İzmir’in Gaziemir ilçesinde bulunan eski kurşun fabrika alanında toprağa gömülü olarak bulunan radyoaktif maddelerle ilgili davaya İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Heyet değişikliği nedeniyle mahkeme karar vermek için duruşmayı erteledi.

İzmir’in Gaziemir ilçesinde, eski kurşun fabrikasının bulunduğu alanda radyasyonlu atıkların toprağa gömüldüğü iddialarıyla ilgili 2008’de dava açılmıştı. 3. Ağır Ceza Mahkemesi, fabrika sahibi Hasan Yavaş'ı 4 yıl 2 ay hapis ve 100 gün adli para cezasına çarptırmış, Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi kararı bozmuş ve davanın, 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava ile birleştirilmesini istemişti.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi adına Avukat Arif Ali Cangı, nükleer atık barındırdığı belirtilen eski kurşun fabrikasının 6 yöneticisi hakkında, 'çevreyi kasten kirletmek' suçunu işledikleri iddiasıyla savcılığa şikayet dilekçesi verdi. Şikayet üzerine soruşturma başlatan Cumhuriyet Başsavcı Vekili Kadir Karaca, hazırladığı iddianame ile fabrikanın sahip ve yöneticileri hakkında, 'çevreyi kasten kirletmek' suçundan 5'er yıldan az olmamak üzere hapis, bin gün karşılığı adli para cezası’ istemiyle dava açtı.

Üç davanın birleştirilmesiyle görülen davanın 9. duruşmasına, 5 yıl hapis istemiyle tutuksuz yargılanan sanıklar katılmazken, avukatları katıldı. Davanın, sıradan bir dava olmadığını ifade eden Avukat Arif Ali Cangı, çevrenin kirletilmesi nedeniyle tüm canlıların zarar gördüğünü belirterek, “Dosyada sanıkların cezalandırılmasına yetecek kadar delil vardır. Buradaki kirlilik İzmir'in yaşamını tehdit etmeyi sürdürmektedir. İddia makamının tüm sanıklar yönünden verdiği beraat mütalaasına katılmıyoruz. Aksine sanıkların ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesini talep ediyoruz. Nükleer Santralların gündemde olduğu günümüzde, santral olmadan santral atıklarının yargılamasının yapıldığı bu dava son derece önemli." dedi.

Bazı sanıkların avukatlığını yapan Selahattin Seymen, kendilerinin de davayı önemsediklerini belirterek, “Ancak önemli olan yargılanan sanıkların dosyadaki durumlarıdır. Herkes fiili ile sorumlu olup, işlediği fiilin kasıt altında gerçekleştirilmesi halinde sorumlu olacaktır. Yasa gereği müvekkillerimin hiç bir kanun yönünden sorumluluğu bulunmamaktadır. Haksız yere cezalandırılmaları adaleti zedeleyecektir. Asıl önemli olan budur. Kirletildiği söylenen alan şahısların tapulu ve değerli olan bir arazisidir. Hiç kimse kendi arazisini kirletmez. Savcının beraat yönündeki mütalaasına aynen katılıyoruz." diye konuştu.

Diğer avukatların da yaptığı savunmaların ardından, mahkeme heyeti karar vermek üzere duruşmaya kısa bir ara verdi. Mahkeme Başkanı, mahkeme heyetindeki değişiklik nedeniyle karar veremediklerini belirterek, duruşmayı karar için ileri bir tarihe erteledi.