İzmir’de KESK, DİSK, TMMOB ve İzmir Barosu, İç Güvenlik Paketi’ni sert bir dille eleştirerek eylem çağrısı yaptı. Baroda düzenlenen toplantıda STK’ler adına açıklama yapan İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Şakir Uzun, “İç Güvenlik Paketi değil, özgürlük ve demokrasi istiyoruz.” dedi.

Kamuoyunda "İç Güvenlik Paketi" olarak bilinen Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı’nın, iki haftalık ertelemenin ardından bu hafta Meclis gündemine getirildiğini hatırlatan Uzun, “Bu yasa tasarısıyla polise ve jandarmaya, hâkim savcı kararı olmaksızın dilediği kişinin üstünü, eşya ve aracını arama, dilediği kişiyi savcıya haber dahi vermeksizin gözaltına alma ve 48 saate kadar gözaltında tutma, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine keyfi bir şekilde müdahale etme ve bu eylemlere katılanlara karşı ateş etme yetkisi veriliyor. Cumhuriyet savcılarının yetkileri de vali ve kaymakamlara devrediliyor.” diye konuştu. Tasarının kanunlaşması halinde insan hak ve özgürlüklerini Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı biçimde kısıtlayan vahim sonuçlar doğacağını iddia eden Uzun, açıklamasında şunları kaydetti: “Yasayla halihazırda vatandaşa yeterli bir hukuki güvence sağlamak bakımından zaten yetersiz olan hâkim ve savcılar tümüyle devredışı bırakılmış, tüm yetkileri polise ve idareye devredilmiş olacak. Ayrıca başta toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı olmak üzere birçok temel hak ve özgürlüğün kullanılması fiilen imkânsız hale gelecek. Polisin ateş etme yetkisi daha da genişletilerek, halen her yıl ortalama 30 kişinin sokakta polis tarafından öldürüldüğü ülkemizde, polise adeta katliam yapma yetkisi verilmiş olacaktır. Bu yasa tasarısıyla ülkemizde yerleştirilmeye çalışılan dikta yönetimine, muhalifleri sindirmek ve tek adam diktasını tesis etmek üzere imkân tanınıyor, polis devletinin yasal zeminleri hazırlanıyor. Bunun ilk örneklerini yakın zamanda İzmir’de yaşadık. 13 Şubat Bilimsel, Laik Eğitim Boykotu eylemleri sırasında onlarca kişi keyfi bir şekilde gözaltına alındı, bir kişi Cumhurbaşkanı'na hakaretten tutuklandı.”

‘BU YASA GENEL VE KALICI BİR SIKIYÖNETİM YASASIDIR, KABUL ETMİYORUZ’

Toplum güvenliğinin sağlanmasının özgürlükleri ve insan haklarını kısıtlamakla değil, aksine daha da geliştirmekle mümkün olacağını savunan Uzun, “Bu yasa, genel ve kalıcı bir sıkıyönetim yasasıdır, kabul etmiyoruz. Bu nedenle İç Güvenlik Paketi adı altındaki tasarının Meclis’ten çekilmesi ve İzmir’de son yıllarda artan keyfi polis baskısının kaldırılması için özgürlükten, demokrasiden, insan haklarından yana tüm İzmirlileri, 28 Şubat 2015 Cumartesi günü saat 15.00’te Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenecek kitlesel basın açıklamasına davet ediyoruz.” dedi.