Hakkari'de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) tarafından düzenlenen Nevruz Bayramı'na katılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yöresel şal şapik kıyafeti ve boynuna taktığı Rize Poşisi ile çıktığı platformda yaptığı konuşmasında, 'Kürt sorunu diye bir şey yok' diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi. Demirtaş, "Bakın Rizenin Poşisi omuzumda. Karadeniz ve Rize'nin selamları Hakkari'ye ulaşıyorsa, biz bu ülkenin Cumhurbaşkanı'ndan bir şey istemiyoruz." dedi.

İl merkezindeki Aşağı Merzan Mahallesi'nde düzenlenen Nevruz için gelen vatandaşlar, önce polis barikatından, ardından DBP'li görevlilerin üst aramasından geçtikten sonra alana alındı. Abdullah Öcalan, PKK bayrakları ve Fransa'nın Başkenti Paris'te öldürülen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyna Şaylemez'in posterlerinin asıldığı alandaki platformda, Kürtçe ve Türkçe yazıların olduğu 'Yeter artık önder Apo'ya özgürlük' pankartları asıldı.

Hakkari milletvekilleri Adil Zozani, Esat Canan, Hakkari il ve ilçe belediye eş başkanları, DBP ve HDP il eş başkanları ile 30 bine yakın vatandaşın katıldığı Nevruz alanına gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, büyük bir coşku ile karşılandı. Hakkarililerin Nevruz Bayramı'nı kutlayarak konuşmasına başlayan Demirtaş, 2015 Nevruzunun barışa vesile olması dileğinde bulundu. 2015 yılının sadece Kürt halkına değil, Ortadoğu'da, Filistin'den Libya'ya, Suriye, Irak ve İran'a kadar, Bütün Arap halklarının barış ve kardeşliğe adımının atılacağı bir yıl olacağını belirten Demirtaş, "İnşallah 2015 Nevruzu bir daha bu topraklarda kan ve gözyaşanın akmayacağı, kendi vatanımızda özgürce, onurluca, eşit ve adil bir yaşamı inşa eteceğimiz bir Nevruz olacak. Biliyorsunuz sayın Öcalan 2013 Nevruzunda bir çağrı yaptı. Kendisinin yaptığı bu çağrıyla Türkiye'de çözüm süreci, demokratik, barış arayışı başladı. Elbette günden bugüne belki dağlarımızda silah sesi yok, belki dağlarımızda cenazeler gelmiyor. Ama halen bu topraklarda anneler ağlıyor, halen sokaklarda gençler vuruluyor, katlediliyor, halen Rojava'da, Kobani'den cenazeler geliyor, halen annelerin gözyaşı durmadı. Maalesef birileri için barış gelmiş, olay bitmiş zannedilebilir. Ama biz halen barışın havasını teneffüs edemedik.

"BARIŞ SADECE SİLAHLARI GÖMMEK DEĞİLDİR"

Çünkü bizim için barış, sadece silahların susması değildir. Barış, aynı zamanda insanların kendi kültürüyle, diliyle, inancıyla, yaşam tarzıyla özgürce korkmadan yaşayabilmesidir. Barış, aynı zamanda insanların alın teriyle, emeğiyle çalışabileceği, karnını duyurabileceği iş, aştır, ekmektir. Eğer bunların hiç biri yoksa bu topraklarda barış olmaz. Barış sadece silahları gömmek değildir. Elbette hem halk, hem parti olarak silahların susması için büyük çaba sarf ettik. Gönlümüz her zaman demokratik siyasetten yana oldu. Bugün çok şükür silahlar konuşmuyorsa sayın Öcalan'ın sayesinde ve halkın desteğiyledir ve biz elbette bunun bozulmasını istemiyoruz. Biz sadece elimizi değil, bütün gövdemizi taşın altına koyduk, sorumluluk altına koyduk."

Hükümet sözcülerinin kendilerine hakaret ettiklerini söyleyen Demirtaş, eğer bu topraklarda kalıcı barış gelirse herkesten önce Hakkari'nin sevinme hakkının olduğunu ifade etti.