Genel seçimler için ittifak yapan Saadet Partisi (SP) ve Büyük Birlik Partisi (BBP) Milli İttifak olarak Yenikapı'da İstanbul mitingi düzenledi. Milli İttifak mitinginde konuşan SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, AKP'nin sadece tarımı, sanayiyi değil ülkedeki kardeşliği de bozduğunu söyledi.

Milli İttifak, Yenikapı'da miting gerçekleştirdi. BBP ile birleşerek SP çatısı altında seçime giren Milli İttifak adayları seçmenlere tanıtıldı. Mitingde konuşan Kamalak, Ortadoğu'da akan kanda AKP'nin de büyük katkısı olduğunu savundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın meydanlarda Kur'an-ı Kerim'i sallamasını da eleştiren Kamalak, “Sayın Kılıçdaroğlu, 'bizi İslam düşmanlığı ile suçluyorlar ama ben onların üzerine sünger çekiyorum' diyerek Kur'an-ı Kerim ile seçim meydanlarına çıkıp öperek alnına koymuş olsaydı acaba bizim mahallenin imamları, müftüleri, hacıları, hocaları, vaizleri, cami cemaati nasıl tavır takınırdı? CHP'li bir milletvekili 'Kemal Kılıçdaroğlu'na dokunmak ibadettir' demiş olsaydı, 'Kemal Kılıçdaroğlu'nda Allah'ın bütün sıfatları birleşmiş' demiş olsalardı bizim caminin vaizi, müftüsü, bizim mahallenin hacısı, hocası acaba nasıl tavır takınırdı?” diye seslendi.

Meydanda toplanan kalabalığa seslenen SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, havuz medyasının mitinglerini haber yapamayacağını söyledi. Kamalak, “İktidarın yüzme havuzunu bile saatlerce canlı veren kanallar bu coşkudan bir tek kelime bile bahsetmeyecekler. Onlara sesleniyorum, siz görseniz de görmeseniz de Allah'ın lütfuyla Milli İttifak geliyor milli iktidar geliyor.” dedi.

Türkiye'de güzel yollar, köprüler yapıldığını ifade eden Kamalak, “Ama üzerinden giden arabaların tamamı yabancı. Yolu biz yapıyoruz ama arabayı başkaları bize satıyor. Güzel havaalanları vesaire var ama bütün uçaklar yabancı. Üretmeyen bir ekonomi milletine refah getiremez.” diye konuştu.

SENİN MAAŞIN ONLARIN BİR BARDAĞI ETMİYOR

Kaynak sorunu olmadığını belirten Kamalak, Türkiye'nin her türlü zenginliği ve bereketinin bulunduğunu kaydetti. Sorunun adil paylaşımın yapılmamasında olduğunu vurgulayan Kamalak, “Düşünün saraya aldıkları bir tek bardağın fiyatı bin lira. Sana verdikleri asgari ücret ise 949 lira. Senin bir aylık maaşın onların bir bardağına bile değmiyor. Bu israfa karşıysan, delikanlım bu adaletsizliğe karşıysan, yeter artık fakirin fukaranın hakkı yenmesin, milletin malı millete verilsin diyorsan gel oyunu Saadet'e ver.” diye seslendi.

İktidarın ülkede her şeyi bitirdiğini kaydeden Kamalak, “Benim güzel kardeşim biten sadece tarım, hayvancılık mı, sadece sanayi mi? Hayır. En tehlikelisi bin yıllık kardeşliğimizi de bozdular. Çözüm süreci dediler saçıp savurdular. Şehitler diyarı ülkemizi bölünme noktasına getirdiler. Çözüm sürecinde ne vaat ediliyor bileniniz var mı?” diye konuştu.

MADENE YAŞAM ODASI YAPMAK İSTEDİN DE PARLAMENTER SİSTEM Mİ ENGELLEDİ?

