Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "4 yıl içinde dünya fındık borsasını Karadeniz’de kurmazsam siyaseti bırakacağım. Dünyada bir numara olacaksınız." dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Karadeniz illerine ait dernek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile Bakırköy Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde bir araya geldi. Toplantıya CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın da katıldı. Kahvaltılı toplantıda katılımcılara seslenen Kılıçdaroğlu, ülkedeki gergin ortama dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, “Bu ülkede huzur içinde yaşamak istiyoruz. Gerginlik içinde yaşayan bir toplum kalkınmasını sağlayamaz. Gerginlik içinde yaşayan bir toplum kendi içinde barışı sağlayamaz. Gerginlik içinde yaşayan bir toplum o gerginliği aile bireylerine taşımış olur. Gerginliği yaratan nedir? Birinci ana unsur siyasetin görevini yapmamış olmasıdır. 12 yıllık bir iktidar. 12 yıldır ne yaptı Allah aşkına?” şeklinde konuştu.

Halktan 4 yıl için yetki istediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "4 yılın içinde Karadeniz’de fındık borsasını kurmazsam, dünya fındık borsasını kurmazsam, fındık üreticisinin alın terinin karşılığını vermezsem, deyin ki kardeşim sen söz verdin, sözünü yerine getirmedin. Ama ben buradan İstanbul’dan, Karadenizlilerin önünde bütün Karadeniz’e söz veriyorum. 4 yıl içinde dünya fındık borsasını Karadeniz’de kurmazsam siyaseti bırakacağım. Açık ve net. Dünyada bir numara olacaksınız, fiyatını başkaları belirleyecek. Niye benim insanım belirlemiyor? Karadeniz’in tabiatını koruyacağız. Yeni istihdam alanları yaratacağız. Sadece Karadeniz değil bütün Türkiye’de sorunları çözeceğiz. 4 yıllık bir yetki istiyorum sizden. Öyle uzun uzun değil. Bakarsınız, denersiniz, görürsünüz. Belki CHP’ye hiç oy vermeyen vatandaşlarım da olacak. Onlara da söylüyorum. 4 yıl için emanet oy istiyorum sizden. Verin, bir Türkiye nasıl yönetilirmiş hep beraber görelim.” ifadelerini kullandı.

CHP'nin siyaset anlayışından bahseden Kılıçzdaroğlu, etnik kimlik ve inanç üzerinden siyaset yapmadıklarını kaydetti. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü dua ve ibadet siyaset için yapılmaz, Allah için yapılır. Ben buna inanırım ve böyle söylerim. Herkes sabah gazeteyi aldığında ürkerek okuyor. Televizyondaki haberleri artık dinlememeye başladı insanlarımız. Böyle bir toplum Türkiye’ye huzur getirmez. O nedenle ben sizden yetki istiyorum. Dördüncü yılın sonunda göreceksiniz ki birbirini kucaklayan bir toplum var. Doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi herkesin birbirine saygı duyduğu bir toplum var. Her kuruşun hesabının halka verildiği bir siyaset anlayışı var. Onu da göreceksiniz. Her kuruşun hesabını vereceğiz. Çünkü harcanan her kuruş vatandaştan toplanan vergidir. O zaman vatandaşa onun hesabını vermek zorundayız. Hesap vermeyi bir namus görevi olarak görüyorum.”