Zonguldak Ereğli Türk Metal Sendikası 10. Olağan Genel Kurulu Anadolu Otel'de gerçekleştirildi. Mevcut Başkan Yusuf Ziya Odabaş'ın tek liste olarak girdiği kongreye Türk Metal Sendikası Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak başta olmak üzere siyasiler, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları oda başkanları ve çok sayıda davetli katıldı. 

"İŞİN SAĞLIĞI VE CAN GÜVENLİĞİ ÖN PLANDA TUTULDUĞU SÜRECE SORUNUMUZ BİTMEZ"

Genel kurulda konuşan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, Türkiye'de 2014 yılında meydana gelen iş kazalarına atıfta bulunarak, "Bakın bu yıl, sadece bir iş kazasında yani Soma'daki faciada 301 canımızı yitirdik. 2014 yılında, madenlerde inşaatlarda, tersanelerde, daha bir çok yerde verdiğimiz şehitlerin sayısı 1300'den fazla. 2000 yılından beri, yani 21. yüzyılın başlangıcından bu yana, Bismillah, 16 binden fazla canımızı toprağa vermişiz. Peki ya geride kalanlar? Ölen kardeşlerimizin eşleri, çocukları, anaları, babaları geride on binlerce acılı insan var. Öksüz var, yetim var. Hayatı kararmış insanlar var. Bakın yanı başımızda Zonguldak var. Zonguldak denince akla, emek geliyor. Evet, emeğin başkenti geliyor. Ama arkadaşlar, Zonguldak emeğin olduğu kadar, kederin de başkenti. Elimizdeki kayıtlara göre bu şehirde, bu güne kadar 5 bin şehit vermişiz. Kara elmas, 5 bin canımızı almış. Şimdi söyler misiniz, nasıl umutla bakabiliriz yeni yıla. Nasıl hayal kurabiliriz?" dedi.

"YILLARDIR SÖYLEMEKTEN DİLİMİZDE TÜY BİTTİ"

Sendika olarak yıllardır iş güvenliğine dikkat çektiklerini ancak, işverenin doymak bilmeyen hırsı yüzünden ölümlerin olduğunu söyleyen Genel Başkan Pevrul Kavlak, "Yıllardır söylemekten dilimizde tüy bitti. Güvenli çalışma ortamı dedik, dinletemedik. Can güvenliği dedik, dinletemedik. Kardeşlerimiz, işverenin doymak bilmeyen hırsı yüzünden ölüme gönderilmiştir. Sonra da bunun kader olduğu söylenmiştir. Biz böyle bir kaderi asla kabul etmeyiz. Etmeyeceğiz. Bizim ısrarla yapılmasını istediğimiz bazı düzenlemeler daha yeni yapıldı. Yüce Meclis nihayet, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun iki önemli sözleşmesini onayladı. İnşaat ve madencilik alanında, güvenlik ve sağlık düzenlemeleri onaylanarak yürürlüğe girdi. Ama keşke, bu kadar can yitirilmeden önce bunlar yapılsaydı." diye konuştu.

"KIDEM TAZMİNATI BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR"

Son günlerde kıdem tazminatının kaldırılmak istenmesine de sert tepki gösteren Türk Metal Sendikası Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak "Bu ülkenin ekmeğe muhtaç insanlarının, işsizlerinin sırtından para kazanmak isteyenlerin, onları köle gibi alıp satmak isteyenlerin Allah gözünü doyursun. Buradan söylüyorum. Bizi, bunlarla test etmeye, çaresizliğe mahkum etmeye, köleliği kabul etmeye zorlamayın. Bunu kabul etmeyeceğiz. Çalışma hayatının gündeminde üç konu var. Kıdem tazminatı, taşeronlaşma ve özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesi. Bu üç önemli konuyu, olduğu gibi 2015 yılına taşıyoruz. Ülkemizde siyasi gündem her gün değişiyor. Hatta bazen aynı gün içinde farklılaşıyor. Ama çalışma hayatının gündemi hiç değişmiyor. Yani, gelecek yıl da aynı gündemin peşinden koşacağız. Özellikle, kıdem tazminatı meselesinde sular hiç durulmuyor. Kapalı kapılar ardında planlar, projeler hazırlanıyor. Yıllarca, işçi hak ve özgürlüklerini, sendikal özgürlükleri budadılar. Bunlar yetmedi, daha fazla budamanın yollarını arıyorlar. Son kalemiz kıdem tazminatını da ortadan kaldırmak istiyorlar. Hep bizden almak istiyorlar. Bu ülkede, özellikle örgütsüz kesimdeki emekçiler, ellerine geçen parayla, bırakın tasarruf yapmayı, ay sonunu bile zor getiriyor. Bir kenara üç kuruş para ayıramıyor. Tek umudu var: bir gün emekli olduğunda alacağı kıdem tazminatı. Bir zamanlar ev alabildiği kıdem tazminatı. O para oğlunun düğün parası, o para hastalığında doktor parası, o para onun kefen parası, kefen. Hiç merak etmeyin, dert etmeyin, kıdem tazminatı, Türkiye işçi sınıfının ve Türk -İş'in kırmızı çizgisidir. Biz, sizlerle birlikte, kol kola, omuz omuza, kaya gibi sağlam durduğumuz sürece, onlara bu fırsatı vermeyeceğiz. Haklarımızı onlara budatmayacağız. Direneceğiz, direneceğiz, sonuna kadar direneceğiz." şeklinde konuştu.


Tartışılan konulardan birinin de, özel istihdam büroları olduğunu vurgulayan Pevrul Kavlak, "Ne yapılacak bu özel istihdam bürolarıyla? Yani birtakım şirketler kurulacak, her işkolundaki işçilerle sözleşme yapacak, sonra da onları kiraya verecek. İşçiye bir lokma, kendilerine dört dörtlük sofra. Asıl olarak ne istiyorlar bununla? Kölelik düzeni istiyorlar, kölelik düzeni. İşçiyi mal gibi alıp satalım, istediğimize kiralayalım, sendika olmasın, toplu sözleşme olmasın, hak olmasın, hukuk olmasın. Allah gözünüzü doyursun sizin, gözünüzü. Bu ülkenin ekmeğe muhtaç insanlarının, işsizlerinin sırtından para kazanmak isteyenlerin onları köle gibi alıp satmak isteyenlerin Allah gözünü doyursun. Buradan söylüyorum, bizi bunlarla test etmeye, çaresizliğe mahkum etmeye, köleliği kabul etmeye zorlamayın. Bunu kabul etmeyeceğiz." dedi.