Dünyanın her yerinde 65 yaş üzeri pek çok kadın ve erkekte kalça, omurga, el bileği ve diğer kemiklerde kırıkların nedenlerinden olan osteoporoz (kemik erimesi), özellikle çocukluk çağındaki yanlış beslenme ve yanlış yaşam tarzının etkisi ile ileriki yaşlarda ortaya çıkıyor. Günümüzde 50 yaşın üzerindeki her 3 kadından ve her 5 erkekten birinde kemik erimesinin görüldüğünü anlatan Acıbadem Adana Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Coşkun Akalın, hastalık tanısının konulabilmesi için öncelikle kemik yoğunluğunun ölçülmesi ile beraber kan ve idrar testlerinin de gerektiğini söyledi.

20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Akalın, kaybolan kemiği yerine koymanın oldukça pahalı, zor ve uzun zaman alan bir tedavi yöntemi olduğunu aktardı. Kemik dansitometri ölçümü yapılarak kemik yoğunluğu azalması teşhisi konulan hastaların, osteoporoz konusunda deneyimli uzman bir hekim tarafından tedaviye alınmaları gerektiğini anlatan Dr. Akalın, “Hastalara, ilaç ve ilaç tedavisi yanı sıra diyet ve egzersiz önerilir. Ancak osteoporoz kısa süreli bir tedaviyle düzelen ve sonra takip edilmeyen bir hastalık olmadığından tedavi ile kazanılan kemik yoğunluğunun kaybedilmemesi için uyulması gereken kurallar vardır.” dedi.


KALSİYUM VE D VİTAMİNİ ALIMI ÖNEMLİ

Osteoporozu önlemede kalsiyum ve D vitamini kullanımının çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Coşkun Akalın, “Hem kadın hem de erkekte iskelet sisteminin gelişmesi ve kemik yoğunluğunun devamı için ömür boyu yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı önemlidir. Kalsiyum ihtiyacı, çocukluk çağında 1000-1500 mg, erişkinlerde 800-1000 mg, kadınlardaki postmenopozal dönemde ve ileri yaşlardaki erkeklerde ise günlük kalsiyum ihtiyacı 1200-1500 mg düzeyindedir.” dedi. Süt ve süt ürünlerinin kalsiyum kaynağı olarak diyette yer alması gerektiğinin altını çizen Dr. Akalın, “Bunlar aynı zamanda zengin protein kaynaklarıdır. Bunun yanı sıra kalsiyum yönünden zengin diğer besinler olarak yeşil sebzeleri (ıspanak, brokoli, kıvırcık, lahana), balık çeşitlerini ve özellikle badem gibi bazı kuru yemişleri de ihmal etmemek gerekir.” ifadelerini kullandı.


DÜZENLİ EGZERSİZ YAPMAK ŞART!

Kemik sağlığının korunması ve osteoporozun önlenmesi için düzenli fiziksel aktivite yapılmasının şart olduğunu anlatan Dr. Coşkun Akalın, “Osteoporoz gelişmesini engelleyecek olanlar yeterli kalsiyum alımı ile birlikte harekettir. Yürüyüş, kemiklerin güçlenmesi ve sağlıklı bir yaşama sahip olabilmek için en kolay ve iyi fiziksel aktivitedir” diyerek bayanların menopoz sonrası yılda 1 defa kemik erimesi ölçümü yaptırmalarını tavsiye etti.


KEMİK ERİMESİ UZUN SÜRE BELİRTİ VERMİYOR

Kemik erimesinin uzun süre hiçbir belirti vermeden sinsice ilerleyebileceğini ve bu nedenle düzenli kontrolden geçmenin de çok önemli olduğunu sözlerine ekleyen Dr. Coşkun Akalın, “Risk faktörlerini bilmek ve osteoporozu önlemeye yönelik tedbirleri almak gerekir” şeklinde konuştu.