1 – İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca FETÖ'nün TSK yapılanmasında örgüt içi haberleşme amacıyla ankesör-sabit kontörlü hatları kullananlara yönelik yürütülen soruşturması tüm hızıyla sürüyor.
Son operasyonda tutuklanan, FETÖ'nün sözde “TSK imamı” firari Adil Öksüz'ün serbest bırakılmasıyla ilgili aralarında asker, polislerin ve eski başbakanlık müşavirinin de bulunduğu 28 sanık hakkındaki davada yargılanan Astsubay İlyas Kaytancı'nın örgüt içi haberleşme amacıyla kullanılan ankesör-sabit kontörlü hattan arandığı ortaya çıktı.
Soruşturmayı yürüten Savcı Can Tuncay, şüpheli İlyas Kaytancı hakkında hazırladığı sevk yazısında şu değerlendirmeyi yaptı:
KAYTANCI HALEN GÖREVDEYMİŞ
“Olay tarihinde ve halen Ankara Kahramankazan İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görev yapan şüpheli hakkında terör örgütünün sözde ‘TSK imamı' olan ve 15 Temmuz darbe girişimini koordine eden ‘Namık' kod adlı Adil Öksüz'ün, darbe girişimi akabinde serbest bırakılması sürecindeki eylemleri nedeniyle ‘görevi kötüye kullanma', ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' ve ‘suçluyu kayırma' suçlarından Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı…” İstanbul Sulh Ceza Hakimliği de şüpheli Kaytancı'nın tutuklanmasına karar verdi.
Peki Kaytancı'nın da aralarında olduğu 28 sanığın yargılandığı davada neler yaşandı?
2 – GPS cihazı ve tutanağı karakola götüren astsubay
Tarih 25 Haziran 2017… Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede firari Adil Öksüz'ün 16 Temmuz sabahı yakalandıktan nasıl kaçırıldığı anlatılmıştı. Sivil olmasına rağmen tıpkı askerler gibi Ankara Batı Adliyesi'ne (Sincan) sevk edilen Öksüz'ün üzerinden çıkan eşyalara ilişkin tutanak tutulmuştu. Bu tutanağın da içinde olduğu mavi dosyayı savcıdan, Kazan Kışla Jandarma Karakol Komutanı Osman Gök'ün gizlediği ortaya çıkmıştı.
Gök ifadesinde, 87 darbe zanlısının, üzerlerinden çıkan eşyalarla birlikte Ankara Batı Adliyesi'ne getirildiğini, sonradan 11 şüphelinin de eşyalarıyla birlikte tutanakların da İlyas Kaytancı tarafından adliyeye ulaştırıldığını anlattı. Öksüz'e ait paralar, cep telefonları, el çantası ile GPS cihazının da aralarında bulunduğu eşyaları aldığını söyleyen Gök, tutanakları savcıya teslim etmemesini şöyle savundu: “Tutanakları kime teslim edeceğimi bilmediğim ve ortalık çok karışık olduğu için tutanakları İlyas Kaytancı ile geri gönderdim. Bu konuda savcıya ve komutanım olan Murat Bozdağ'a bilgi vermedim. Öksüz serbest bırakıldıktan sonra ona ait eşyaları ona kimin teslim ettiğini bilmiyorum.”
Peki mahkeme sürecinde ne yaşanmıştı?
Sözcü'den Aytunç Erkin'in Haberi
3 – “Öksüz'ü cami imamı zannettim”
3 Ekim 2017… Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Adil Öksüz'ün serbest bırakılmasına ilişkin 28 sanık ile avukatları katılmıştı Ankesörden tutuklanan İlyas Kaytancı mahkemede şöyle konuşmuştu: “… Bir ara Kazan Kışla Jandarma Karakolu'na geldiğimde çıplak halde yaşlı birini gördüm ve kim olduğunu sordum. ‘İmam' dediler. ‘Cami imamı' diye düşündüm. Mahrem imam olarak algılamadım. Mahrem imam nedir bilmem. Gelen bir anons üzerine tekrar araziye çıktım. Akşam saatlerinde tekrar karakola geldiğimde ‘Bir önceki günden kalan eşyalar var, onları getir' dediler. Cep telefonu, silahlar ile mavi bir dosyayı da getirmem istendi.
Dosyanın üstünde teslim tesellüm tutanağı yazıyordu. Evrak ve eşyaları adliyeye götürüp komutana vermek istedim. Ancak o geri götürmemi istedi. Eşyaları adliyeye götürmemi isteyen Erkan Başçavuş, karakola geri götürmemi isteyen ise Osman Başçavuş'tur. Evrakları karakola götürdüm.”
MAHKEME BAŞKANI AZARLADI
Bunun üzerine mahkeme başkanı, sanığa, “Sen nasıl askersin? Darbe oluyor, FETÖ'nün yaptığı ortaya çıkıyor, adamların her yerde imamları, ağabeyleri var. Sen adamın imam olduğunu öğreniyorsun ama cami imamı diye düşünüyorsun. Sen sokaktaki herhangi bir vatandaş değilsin. Kaldı ki sokaktaki vatandaş bile bunu bilebilir” diye çıkıştı. Kaytancı ise mahkeme başkanına, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Görevimi layıkıyla yaptım. Yapıyı
bilmiyoruz ki efendim” karşılığını verdi.
SONUÇ: Öksüz'ü tanımayan astsubay tutuklandı!