayda 3 bin lira bile cirom olmuyor. Kredi çektik faizini ödeyemiyoruz. Her şeyin daha güzel olmasını biz de istiyoruz, ama mağdur olmayı da hiç istemiyoruz.” [URL=http://www.haber46.com/gallerydetails.asp?id=1651#]İTİBARIMIZI KAYBETTİK FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ[/URL]