CHP Genel Sekreter Yardımcısı Adana Milletvekili Ali Demirçalı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan’a suikast iddialarına şaşırmadıklarını belirterek, "Tam da kadına şiddet tartışılırken, Erdoğan’ın kızının gündeme gelmesi manidar." dedi.

Demirçalı, iktidarın en iyi bildiği şeyin, 'mağdur edebiyatı' yapmak olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a suikast planı yapıldığı iddialarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demirçalı, "Bu iddialara şaşırdık mı, kesinlikle hayır. Ne tuhaftır ki tam da kadına şiddetin bu denli yoğun yaşandığı, bu kadar fazla gündemde olduğu bir dönemde Cumhurbaşkanı’nın kızına suikast planları ortaya çıkıyor. İktidarın, kadın cinayetlerinin tartışıldığı bir zamanda Cumhurbaşkanı’nın kızını gündeme getirerek prim yaptığını düşünmek, hayal olmasa gerek. Bu iddiaların, böyle bir zamanda gündeme gelmesi tesadüf mü, manidar mı, bunun takdirini yüce milletimize bırakıyorum." sözlerini kaydetti.

'PUSLU HAVAYI SEVEN KURT GİBİLER'

Hükümetin, puslu havayı seven kurt misali, her durumdan istifade ederek kendine menfaat sağlamaya çalıştığını belirten Demirçalı, "Ne zaman başları sıkışsa, ne zaman gündemi sarsan bir şey olsa hemen akabinde mağdur edebiyatı yapmaya başlıyorlar. Dün üniversiteleri, 28 Şubat’ı, yargıyı, basını, orduyu, Suriye’yi, başörtüsünü bahane ederek kendilerini mağdur gösterdiler, bugün başka şeyleri. Özellikle seçimlerin arefesinde bunun örneklerini sıkça yaşıyoruz. İşte bir seçim öncesi daha yine mağdur edebiyatına başladılar. Kimbilir suikast iddiasıyla yine nerelere sahte belgeler, CD’ler yerleştirilecek, kimler kurban seçilecek?" diye sordu.

'DİNLE, İMANLA İLGİSİ OLMAYAN NESLİN ÖNÜNÜ AÇTILAR'

CHP Adana Milletvekili Ali Demirçalı, toplumun son dönemde giderek artan kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzler yüzünden adeta patlamaya hazır bomba gibi olduğunu da hatırlatarak şunları kaydetti: "Dindar nesil yetiştireceklerini söyleyenler ne yazık ki dinle, imanla, insanlıkla alakası olmayan bir neslin önünü açmıştır. Bugün içimizde sayısız sapık, ruh sağlığı bozulmuş, her an suç işlemeye meyilli binlerce insan vardır. Daha birkaç gün önce Özgecan, üç caninin eliyle katledildi, ardından bir kadın kocası tarafından parçalara ayrıldı, aynı gün bir gazeteci kartopu attı diye bir esnaf tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Türkiye’de suç ve suçlu oranı hiçbir dönemde bu kadar artmamıştı. Halkımız artık, ‘yarın benim veya eşimin, çocuğumun başına da bir olay gelir mi’ endişesiyle sokağa çıkmaya korkar olmuştur. Ülkede güven ve huzuru tesis etmesi gereken iktidar ise soruna çözüm bulmak yerine, herkesten daha çok ağlamakta, üstüne bir de mağdur edebiyatı yapmaktadır."