Kanser oluşumunda genetik nedenler kadar günlük hayatta maruz kaldığımız çevresel etkenler de çok büyük bir rol oynuyor. Öyle ki, akciğer kanseri gibi bazı kanser türlerinde sigara gibi dış etkenler birincil yakalanma nedenleri arasında kabul ediliyor. Acıbadem Adana Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Abalı, kanser riskini artıran çevresel faktörleri ve alınabilecek önlemleri anlattı.

SİGARA VE ALKOLDEN UZAK DURUN!
Kanser türlerinin yarısının bazı basit önlemlerle hiç gelişmeyebileceğini söyleyen Prof. Dr. Hüseyin Abalı, “Sigara ve diğer tütün ürünlerini tüketenlerde kanser riski 2 ila 10 kat daha fazla. Ülkemizde her yıl 100 bin kişi tütün tüketiminin neden olduğu hastalıklar sebebiyle hayatını kaybediyor. Bu nedenle kansere karşı alınabilecek önlemlerin başında sigara ve alkol kullanımından uzak durmak geliyor.” dedi. Sadece sigaranın değil alkolün de kanserojen bir madde olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Abalı, “Özellikle günlük 25 ml.’ den fazla alkol alındığında birçok kanser türüne yakalanma riski artırabiliyor.” ifadelerini kullandı.

KIŞ GÜNEŞİNE DE DİKKAT EDİN
Güneşten gelen ve cilt kanserine neden olan UVA ve UVB ışınlarının saat 10:00 ila 16:00 arasında en yüksek seviyede olduğunu söyleyen Prof. Dr. Abalı, karlı bir ortamda kardan yansıyan ışığın miktarı ile ilişkili olarak UV miktarının artabileceğini, soğuk olması nedeniyle de bunun fark edilemeyebileceğini belirtti. “Solaryuma girilmesini de tavsiye etmiyoruz, sonuçta solaryum da kanserojendir.” diyen Prof. Abalı, güneşe çıkarken UV filtresi olan geniş bir güneş gözlüğü, ışık geçirmeyen kıyafetler ve vücudun açık bölgeleri için en az 30 koruma faktörlü koruyucu kremler kullanılmasını tavsiye etti.

DİYET VE EGZERSİZE ÖNEM VERİN
Prof. Dr. Hüseyin Abalı, “Kilolu olmak ve hareketsiz bir yaşam tarzı kanser riskini artırıyor. Kilonuzu, boyunuzun metre cinsinden karesine bölerseniz vücut kitle indeksini bulursunuz. Vücut kitle indeksinin 25 birimin altında olmasında yarar var” diyor. Vücut kitle indeksini 20-25 arasında tutmak için sağlıklı beslenmeye dikkat etmek ve spor yapmak gerekiyor. Sağlık otoritelerinin haftada 150 dakika orta şiddette egzersiz veya 75 dakika şiddetli egzersiz önerdiklerini anlatan Prof. Abalı, “Merdiven çıkmak gibi basit hareketler bile hiç hareket etmemekten daha sağlıklı” diyor.

KANSERİ SOFRANIZDAN UZAK TUTUN!
Araştırmaların günde 5 öğün sebze-meyve tüketmenin kanser riskini azalttığını gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Hüseyin Abalı, yiyecek-içeceklere dikkat ederek de kanserden korunabileceğini belirtti. Abalı bu konuda şu uyarılarda bulundu: “Porsiyonlarınızın miktarını küçültün. Tükettiğiniz ekmek miktarını azaltın ve tercihen tam tahıl ile yapılmış olan kepekli ekmekleri tercih edin. Şekerli içecekleri sık ve fazla tüketmeyin. Her yemekte mutlaka salata tüketin ve taze meyveyi sofranızdan eksik etmeyin. Tuz tüketimini azaltın. Tuz hem kanserojen, hem de kalp ve damar hastalıklarında ölüm riskini ciddi anlamda arttıran bir maddedir. Kırmız et yerine balık ve tavuğu tercih edin. Kırmızı et tüketilecekse de az miktarda ve az yağlı tüketin. Salam, sosis gibi işlenmiş kırmızı et tüketmekten mümkün olduğunca kaçının.”

ENFEKSİYONLARDAN KORUNUN
Birçok kronik enfeksiyonun kansere neden olduğunun tespit edildiğini anlatan Prof. Dr. Hüseyin Abalı şunları söyledi: “Bunlardan hepatit B, hepatit C, helikobakter pilori, ebstein barr virus enfeksiyonu, HIV ve HPV ilk akla gelenler. Bunlardan korunmak için hijyene ve aşılanmaya önem verilmeli, korunmasız cinsel ilişkiden kaçınılmalı. Ancak unutulmaması gerekir ki biz her şeyi doğru yapsak bile yine de kanser gelişebilir. Bu nedenle düzenli olarak kanser tarama testleri, yılda bir kez de check-up yaptırılmalı.”