Kayınvalidesinin öldüğü gerekçesiyle çalıştığı işyerinden izin alan bir kişi, bilginin doğru çıkmaması üzerine işten atıldı. Yerel mahkeme, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödenmesi için dava açan işçiyi haklı buldu. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin karanını bozarak, işçinin yalan beyanla işten izin alamayacağına hükmetti.

Amasya’da yaşayan kayınvalidesinin öldüğüne dair haber aldığını belirterek, 5 gün mazeret izni alan bir kişi oraya gitti. Döndüğünde kayınvalidesinin öldüğüne dair belge sunmadı. Bunun üzerine işten atıldı. Yerel mahkemeye dava açan işçi, “Amasya’da kayınvalidesinin ölmediğini, hastanede müşahede altında olduğunu öğrendiğini, izin dönüşü kayınvalidesi ölmediği için işverence davacının kayınvalidesinin hastalığı nedeniyle 3 gün mazeret izni hakkı bulunduğu dikkate alınmadan, daha hafif disiplin cezalarının uygulanması değerlendirilmeden iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınmasını” talep etti.

Buna karşı işveren adına savunma yapan avukat ise “Ustabaşına telefon eden davacının kayınvalidesinin öldüğünü söyleyerek 5 gün mazeret izni aldığını, izindeyken ya da dönüşünde kayınvalidesinin ölmediği hakkında beyanda bulunmadığını, kendisinden defin ruhsatı istendiğinde durumun ortaya çıktığını, davacının işverene yalan beyanda bulunarak işverenin güvenini kötüye kullandığını, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışı nedeniyle iş akdinin 4857 sy. 25/2-e ve g maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini” savunarak davanın reddini istedi.

Davaya bakan yerel mahkeme, feshin haksız olduğuna hükmederek, istek konusu alacakların ödenmesine karar verdi. Bunun üzerine işveren avukatı, kararı temyiz etti. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, bütün çalışanları ilgilendiren emsal nitelindeki şu kararı verdi: “Davacının kayınvalidesinin öldüğü gerekçesiyle izin almasına rağmen, ölmediğini öğrendiği halde bu yeni durumu izindeyken ya da izin dönüşünde işverene bildirmediği, gizlediği, izne ilişkin mazeretinin gerçek olmadığının araştırma sonucu ortaya çıktığı, bu nedenle iş akdinin feshinin haklı nedene dayandığı ve bu nedenle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine oybirliği ile karar verildi.”