Soğuk hava dalgasıyla birlikte Türkiye’yi etkisi altına alan kar, vatandaşı hayatın her alanında zorluk yaşatıyor. Uzmanlar, karın gözler için de tehlike oluşturabildiğini belirtiyor. Uzmanlar, "Karlı havalarda, güneş gözlüğü takmadan dışarı çıkmak veya koruyucu gözlük olmadan kar sporları yapmak ‘kar körlüğüne’ zemin hazırlıyor." uyarısını yapıyor. Kuru göz ve sarı nokta hastalığı olanlar ile açık renk gözlülerin, kardan çok daha olumsuz etkilendiğine dikkat çeken uzmanlar, gözün karla temasını önlemek için ise sık sık çevredeki koyu renklere bakılması tavsiyesinde bulunuyor.

Opr. Dr. Mustafa Reşit Küçük, özellikle karın ardından güneşin açmasının, önlem alınmaması halinde kar körlüğüne davetiye çıkardığını söyledi. Dr. Küçük, "Bu durum genellikle kayak sporlarıyla uğraşanlar, karla kaplı alanlarda yürüyen ya da araç kullanan kişilerde ortaya çıkabiliyor." dedi. Dr. Küçük, kuru göz hastaları, yaşa bağlı veya kalıtımsal makula (sarı nokta) dejenerasyonu olan hastaların, göz alerjileri olanlar ve açık renk gözlü kişilerin kardan daha çok etkilendiğini belirtti.

GÖZÜN İÇİNDE KUM TANESİ VARMIŞ HİSSİ OLUŞTURUYOR

Dr. Küçük, kar yağışının yoğun etki gösterdiği günlerde güneşten gelen ultraviyole ışınların kar ya da buzla kaplı alanlarda yansıyarak göze zarar vermesi sonucu kar körlüğünün oluşabileceğini ifade etti. Kar körlüğünün ilk belirtilerinin gözde kuruma olduğunu kaydeden Dr. Küçük, gözde ışığa karşı 8-12 saat içerisinde hassaslaşma başladığını ifade etti. Zaman ilerledikçe kişinin gözünün içerisinde kum tanesi varmış hissinin meydana geldiğini anlatan Dr. Küçük, gözlerin ışığa karşı aşırı derecede hassaslaştığını ve gözlerden sürekli yaş geldiğini vurguladı. Kar körlüğünün etkisini birkaç gün içerisinde yitirmesine rağmen tedavi edilmediği takdirde gözde yarattığı ağrıların rahatsız edici boyutlara ulaşabileceğinin altını çizen Küçük, böyle bir durumla karşılaşmamak için gözün tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı.

NADİREN KALICI HASAR OLUŞTURABİLİR

Küçük, kar körlüğünün ağrı batma hissinin yanında gözün makula denilen görme noktası ve çevresindeki ışığa duyarlı görme hücrelerini etkileyerek renk kontrastının kaybolmasına ve etrafın beyaz renk olarak görülmesine yol açtığına dikkat çekti. Etkilenme süresinin etraftaki kar yoğunluğu ve bu ortamda kalınan süreye göre değişmekle beraber genelde geçici olduğunu aktaran Küçük, nadiren aşırı maruz kalması sebebiyle görme noktasında kalıcı hasarlar oluşabildiğini söyledi.

KOYU RENKLERE BAKIN

Küçük, kar körlüğüne karşı alınacak en etkin önlemin yüzde koruyucu özelliği olan ultraviyole gözlük kullanmak olduğunu aktardı. "Işık yansımasına çıplak gözle bakılmamalı. Bu ışınlar, korneanın dış tabakalarına zarar vererek ışığa karşı duyarlılık, geçici körlük veya iltihaplanma ve ağrıya yol açar." diye uyaran Küçük, "Gözlük olmadığı zamanlarda ise gözün karla temas etmesini önlemek için mümkün olduğunca etrafta bulunan koyu renklere bakılmalı. Ayrıca göz kuruluğu olduğu bilinen kişilerin soğuk havalarda gözyaşı tedavilerini ihmal etmemeleri gerekir." ifadesini kullandı.