Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD), Kadıköy’de kadına uygulanan şiddeti ve kadın cinayetlerini protesto ederek eylem yaptı. 'Kadına şiddet insanlığı öldürür' dövizleri taşıyan grup, sloganlar atarak yürüdü.

Kadıköy Moda’da toplanan CKD üyesi bir grup ellerinde ‘Şiddeti mahalleli değil devlet önler’ ve ‘Özgür kadın aydınlık Türkiye’ dövizleri taşıyarak sloganlar eşliğinde Kadıköy Meydanı'na yürüdü. Meydanda gerçekleştirilen gösteriye CKD Genel Başkanı Dr. Canan Arıtman, CHP Milletvekili Mahmut Tanal, CHP Milletvekili Nur Serter, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Aydeniz Tuskan, CKD üyeleri ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen kadınlar katıldı. Grup daha sonra meydanda basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan CKD Genel Başkanı Dr. Canan Arıtman, kadına ve çocuklara karşı gelin bu mücadeleyi hep birlikte yapalım diye seslendi.

Tüm kadın örgütleri olarak aklımızı, yüreğimizi, ve gücümüzü birleştirelim diyen Arıtman, "Biz toplumun yarısıyız. Çocuklarımızla, insan sınıfındaki erkekler ile birlikte o yobaz, gerici, çağ dışı, orta çağ kafalılardan çok daha fazlayız. Hep birlikte gücümüzü gösterelim. Tüm dünyaya örnek olacak, tarihe geçecek bir kadın örgütlenmesini ve kadın mücadelesini gerçekleştirelim. Artık başka Özgecanlar için ağlamayalım. Sürekli eylemlilik içinde olalım. Bu kıyım, bu kırım son bulsun.” diye konuştu.

Kadına ve çocuklara karşı şiddetin önlenmesi için alınacak tedbirleri Arıtman şöyle sırladı: “Kadın ve çocuklara karşı işlenen suçlarda faillere ceza indirimi uygulanmayacak ve bu kişiler hiç bir aftan kesinlikle yararlandırılmayacaktır. Kadın ve Eşitlik Bakanlığı kurulacak, bu konuda çalışan demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri daimi bir komisyon halinde bakanlıkla birlikte çalışacak. Tüm plan, proje ve yasa tasarıları önce bu komisyondan geçecek. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’dan başlayarak sorumlu mevkide bulunan, rol model olan herkes 'kadın-erkek eşittir ve bunu yaşama geçirmek benim görevimdir' diyecek. Aksini söyleyene, gereğini yapmayana, işgal ettiği mevki ve makamdan uzaklaştırılıncaya kadar, bedelini ödeyinceye ve toplumsal etkinliği yok edilinceye kadar baskı uygulanacak.”

Yapılan basın açıklamasının ardından grup, olaysız bir şekilde dağıldı.