Antalya Barosu Manavgat Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Umut Çiftçi, halihazırda yaşadığı şiddeti anlatamayan kadınların oranının yüzde 48,5 olduğunu açıkladı.

Antalya'nın Manavgat ilçesinde kadın avukatlar, kadın cinayetlerini bugüne kadar öldürülen kadınların isimlerini afiş yaptırarak kınadı. Antalya Barosu Manavgat Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Umut Çiftçi, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü verilerine göre halihazırda yaşadığı şiddeti anlatamayan kadınların oranının yüzde 48,5 olduğunu kaydetti. Bu rakamın çok yüksek olduğunu, şiddete uğrayan kadınların yarıya yakınının hiç kimseye bir şey söyleyemiyor olmasının üzüntü verici olduğunu anlatan Çiftçi, yine Adalet Bakanlığı verilerine göre ülkede şiddetin arttığını ifade etti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2005-2010 yılları arasında 100 binin üzerinde kadının cinsel saldırı suçu mağduru olduğunu vurgulayan Çiftçi, mağdur olan kadınların yüzde 40'ının ise korktukları için şikayetçi olmadıklarının altını çizdi. Kadına yönelik şiddetin hiçbir haklı gerekçesi olmadığını söyleyen Çiftçi, "Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre ülkemizde her 5 kadından ikisi fiziksel şiddet görmektedir. Yine her 10 gebe kadından biri fiziksel şiddet görmektedir. Ülkemizde kadına şiddet, hamile kadınlara bile uygulanmaktadır. Üzüntü verici olanı da şiddete maruz kalan kadınların yüzde 48,5 seslerini çıkaramaması. Ülkemizde son 5 yıl içinde tecavüz, taciz ve cinsel suçlarda yüzde 30 oranında artış var. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı Töre ve Namus Cinayeti Raporu'na göre 2002 yılında 150 olan töre cinayeti, 2007 yılında 220 olmuştur. Eğitim seviyesi düştükçe, cinayetlerin failleri ve dolayısıyla mağdurlarıda artmaktadır." diye konuştu.

Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı verilerine 2010 yılında sadece ilk 7 ayında 226 kadının öldürüldüğü, 478'nin tecavüze uğradığı, 722'sinin taciz edildiği ve 6 bin 423'ünün aile içinde şiddete uğradığına dikkat çeken Çiftçi, kadına yönelik şiddetin yaşanan biçimlerinin ise genelde kumalık, berdel, namus ve töre bahanesiyle işlenen cinayetler, zorla evlendirme, erken evlilik, bekaret kontrolü, cinsel taciz, cinsel saldırı, kadın ticareti, evlilik içi tecavüz, başlık parası, ensest, cinsel organlarının sakatlanması, erkek çocuk tercihi ve eğitimde ayrıcalık olduğunu dile getirdi.

Çiftçi, "Kadına yönelik şiddet suçtur. Kadına yönelik şiddetin hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Kadına yönelik şiddet toplumsal bir sorundur. Bu toplumsal sorun, kadınların birer ikişer öldürülmesiyle değil, toplumsal duyarlılığın artması ve artık her kesimin kadın hakkı ihlalleri ve kadına şiddetin önlemesi için üzerine düşeni yapmasıyla çözülecektir. Bir dakika bile kaybedecek zaman yoktur. Tüm kadınların yaşama hakkı ve özgürlükleri hat safhada korunmalıdır." dedi.