Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) yürütme kurulu, yarın yapılacak ‘Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet’ mitingini düzenleyenleri eleştirdi. Açıklamada, “Sermaye ve temsilcisi kurumların Cumhurbaşkanı'nın ve AKP’nin arkasına dizilmesini anlarız. Sermaye kendi çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yapar. Tıpkı bu miting gibi. Artık karar verin: Yeriniz neresi?” denildi. KESK, mitinglerin amacının '400’ü verin yoksa kaostan kurtulamazsınız, bize mahkumsunuz' demek olduğunu vurguladı.

Konu hakkında yapılan yazılı açıklamada, bir kısmı varlığını siyasal iktidara borçlu bu yapıları daha önceki icraatlarında da bildiklerine işaret eden KESK yönetimi, şunları ifade etti: “17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda, Gezi direnişinde ‘istikrar ve huzur’ yalanlarının ardına sığınarak otoriter faşizan düzenin yanında saf tutmalarından, geçici Başbakan Davutoğlu’nun çağrısıyla bir araya gelerek alelacele 'arkanızdayız' açıklamaları yapmalarından tanıyoruz. Bugün ise demokratik her türlü kurum ve süreci askıya alan, Saray darbesi ile fiilen yeni rejimi inşa etmeye çalışan Cumhurbaşkanı ve AKP, her seferinde yaptıklarının ve yaşananların sorumluluğunu üstlenmeyerek, aklanma ve 1 Kasım seçimlerine dönük oy tahkimi için, bu kurumları tekrar göreve çağırmaktadır. Kendi iktidarları için ülkenin çocuklarını birbirine öldürten savaş politikalarının halk üzerinde yarattığı AKP-Cumhurbaşkanı karşıtlığını yumuşatmak, yarattıkları linç havasıyla halka birbirini boğazlatmaya çalışmak ve açık ifadeyle '400’ü verin yoksa kaostan kurtulamazsınız, bize mahkumsunuz' demektir. İşte 17 Eylül Perşembe günü yapılacak miting bu mahkumiyeti perçinlemek için yapılmaktadır.”

"ARKA PERDEDE KİM VAR?"

20 Eylül’de İstanbul’da ve daha pek çok yerde, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın 'Milyonlarca Nefes, Teröre Karşı Tek Ses' mitingi ve mitingleri düzenleyeceklerine dikkat çeken KESK yürütme kurulu, "Yarın yapılacak mitingin buna zemin döşemek olduğunu anlamamak için şöyle diyelim: ‘Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az’. Bir şey daha söylememiz gerekiyor: Bu ülkenin ortak değerlerini, sembollerini, bayrağını araç olarak kullanmaktan vazgeçin. Şiddetin, ırkçılığın, faşizmin, Vandalizmin üzerini bayrakla örterek gizleyemezsiniz. Bayrağın arkasına gizlenmek, yapılan ve yapılmakta olan insanlık dışı uygulamaları unutturmak, AKP’yi aklamak ve 1 Kasım seçimlerinde oy devşirmesine giden yolları açmaktır.” düşüncesini paylaştı.

Açıklama, "Bu otoriter, faşizan rejime ve onun destekçisi sermayeye dolgu malzemesi olmaktan vazgeçin. İşçiler, emekçiler, kadınlar, yoksullar, ötekiler, gençler ve yüreği barış için atanlarla birlikte çocuklarımızın ölmemesi, daha fazla tabut taşımamak için: ‘barış hemen şimdi’ talebini en güçlü şekilde birlikte haykıralım. Aksi abesle iştigaldir.” ifadeleriyle sona erdi.