Gazze'ye insani yardım taşıyan gemide Kahramanmaraş'tan Kuyumcu Murat Sarıtürk, Avukat Erol Tansel, Ev hanımı Hatice Karasakız ve ev hanımı Mübeyyen Kızıl ve bir kişinin daha yer aldığı öğrenildi. Gemide yer alanlardan Murat Sarıtürk'ün ağabeyi İbrahim Sarıtürk, "Perşembe günü yola çıktılar.O günden bu yana bir haber alamadık. Biz bir haber almak istiyoruz." dedi. Endişeli bekleyişi süren Sarıtürk, "Merak ediyoruz. Bizim Türkiye Cumhuriyeti hükümetimiz telefonla dahi irtibat sağlayamıyor mu? İşimizi, gücümüzü bıraktık. Biz de Ankara'ya gideceğiz." diye konuştu. Murat Sarıtürk'ün diğer kardeşi Yaşar Sarıtürk de kardeşinin hayatından endişe ettiğini ifade ederek, yetkililerden acil bir cevap istediklerini söyledi. Yine gemide bulunan Kahramanmaraşlı vatandaşlardan Erol Tansel'in abisi Birol Tansel de "Şu anda devletimizden bir an önce oradaki insanlar hakkında acil bilgi istiyoruz. Davos'ta 'One minute.' diye bağırıp çıkış yapanlardan, şimdi burada da bir an önce aynı çıkışı göstermesini, çıkışın arkasında da durmasını istiyoruz. Ölmesi gereken biri varsa, biz de ölmeye hazırız. Ama devletimize buradan sesleniyorum. Bir kere olsun erkekçe savaşmayı ve ölmeyi hepimiz istiyoruz. Erkekçe savaşalım. Savaşacak asker yoksa da biz savaşalım. Biz ölelim. Bizi gönderin oraya. Yeter ki oradaki insanlardan bir haber gelsin." şeklinde konuştu. Gemide bulunan İHH gönüllüsü Hatice Karakız'ın eşi Mahmut Karakız da şöyle konuştu: "İsrail'in saldırması bekleniyordu zaten. Bu da oldu. Buradaki insanlar yapması gerekeni yaptılar. Vicdanlarının sesini dinleyerek, orada yardım çalışması içerisinde bulundular. Artık bundan sonrası devletleri ilgilendiren, diplomasi gerektiren olaylardır."