Dilipak, Dünya Çocuk ve Gençlik Derneği (DUCGED) Kahramanmaraş Temsilciliğince düzenlenen "Dünden Bugüne Karanlık Yıllar" konulu konferansta yaptığı konuşmada, dünyada yaşayan 4 ırktan 3'ünün, kan, göz yaşı ve acılar üzerine kurulan medeniyetin 300 yılda çökmenin eşiğine geldiğini savundu.

Avrupa ve ABD'de aile yapısının çöktüğünü, her geçen yıl nüfuslarının biraz daha azaldığını ifade eden Dilipak, şöyle konuştu:

"Bugünkü modern dünyanın gayri safi milli hasılasının yarısı ABD'ye gidiyor. Yılda yaklaşık 31 trilyon dolarlık değer üretiliyor. Bunun sadece ABD'ye giden kısmı 13 trilyon dolar. ABD'nin diğer ülkelerdeki yatırımlarını da hesaba kattığınızda ve dünya genelinde yaklaşık 7 milyar insanın yaşadığı düşünülürse dünyanın yıllık üretiminin yarısı ABD'ye gidiyor. Geri kalan yarısının yarısı Avrupa'ya, geri kalan yarısının yarısı Çin, Japonya ve Kore'ye gidiyor. Geri kalanı diğerlerine. Dünyadaki 1,5 milyarlık İslam dünyasının toplamının geliri sadece Almanya kadar bile değil. Böyle bir dünya sürdürülemez."

Dünyada küçük bir azınlığın dışında servetin tamamen yabancıların tekelinde olduğunu öne süren Dilipak, bu gerçek değiştirilmediği sürece ne derin devletin, ne terörün, ne darbelerin, ne de savaşların bitmeyeceğini aktardı.

Müslümanlara medeniyet dersi verenlerin sebep oldukları katliamı unuttuklarını öne süren Dilipak, "Birileri bizim kanlarımız ve gözyaşlarımız üzerine kendine iktidar ve servet üretti. Bu, birinci, ikinci ve üçüncü dünya savaşları kendi aralarında sömürge çağında elde ettikleri serveti paylaşma kavgasıydı" şeklinde konuştu.

"Tarih övgü ya da sövgü bilimi değildir, tarihe tanıklık ediyorsa biri, bir tarih şuuru ve gelecek umudu arasındaysanız bu gününüzü anlamlı kılabilirsiniz" diyen Dilipak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Geçmiş bilginiz ve gelecek tasavvurunuz yoksa bugün siz kimsiniz, nereye koşuyorsunuz? İşte bugün kimin nereye gittiği belli olmayan bir sürü kalabalık dolaşıyor ortalıkta. Bunun asıl sebebi övgü ve sövgü kitabına döndürdüğümüz tarih aldatmacasıdır. Biz alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberin ümmetiyiz. Hiçbir Müslüman dünyada olup biten olayları görmezden gelme hakkına sahip değildir. Bu dünyada yaptığınız ve yapmanız gerekirken yapmadığınız her şeyin hesabı verilecek."