İddiaya göre, dehşet verici olay önceki gün Kahramanmaraş'ın merkez Fatih beldesi Fatih Çok Programlı Lisesi bahçesinde meydana geldi. Beden eğitimi dersinde arkadaşlarıyla okul bahçesinde bulunan 12/C sınıfı öğrencisi Mehmet Açıkgöz (18) önüne gelen voleybol topuna ayağıyla vurdu. Bu sırada derste bulunan ve öğrencisinin topa ayağıyla vurduğunu gören beden eğitimi öğretmeni İsa B., öğrencisini yanına çağırarak sözlü hakarette bulundu, ardından elindeki bardakta bulunan sıcak çayı yüzüne serpti. Hızını alamayan öfkeli öğretmen bardakla öğrencisinin yüzüne vurmaya başladı. Yüzünün sağ tarafından aldığı bardak darbeleri ile yüzünde derin kesikler oluşan öğrenci Mehmet Açıkgöz, okul idarecileri ve olaydan haberdar olan babası Mustafa Açıkgöz tarafından Kahramanmaraş Devlet Hastanesi'ne getirildi. Burada yüzüne cerrahi müdahale yapılarak 7 dikiş atılan öğrenci, evine yollandı. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'nda öğretmen hakkında suç duyurusunda bulunan baba Mustafa Açıkgöz, dilekçesine oğlunun yaralandığını belirten sağlık raporlarını da sunarak şikayetçi oldu. İddiaları reddeden ve 8 yıllık beden eğitimi öğretmeni olduğunu söyleyen İsa B. ise, "Ben dövmedim. Kendisi elimdeki çay bardağına çarptı. Ben şimdiye kadar hiçbir öğrencimi dövmedim. Ben onları kendi evladım gibi severim" diyerek suçlamaları reddetti. Fatih beldesinde ikamet eden öğrenci Mehmet Açıkgöz, yaşadığı olayı şu sözlerle anlattı: "Dersimiz beden eğitimiydi. Topa ayağımla vurdum diye beni yanına çağırdı. 'Buyurun hocam' dedim. Bana hakaret ettikten sonra elindeki bardakta bulunan sıcak çayı yüzüme serpti. Ben suratımı tuttum, kafamı kaldırmaya fırsat kalmadan da bardakla vurdu. Daha sonra arkadaşlarım gördü. Tekme tokat vurmaya devam etti. Kırıklar yüzümü kesti. Ben daha sonra lavaboya gittim yüzümü yıkadım. Lavabodan çıktıktan sonra da beni tehdit etmeye devam etti." Olayın ardından yüzünde derin ve kapanmayacak kesikler oluştuğunu öne süren Açıkgöz, "Polislik sınavına, uzman çavuşluk sınavına girecektim. Hayatımı mahvetti. Doktorlar yüzümde oluşan bu yaraların kapanmayacağını söyledi" dedi. Geçimini çiftçilik yaparak temin eden baba Mustafa Açıkgöz ise öğretmeni daha önce tanımadığını ve aralarında herhangi bir husumet bulunmadığını söyledi. Hakkını sonuna kadar arayacağını ifade eden Açıkgöz, "Gittiğimde benim oğlum bu haldeydi. Ondan sonra taksiye bindik, 2 öğretmen ve ben hastaneye gittik, ameliyat ettiler. Daha sonra karakola gidip ifadeleri verdik. Ondan sonra savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Hakkımı arayacağım. Biz çocuğumuzu bu yaşlara kadar büyütüyoruz, polis, öğretmen veya uzman çavuş yapmak istiyoruz. Ama bu cildi yüzünden hepsinden oldu. Geleceği ne olacak bu çocuğun?" diye konuştu. Oğlunu kanlar içerisinde gören anne Cennet Açıkgöz ise uzun süre yaşadığı şoktan kurtulamadığını söyledi. Olayın ardından oğlunun kana bulanan elbiselerini yaktığını dile getiren acılı anne, Mehmet'in ise can güvenliğinin bulunmadığını öne sürerek şunları söyledi: "Yüzünü bu halde görünce ben şok geçirdim. Çocuğun yüzü sarkıyordu. Elbiseler yıkanmaz hale gelmişti, yaktım. Kendisinin çocuğu bu halde olsa ne yapar? Benim çocuğumun geleceğiyle oynadı. Biz tüm imkanlarımızı kullanarak çocuğumuzu dershaneye gönderiyor, okutuyoruz. Bizim maddi durumumuz da yok. Hayallerimizi yıktı. Benim çocuğum haftada 3 gün staja gidiyor, 2 gün burada. Bugüne kadar hiçbir şikayet yoktu. Çocuğumun başına herhangi bir şey gelirse ondan biliyoruz. Oğlumun can güvenliği yok." Olayın görgü tanığı öğrenciler de şok geçirdiklerini ifade ederek öğretmenlerinin, arkadaşlarını gözlerinin önünde darp ettiğini söylediler. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.