CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin eğitim sistemini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Bakana göre değişen bir eğitim politikası olmaz. Eğer bakana göre değişen eğitim politikası varsa, o politikanın adı milli eğitim politikası olmaz. Aklın özgürleşmesini sağlayan bir eğitim politikasını neden hayata geçiremiyoruz? 4+4+4 sistemi parlamentodan geçtiğinde, kalkınma planlarında yoktu, hükümetin programında yoktu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın stratejik planında yoktu. Bakanlar kurulunda 10 dakika bile görüşülmedi.” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Moda Khalkkedon’da Finlandiya Eğitim ve Bilimden Sorumlu Devlet sekreteri Pilvi Torsti’nin de görüşlerini açıklayacağı, ‘Eğitimi yeniden düşünmek Finlandiya örneği’ isimli programa katıldı. Genel Sekreter Gürsel Tekin, CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve bazı milletvekilleri hazır bulundu.

Pilvi Torsti, Finlandiya’nın eğitim sisteminden bahsetti. Ardından kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, “Bakana göre değişen bir eğitim politikası olmaz. Olmamalı da zaten. Eğer bakana göre değişen eğitim politikası varsa, o politikanın adı milli eğitim politikası olmaz. Adı üstünde milli olmak zorundadır. Aklın özgürleşmesini sağlayan bir eğitim politikasını neden hayata geçiremiyoruz. Ve üzülerek söylüyorum, 4+4+4 sistemi parlamentodan geçtiğinde, yani yeni bir eğitim modeli Türkiye’ye getirildiğinde kalkınma planlarında yoktu, hükümetin programında yoktu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın stratejik planında yoktu. Bakanlar kurulunda 10 dakika bile görüşülmedi. 5 milletvekili kanın teklifi verdi. Hiç birisi eğitimci değildi. Gönül isterdi ki bu ülkenin bütün öğretmenleri ortak mücadele etsinler. Bizim çocuklarımız denek olarak kullanılamaz diyebilsinler. Ama ortak çaba üzülerek söylüyorum, gösterilmedi. Bir grup öğretmenimiz açıkça destek verdi.” şeklinde konuştu.

Eğitim kalitesine önem verilmediğinden yakınan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Bir ülkenin başbakanı kalkar buzdolabı üretiyoruz, çamaşır makinesi üretiyoruz diyorsa, onun kafası hala 18 – 19. yüzyıldadır. Çünkü bu ürünlerin icat edildiği tarih o tarihlerdir. Biz eğer refah toplumu olmak istiyorsak, güçlü bir toplum olmak istiyorsak, dünyada söz sahibi olmak istiyorsak eğitim kalitesine önem vermek ve katma değeri yüksek ürünler üretmek zorundayız.”

‘EĞİTİMİN TEMEL ÖGESİ SİYASİLER DEĞİL ÖĞRETMENLER OLMALI’

Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın memleketi Trabzon’un Of ilçesinde yaptığı bir konuşmada, Türkiye’nin Müslüman bir ülke olduğunu ve konumu itibariyle mucitler çıkaramadığını, bunun için gençlerini ara eleman olarak yetiştirmeye odaklanması gerektiğini söylemişti. Bunu örnek göstererek eleştiren Kılıçdaroğlu, “Bu topluma yapılan en kötü söylemdir. Ne demek bizden mucit çıkmaz. Bilime önem vermeyen bir toplum olabilir mi? Halkımıza sorduğumuz zaman okumuş, yazmış kişiye alim diye bakarlar. Bilime bu toplum değer vermiştir. Bilgiye değer vermiştir. Ama biz bugün bunun gereklerini yeteri kadar yerine getirmiyoruz. Özellikle öğretmenlerimize düşen bir görev var. Öğretmen arkadaşlarım toplumu aydınlatan kişilerdir. Toplumun kanaat önderleridir. Toplumun önünde yürüyen, elinde meşale olan kişilerdir. Öğretmeni saygın kılmazsak toplumu ilerletemeyiz. Eğitim politikası belirlenecekse bunun temel ögesinin öğretmenler olması lazım siyasiler değil.” dedi.

‘SON 12 YILDA ÇOCUKLARIMIZIN ÇEKMEDİĞİ KALMADI’

Anne ve babalarla konuştuklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Özellikle son 12 yıllık süreçte çocuklarımızın çektiğini kimse çekmemiştir. Okul aile birliklerinin yöneticilerini davet ettim. Sorunu birebir yaşayan bizim velilerimiz. Onlara sorunlarını sorduk. Okula biz bakıyoruz diyorlar. Temizliğini biz yapıyoruz. Penceresi, camı kırıksa biz yapıyoruz. Temizliğini biz yapıyoruz. İyi bir eğitim aldıramıyoruz devlet okullarında. Öğretmenlerimiz yetersiz. Neden? Eğer siz güçlü bir Türkiye inşa edecekseniz, işe eğitimle başlamak zorundasınız. Osmanlı ile övünürüz. Osmanlı niye battı. Temel nedeni eğitim. 40 bin köyün 38 bininde öğretmen yoksa okuma yazma oranı erkeklerde yüzde 7, kadınlarda binde 4 ise, o devlet ayakta duramaz.” ifadelerini kullandı.