Trafik kazası geçirdikten sonra beyin ölümü gerçekleşen 39 yaşındaki bir hastanın kalbi, yaklaşık 2 yıldır organ bekleyen başka bir hastanın hayatını kurtardı. Kalp pili takılı olarak organ bekleyen 51 yaşındaki hastanın, nakilden önce yaklaşık bir aydır yoğun bakımda tedavi gördüğü belirtildi.

Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yatan bir hastanın yakınları, organ bağışı talebine olumlu cevap verince zamana karşı yarış başladı. Prosedür işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden iki uzman, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giderek işlemlere başladı. Geçirdiği trafik kazası sonrası bitkisel hayata giren 39 yaşındaki hastanın kalbi iki uzman tarafından çıkarılarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne götürüldü. Burada Prof. Dr. Gökhan İpek yönetiminde 3 kişilik diğer ekiple bir araya gelen uzmanlar hemen nakil bekleyen Zekeriya Kışla isimli hastayı ameliyata aldı. Nakil organın İstanbul içinde olması zaman konusunda ekibe avantaj sağladı. Yaklaşık 3 saat süren operasyonun ardından getirilen kalp Kışla’ya nakledildi. Takibi yoğun bakımda devam eden Kışla’nın durumunun iyi olduğu belirtildi.

4 gün önce gerçekleşen operasyonun organ nakli konusunda yapılan çalışmaların önemini ortaya koyduğunu belirten Prof.Dr. İpek, nakil operasyonun hemşireden perfüzyoniste kadar tam anlamıyla bir ekip işi olduğunu anlattı. Hastaya hem multi-organ hem de kalp nakli gerçekleştirildiğini kaydeden İpek, “Nakil yaptığımız hastamız yaklaşık iki yıldır kardiyomiyopati nedeniyle kalp nakli bekleyen bir hastaydı. Kalp bulamadığımız için önce bir başka merkezde kendisine kalp pili takıldı. Bu pilin özelliği şu kalp, durma noktasına geliyor, iç taraftan pil elektroşok vererek kalbini çalıştırmaya çalışıyor. Ama son zamanlarda bunun da etkisi artık kaybolmaya başlamıştı.” dedi.

‘ALLAH’TAN ÜMİT KESİLMEZ DENİYOR’

Operasyonu Prof. Dr. Suat Nail Ömeroğlu ve Doç. Dr. Deniz Göksedef ile birlikte yaptıklarını anlatan İpek “Türkiye’de canlıdan organ bağışında neredeyse dünyada birinciyiz. Çünkü kişinin böbreği karaciğerinde bir nakil olacağı zaman, hemen hastanın annesi, babası, teyzesi, kardeşi diyor ki; ben oğluma bağışlıyorum böbreğimin birisini, karaciğerimi veriyorum diyor. Ama kadavradan yani beyin ölümü olmuş kişiden organınızı verin dediğimizde sonuncuyuz. Çünkü kalp attığı için Allah’tan ümit kesilmez mantalitesiyle kalbini bağışlayamıyor. Bu noktada medyaya, Diyanet İşlerimize büyük iş düşüyor. Müslüman bir ülkedeyiz bunun ne kadar ulvi bir şey olduğunun daha net anlatılması lazım. Hiçbir zaman zoraki bir şey olmaz yani kanun çıkartabilirsiniz ki öyle kanun var. Ancak zoraki bir insanın organını bizim gibi ülkelerde almak çok zor. İnsanın kendi hastası olunca daha iyi anlıyor. O zaman o bireyler gönüllü gibi çalışıyor. Bu tür ameliyatları ve gönüllüleri medyada yayınlamak ve duyarlılığı arttırmak gerekiyor.” şeklinde konuştu.

İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde şimdiye kadar biri aynı anda kalp ve böbrek nakli olmak üzere toplam 4 nakil gerçekleştirildi. Multi-organ nakli (birden fazla organı aynı anda takma) Türkiye’de ilk defa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapıldı. Şu anda 41 yaşında bir hasta daha aynı anda böbrek ve kalp nakli bekliyor.