Kara, dernek üyeleri ve bazı avukatlarla birlikte yaptığı basın açıklamasında, son günlerin tartışmalı gündem maddelerinden biri olan darbe planlarını eleştirdi. Kamuoyuna yansıyan haberleri dikkatle takip ettiklerini belirten Kara, anayasa hükmü gereği hiçbir zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamayacağını söyledi. Hiçbir devlet organının anayasa ve kanunlardan aldıkları yetkiyi kötüye kullanamayacağına vurgu yapan Kara şunları söyledi: "Bu bağlamda, iç hizmet kanunun 35. maddesi ile İç Hizmet Yönetmeliğinin 85. maddesinin her ne kadar Türk Silahlı Kuvvetlerine rejimi koruma ve kollama görevi verdiği düşünülse de, rejimi koruyup kollama görevinin yasal çerçevede yürütülmesi gerekir. Hükümete yönelik darbe planları yapılması, bir yerlere silah saklanması veya eylem planları yapılması koruma ve kollama görevi olmasa gerekir. Bu tip raporlar ve çalışmalar tartışmasız suçtur. Darbe ve kaos planlarının gerçekliği ortaya çıkmakta, her ne pahasına olursa olsun, kim olursa olsun devlete ve millete karşı komplo, kaos ve darbe planları hazırlayanlar hukuk önünde hesap vermelidirler." Bu tür yapılanmaların Türk Silahlı Kuvvetleri'ni kurumsal manada yıpratmasına izin verilmemesi gerektiğinin altını çizen Kara, "Demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne inancı ve saygısı olan herkesin, her sivil toplum kuruluşunun ve her meslek kuruluşunun tepkisiz kalamayacağı, millete ve hükümete darbe ve kaos planının hazırlayıcılarının ve arkasında duranların adalet önünde hesap vermesi gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.