Her seçim öncesi gerçekleri saptırmak için yeni oyunlar kurgulandığını belirten Kamalak, “Dün itibariyle diyorlardı ki yeni anaysa diyorlardı. Bu seçimde ise başkanlık sistemi diyorlar. Sanki başkanlık sistemi gelince her şey düzelecek. Değerli kardeşlerim elimizi vicdanımıza koyalım ve hep birlikte soralım. 13 yıldır iktidardalar asgari ücreti iki katına çıkarmak istediler de parlamenter sistem mi engel oldu? İşçiye, memura, emekliye yüzde 50 zam yapmak istediler de parlamenter sistem mi mani oldu? İşsiz kardeşim, işsiz gençlerimiz sizin için çalışacağınız fabrikaları kurmak istediler de parlamenter sistem mi mani oldu? Yoksa sizler mi engel oldunuz? Bir lokma ekmek için madenlerde can veren yiğitlere yaşam odası yapmak istediler de parlamenter sistem mi engelledi? Delikanlım yeter artık ben bunların boş laflarına doydum gerçekten güçlü Türkiye istiyorum diyorsan gel oyunu Saadet'e ver. Bu oyunu bozalım.” dedi.

Kamalak, asgari ücretten vergi alınması, asgari ücretin bin 500 lira olması, maaşlara yüzde 50 oranında zam verilmesi, dini bayramlarda birer maaş ikramiye verilmesi, çiftçinin traktörüne 1 liradan mazot verilmesi, taşeronluğun son bulması, mevsimlik işçilere kadro verilmesi, atanamayan öğretmenlerin atanması, kredi kartlarındaki faiz borcunun silinmesi için Saadet'e oy verilmesini istedi.

AKAN KANDAN AKP DE SORUMLU

Kamalak, “Eğer parlamentodaki yapı değişmeyecek olursa çevre ülkelerle olan ilişkiler düzelecek mi? Bunlar bozdu zaten. Bakın Suriye'de akan kandan, Kaddafi'nin linç edilmesinden, Mursi'nin idama mahkum edilmesinden, Irak'ta 2 milyonu aşkın kardeşimizin şehit edilmesinden büyük ölçüde bunlar da sorumlu.” şeklinde konuştu.

İktidarın yanlış yolda olduğunu kaydeden Kamalak, “Şimdi çıkmışlar 'yolumuz Erbakan'ın yolu' diyorlar. Değerli kardeşlerim Erbakan'ın yolu İslam yoludur. İslam birliğinin kuruluş yoludur. Erbakan hiçbir zaman kutsalpenahlarının kanatları altına sığınmadı.” diye konuştu.

ERBAKAN'IN YOLU İLE BUNLARIN YOLU FARKLI

Erbakan'ın İslam devletleri liderleriyle çekindiği fotoğraf ile Erdoğan ve Abdullah Gül'ün 2004 yılında AB için attıkları imzanın fotoğraflarını gösteren Kamalak, “Şu iki resim arasındaki fark kadar Erbakan'ın yolu ile bu kardeşlerimizin yolu arasında fark var. Size soruyorum eğer bu imzayı Kemal Kılıçdaroğlu atmış olsaydı. AK Parti'nin önde gelen kahramanları, AK Parti'ye oy vermiş olan hacılarımız, hocalarımız, bizim mahallenin imamları acaba nasıl tavır takınırlardı?” diye sordu.

KILIÇDAROĞLU MEYDANLARDA KUR'AN'I ALNINA KOYSAYDI BİZİM MAHALLENİN HACISI HOCASI NE TAVIR TAKINIRDI?

Erdoğan için bazı AKP'lilerin kullandıkları ifadelere de tepki gösteren Kamalak, “Eğer misalen sayın Kılıçdaroğlu, 'aziz milletim bizi İslam düşmanlığı ile suçluyorlar ama ben onların üzerine sünger çekiyorum' diyerek Kur'an-ı Kerim ile seçim meydanlarına çıkıp öperek alnına koymuş olsaydı acaba bizim mahallenin imamları, müftüleri, hacıları, hocaları, vaizleri, cami cemaati nasıl tavır takınırdı? CHP'li bir milletvekili 'Kemal Kılıçdaroğlu'na dokunmak ibadettir' demiş olsaydı, 'Kemal Kılıçdaroğlu'nda Allah'ın bütün sıfatları birleşmiş' demiş olsalardı bizim caminin vaizi, müftüsü, bizim mahallenin hacısı, hocası acaba nasıl tavır takınırdı? Beyler, hacılar, hocalar size sesleniyorum. Bir kötülüğe destek vermek o kötülüğe ortak olmaktır. Evet hacılar, hocalar, müftüler size sesleniyorum. Bir kötülüğe destek vermek o kötülüğe ortak olmaktır.” dedi.