PKK’nın yöneticilerinden Murat Karayılan, Türkiye’nin Rojava’ya müdahale etmesi durumunda, “Eğer onlar Rojava’ya müdahale ederlerse biz de onlara müdahale ederiz; o zaman Türkiye’nin tümü bir savaş sahasına dönüşür.” dedi.

Fırat Haber Ajansı’na konuşan Karayılan, AK Parti ve hükümetinin Suriye’nin Kürt bölgesine müdahale etme isteğiyle ilgili, “Karar almaları öyle kolay değil. Bölgesel ve uluslararası konjonktürel durum da var, dengeler konusu da. Türk devleti öyle her dilediğini yapamaz. Bu Türkiye’yi daha ciddi durumlarla karşı karşıya getirir. Ancak belli ki Erdoğan ve AKP, seçimdeki yenilgisinin temel nedeni olarak Kürtleri görüyor. Bunun için de Kürtlere ve Apo’ya karşı bir tutum içerisindedir.” dedi.

Erdoğan’ın faşist çetelere Kobani’de büyük bir katliam yaptırarak öfkesini ve tepkisini boşaltmaya çalıştığını öne süren Karayılan, “Ama şunu belirteyim: Erdoğan’ın Kürt düşmanlığı AKP’yi bitirecek bir sorundur. Şimdiye kadar Kürt düşmanlığında ısrar eden hiçbir siyasetçi başarılı olmamıştır. Çünkü Kürt toplumu bir hakikattir. Bu hakikate karşıtlık kişiyi bitirir. Kürt sorununun çözümünde, Rojava sorununa yaklaşımında, Türkiye meselelerine el atmada tek çözüm olarak Türkiye’nin demokratikleşmesi olduğunu hep söyledi; ısrarla bunu dayattı. Ama onlar bunda değil kendi antidemokratik tutumlarında ısrar ettiler. Onları bu hale getiren Kürt dostluğu değil Kürt düşmanlığıdır. Bu halden çıkmak istiyorlarsa düşmanlığa son vermeleri gerekir. Yani yanlış yoldalar. Düşmanlıkta bu biçimde derinleşmeleri onları daha fazla yanlışa sürükleyecektir.” ifadelerini kullandı.

“MÜDAHALE TÜRKİYE’NİN BİR İÇ SAVAŞA GİRMESİ MÜDAHALESİ OLUR”

Hükümetin Rojava’ya müdahale gibi uğursuz bir yönelime girmesi halinde bu müdahalenin tüm Kürt halkına yapılmış olacağını belirten Karayılan şunları söyledi: “Bu müdahale Rojava’ya değil, tüm Kürt halkına karşı yapılmış bir müdahale olacaktır. Ha Kobanê’ye müdahale etmişsin, ha Amed’e müdahale etmişsin. Hiç farkı yoktur. Hele hele son 2-3 yılda Rojava ile Kuzey’in bu kadar duygusal bütünleşmesinin olduğu bir ortamda Rojava’ya müdahale etmesi karşısında Kuzey’in duracağını mı düşünüyorlar. Açıkça söyleyeyim: Eğer onlar Rojava’ya müdahale ederlerse biz de onlara müdahale ederiz; o zaman Türkiye’nin tümü bir savaş sahasına dönüşür. Türkiye yetkilileri bu konuda akıllarını başlarına toplamalı, halkımızın 6-7-8 Ekim’deki kalkışını unutmamalıdır. Halkımızın o büyük başkaldırısını, içinde geliştiği ortamı uygun görmeyen Apo’nun ancak durdurabildiği iyi biliniyor. Açık ki bu halk böyle bir müdahaleye müsaade etmez. Eğer siz Kürtlerle birlikte ortak yaşamak istiyorsanız bu tür şeylerden uzak duracaksınız. Düşmanlığa son vereceksiniz. Artık son merhaleye gelinmiş bulunuyor. Böyle bir müdahale Türkiye’nin bir iç savaşa girmesi müdahalesi olur. Başka bir şey olmaz. Hani siz, ‘Kürt kardeşlerim’ filan diyordunuz. Peki Rojava’daki 3 milyon Kürt’ün kendi kendini yönetir hale gelmesinden niye bu kadar rahatsız oluyorsunuz? Niye, ‘DAİŞ’ten daha tehlikelidir’ diyorsunuz? Niye Kobanê’deki bu katliam karşısında göstermelik kınama yaptınız ama aslında seviniyorsunuz? Bu katliamı gündemleştireceğinize, katliamı önleyen güçlere müdahaleyi tartışıyorsunuz. Demek ki siz de katliamdan yanasınız ve siz de bu katliamın içindesiniz. Şimdi diyor ki ‘DAİŞ’le ilişkimiz yok.’ Sözde ilişkin yok ama her tarafın ilişki halinde. Her tarafın aynı şeyi söylüyor. Bu kadar hedef göstereceksin ve bu kadar karşıtlık yapacaksın; katliam yaşanacak ama sen katliamı yapanlara değil katliamı önleyenlere karşı müdahale etmeyi tartışacaksın; bir de diyeceksin ki ‘ben DAİŞ’le birlikte değilim.’ Kimi kandırıyorsunuz! Gerçeğiniz açıkça ortada. Kısaca böyle bir müdahale kararı Türkiye için stratejik bir karar olur, Kürt halkı için de yeni bir dönem başlamış olur. Biz bu konuda kimseye yalvaracak değiliz. Kendileri bilir. Yaparlarsa Kürt halkı olarak elbette bizim de yapacaklarımız olur.”