Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın içinde bulunan caminin açılışının Cuma günü yapılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın içini sanal olarak gezmeyle ilgili internet sayfasında bir uygulamanın başlatıldığını hatırlatan Kalın, yeni birimleriyle her gün genişletilerek kullanıcıların hizmetine sunulacağını söyledi. Kalın, "Dün olağanüstü ilgiyle karşılaştık. Dünyanın her tarafından insanlar gelip sanal olarak külliyesini, toplantı salonlarını, çalışma odalarını gezdiler. Burayla ilgili yaratılmak istenen mitolojik hikayeleri ortaya koyma noktasında yardımcı olacaktır. Bu Cuma günü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin içinde bulunan caminin açılışı olacaktır. Bu cami de halkımıza açık. Herkesin istediği zaman gelip ziyaret edebileceği, ibadet edebileceği bir yer olacaktır. Cumhurbaşkanımızın katılımıyla bu Cuma inşallah buranın açılışını da gerçekleştireceğiz." dedi.

Önümüzdeki aylarda caminin yanında çok amaçlı toplantı salonları ve kongre merkezinin de tamamlanacağını ifade eden Kalın, şöyle devam etti: "İki toplantı merkezimiz gene kamunun hizmetine sunulacaktır. Bu çok amaçlı salonlarımız bakanlıklar, STK’lar, üniversiteler, araştırma kurumları ve vatandaşlar tarafından da kullanılabilecektir. Böylece Cumhurbaşkanlığı külliyesi bu birimlerini de tamamlamak suretiyle milletimizin hizmetinde olmaya devam edecektir. Son olarak da Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi projesi var. Şu anda fizibilite çalışmaları devam ediyor. Onu da yakın vade içerisinde çalışmalarını başlatıp kütüphaneyi de önce Ankara’ya, daha sonra bütün ülkemize, hatta bütün bölgemize hizmet edecek şekilde hazır hale getireceğiz. Şu an itibariyle hedeflenen 5 milyon kitaplık bir kütüphane. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili asılsız temelsiz iddiaların ne kadar boş olduğunu da bu süre içerisinde göreceğiz. Zaten şu ana kadar ortaya atılan iddiaların hiçbirinin gerçek olmadığı, bu iddiaları ortaya atan kişilerin niyetlerinin ne olduğu da açık bir şekilde ortaya kondu. Kendileri zor duruma düştüler. Umarız, bundan sonra çocukça açıklamalarla ortaya çıkıp kendilerini kamuoyunun önünde daha fazla mahcup etmezler.”

“YAKLAŞIK 24 BİN SURİYELİ ÜLKEMİZE GİRİŞ YAPTI”

Suriye Savaşı’nın 4. yılına girdiğini aktaran Kalın, bu savaştan en fazla etkilenenin Suriye halkından sonra Türkiye olduğunu ifade etti. Kalın, “Türkiye birçok diplomatik girişim başlattı Suriye’deki savaşın barışçıl ve diplomatik yollarla çözülmesi amacıyla. Yaptığımız girişimler maalesef Esed rejiminin tavrı nedeniyle başarıya ulaşmadığı gibi yüzbinlerce insanın BM’nin verdiği rakamlara göre 300 binin üzerinde insanın ölümüyle milyonlarca Suriyelinin de göçmen haline gelip ülkelerini terk etmek zorunda kalmasıyla neticelendi. Son dönemde de sınırımızda yine bir hareketliliğin olduğunu, daha önce Kobani’ye yapılan saldırısı sırasında orada Türkiye kapılarını açmış ve 3 gün gibi kısa bir süre içerisinde yaklaşık 200 bine yakın Kobaniliyi Türkiye’ye almış idik. Bu insanların önemli bir kısmı hala ülkemizde yaşamaya devam ediyor. Yaklaşık 2 hafta önce Telabyad’da yaşanan hadiseler neticesinde de Türkiye yine açık kapı politikası çerçevesinde çatışmalardan kaçan Arap, Türkmen, Kürt ve Suriyeli vatandaşları ülkesine kabul etti. Yaklaşık 24 bin Suriyeli ülkemize giriş yaptı. Bunların da bir kısmı ülkemizde ağırlanmaya devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şöyle devam etti :”Suriye’de, öncelikle bizim sınırımızda hiçbir terör örgütünün yer tutmasına bizim olumlu bakmamız mümkün değil. DAİŞ konusundaki tavrımızın açık ve net olduğunu herkes biliyor. Yaklaşık 3 yıl önce DAİŞ’i terör örgütü listesine almıştık. DAİŞ’le mücadele konusunda Türkiye uluslararası koalisyonla da yakın bir ilişki içerisinde çalışmaya devam ediyor. DAİŞ’in Talabya’da, Kobani’de başka yerlerde yaptığı terör saldırılarını en şiddetli şekilde kınadık. Kınamaya da devam ediyoruz.”

"Esed rejimi var olmaya devam ettiği müddetçe DAİŞ gibi terör örgütleri Suriye’de kendilerine yer bulmaya devam edecektir" diyen Kalın, "Hatta son zamanlarda Esed rejimiyle DAİŞ arasındaki kirli ittifakların da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladığını görüyoruz. Suriye rejimi terör örgütü olan DAİŞ’i ılımlı ve uluslararası topluluğun kabul ettiği Suriye muhalefetini ve hür Suriye ordusunu zayıflatmak amacıyla kullanmaktadır. Bunun birçok örneğini biz aylar içerisinde gördük. Baştan beri ifade ettiğimiz uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge oluşturulması konusundaki tavrımız aynen devam etmektedir. Bu konuyu uluslararası kurum ve kuruluşlarla, müttefiklerimizle istişare etmeye bilgi paylaşımı yapmaya da devam ediyoruz. Geçtiğimiz kısa süre zarfında Dış İşleri Bakanlığımız aracılığıyla başta BM Genel Sekreteri olmak üzere ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Avrupa Birliği, NATO, İslam İş Birliği Teişkilatı’yla bu konularda istişareler yapılmış düşüncelerimiz kendilerine aktarılmış ve özellikle Suriye sınırında yaşanan sorunun bütün dünyanın sorunu olduğu ifade edilmiştir.” şeklinde konuştu.

“ÇİN BÜYÜKELÇİSİ DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NA DAVET EDİLDİ"

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Şincan Uygur özerk bölgesinde, Ramazan ayı münasebetiyle bir takım kısıtlamaların yaşandığı şeklinde haberlerin geldiğini söyleyen Kalın, “Bu sabah itibariyle Dışişleri bakanlığımız Çin’in Ankara’daki büyükelçisini Dışişleri Bakanlığı’na davet ederek bu konudaki endişelerimizi kendilerine iletmiştir. Biz toprak bütünlüğüne, istikrarına huzur ve güvenliğine önem atfettiğimiz ve iyi ilişkiler geliştirdiğimiz Çin Halk Cumhuriyeti’nden gelen bu tür haberler konusunda endişeli olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bu çerçevede Çinli yetkililerin olumlu adımları atacağını ümit ediyoruz.” diye konuştu.