14 Aralık özgür medyaya darbe operasyonu kapsamında hapse atılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve 8 kişinin tutukluluğunun devamına karar verildi. Mahkeme, Karaca'nın tutukluluğunun devamına yayın politikasını gerekçe gösterdi. Karara tepki gösteren avukatı, Karaca'nın STV’nin yayın politikası sebebiyle tutuklu olduğunu belirtti.

4 aydır Silivri Cezaevi'nde bulanan Karaca ve 8 eski emniyet müdürü için aylık tutukluluk incelemesinde 8. Sulh Ceza Hâkimi Attila Öztürk, tutukluluk hâlinin devamına karar verdi. Karaca hakkında ise skandal bir gerekçeye imza atıldı. Öztürk, STV’nin yayın politikasını bahane ederek Karaca’nın örgüt yöneticisi olduğunu ileri sürdü.

Karara tepkiler gelirken, tutukluluk haline ilişkin incelemeye avukat Gültekin Avcı’nın manifesto niteliğindeki savunması damga vurdu. İnceleme sırasında Karaca ve polislerin ifadeleri, Silivri Cezaevi’nden SEBGİS üzerinden görüntülü olarak alındı. Karaca’yı, avukatları Gültekin Avcı, Doğan Akkurt ve Fikret Duran savundu. Avcı, 38 sayfalık yazılı savunmasını hakimin yüzüne okudu. Avcı, savunmasına, “Hukukun bittiği bir zamanda konuştuğumu biliyorum. Adaletin ölüm çığlıkları yerine muktedir siyasetin telkinlerine kulak kabartan proje hakimliklerin karşısında olduğumu biliyorum. Buranın bir AKP Devrim Konseyi olduğunu biliyorum. Ben ne söylersem söyleyeyim tutukluluğun devamı kararınızın şimdiden hazır olduğunu da. Ama size değil de tarihe ve insanlığa bir şeyler söylemek gerekiyor.” cümleleriyle başladı. Savunmasında, “Bilmem Allah’a inanır mısınız?” ve “Eğer Allah’a inanmıyorsanız” şeklinde iki bölüme yer veren Avcı, “İnanıyorsanız, Karaca’dan nefret etseniz de onu dünyanın en kötü insanı ilan etseniz de sizin bilmediğiniz bir tek iyiliği varsa ateştesiniz. Kul hakkı sizi paramparça eder.” dedi. Ardından, “Allah’a inanmıyorsanız, evrensel hukuk ve demokratik dünyanın ıslıklarıyla, kınamalarıyla, alaylarıyla yaşayacaksınız.” ifadelerini kullandı.

Savunmasında Tahşiye örgütüne ilişkin de detaylı bir değerlendirmede bulunan Avcı, soruşturma safhasında gizlenen ve bilinçli olarak çarpıtılan gerçekleri sıraladı. Dizi senaryosundan terör örgütü kurulmaya çalışılmasının bir hukuk cinayeti olduğunu, delil olarak ise yasa dışı ve montaj bir ses kaydının sunulmasının hiçbir hukuki karşılığı bulunmadığını anlattı. Bu durumun ayrıca suç teşkil ettiğini ifade etti. Sulh ceza hakimliklerinin kuruluş ve faaliyetlerinin de Anayasa ve AİHS’ye aykırı olduğunu kaydederken, “Sırf iktidarın kötü emellerine ram oldukları için siyasal ihtiraslara alet olan hâkim ve savcılar hapse girecekler.” dedi. Tuhaf bir örgütsel bağ kurulduğunu belirten Avcı, "Ne tuhaf ki savcının tutuklamaya sevk yazısında Hidayet Karaca’nın başında bulunduğu Samanyolu Televizyonunun 22 Temmuz’da Sahur vaktinde yapılan operasyona yönelik eleştirileri illegal örgütsel bağ sayılıyor."

Gültekin Avcı, “Şimdi kararınızı beklemeden ve duymak istemeden buradan ayrılıyorum. Kararınızı, size adil bir hâkim olarak bakan siyasete bildirin. Sizin adaletinize inanmayan hukukçulara ve bana değil.” sözleriyle savunmasını tamamladı ve kararı beklemeksizin salondan ayrıldı. Hakim Öztürk, kararı dün sabah açıkladı ve 9 kişinin tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Tutukluluğa devam gerekçesi, yayın politikası

Hukuksuz tutukluluğa devam kararını değerlendiren avukat Fikret Duran, “Sayın Hidayet Karaca’nın tutuklanmasına yapılan itirazın reddinin gerekçesi olarak, kendisinin var olduğu iddia edilen örgütün yayın politikasına uygun yayınlar yaparak örgüt yöneticisi olduğu yazılmış.” değerlendirmesinde bulundu. Karaca hakkındaki ‘silahlı örgüt yöneticisi’ olmak suçlamasıyla ilgili de hiçbir şiddet eylemi veya talimatı bulunmadığını vurgulayan Duran, şöyle devam etti: “Aynı dosyada birlikte tutuklanan polislerle bağlantıyı aynı örgüt içinde bulunmasını ortaya koyacak illiyeti de kesinlikle bu dosyada göremiyoruz. Sadece STV yayın politikasının yaptığı yayınlar. Yani bu yayınlar birilerinin hoşuna gitmemiş ve birileri talimatı vermişler.”