İzmir Doğa ve Kent Savunması Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) öncülüğünde sivil toplum kuruluşları, Sinop'ta ve Mersin'de yapılması planlanan nükleer güç santralleri projelerini protesto edecek. Konak ilçesi Alsancak semtinde, 15 Şubat 2015 Pazar saat 13.30'da başlayacak eylem hakkında bir açıklama yapıldı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ülkemizdeki insan ve doğa karşıtı enerji politikaları, bütün coğrafyayı olumsuz etkileyen, tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Hükümetin sermayeyle el ele verip hukuku, bilimi, doğayı, kenti, canlı yaşamını yok saymasının en somut örneklerinden biri, Sinop'ta ve Mersin'de yapılması planlanan nükleer güç santralleri projeleridir. Enerjiye ihtiyacımız olduğu yalanlarıyla kirli enerji politikalarını hayata geçirmeye çalışan muktedirler, her yerde giderek yükselen bir direniş ve savunmayla karşı karşıya kalmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Aliağa’ya sessiz sedasız getirilen radyoaktif atık yüklü Kuito ile iyice ayyuka çıkan Aliağa’nın çöplüğe dönmesi, gemi sökümleri, santraller ve madenlerle Aliağa’nın yaşanmaz oluşu, bir başka kritik problem alanıdır. Gaziemir’de ortaya çıkan nükleer atıkların, Aliağa’daki gemi sökümü tesislerinden Gaziemir’e taşındığı tartışmaları ise hala güncelliğini korumaktadır.”

Türkiye'de radyoaktif atık oluşmasına göz yummayacakları belirtilen açıklamada, “İzmir’de, Sinop’ta, Mersin’de ve yurdumuzun hiçbir bölgesinde radyoaktif atık, nükleer santral istemiyoruz. 15 Şubat 2015 Pazar günü, protesto hakkımızı kullanmak için sokağa çıkalım. Birlikte yaşam hakkımızı, yaşam alanlarımızı, sağlığımızı, doğamızı savunalım. Mersin Akkuyu'da ve Sinop'ta yapılması planlanan nükleer santrale karşı çıkalım, Mersin ve Sinop halkıyla dayanışmak için sesimizi duyuralım. Türkiye Çernobil olmasın, Fukuşima olmasın.
Hükümetin insan karşıtı, doğa karşıtı, yaşam karşıtı, sermaye yanlısı enerji politikalarını reddediyoruz. Yaşadığımız coğrafyanın, yerli yabancı sermayeye altın tepside sunulmasına karşı ses çıkarıyoruz. Nükleere inat, yaşasın hayat demek için bütün yurttaşlarımızı, coşkuyla akan bir nehir gibi meydanlara omuz omuza, yan yana durmaya davet ediyoruz.” denildi.