Ankara Elmadağ ilçesi Hasanoğlan mahallesinde yer altı içme suyu kaynaklarının bulunduğu Ced Deresi Mevkii ve yerleşim yerlerinin yakınında bir alana atık dökümü tesisi yapıldı. Belirtilen noktaya 'Kimyasal atık dökülecek' iddiası çevrede yaşayanları ayağa kaldırdı. Üstelik tesisi yapan şirket, geçici izin belgelerini "Bölgede ÇED raporuna gerek yoktur" denilerek aldığı öne sürüldü.

Yapılan döküm alanına döküm kumu, düküm cürufu ve maça kumu olarak bilinen fabrika atıkları döküleceği belirtildi. Kanser hastalığı başta olmak üzere birçok sağlık sorunlarına sebep olduğu belirtilen kurşun ve ağır metallerin dökülen bu atıklarda bulunma ihtimalinin yüksek olduğu öne sürüldü. Söz konusu bölge, yeraltı su kaynakları bakımından zengin ve Ankara’nın yüzde 22 su ihtiyacını karşılıyor.

ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İNCELEDİ

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu iddialar üzerine kimyasal atık alanı olarak belirlenen bölgede inceleme yaptı. Alana dökülen atıktan inceleme yapılmak üzere numune alındı. Baran Bozoğlu incelemeler üzerine yaptığı açıklamada, yaptıkları ilk incelemede bölgenin bu tür atıkların depolanması için uygun bir alan olmadığını ileri ki zamanlarda çok büyük çevre ve sağlık problemlerine sebep olabileceğini belirterek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığını projeyi, biran önce durdurmaya davet etti.

Bozoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: Türkiye’deki atık yönetim problemini çok net bir şekilde burada görebiliyoruz. Yirmi birinci yüzyılda Türkiye’nin Başkentinde tehlikeli atıkların herhangi bir uygun düzenleme yapılmadan doğaya verildiğini görüyoruz. Bu bölgenin proje tanıtım dosyası ilçe şehircilik müdürlüğü tarafından onaylanmış. Alanda herhangi bir çağdaş sağlıklı bir atık yönetiminin oluşturulmadığını görüyoruz. Yeraltına göstermelik bir yapı kurulmuş ve bırakıp gidilmiş. Üzerine tehlikeli atık olduğunu tahmin ettiğimiz bir cüruf döküldüğünü görüyoruz. Yani proje tanıtım dosyasında bakanlığın izin verdiği kriterlere uygun olmayan bir atığın şu anda buraya atıldığını görüyoruz. Buda bize şunu gösteriyor. Kontrolsüz bir şekilde rapora onay verilmiş ve çevre bakanlığı tarafından buraya herhangi bir inceleme denetim uygunluk raporu verilmeden bu işlere başlanmış görünüyor. Burası gerçekten sağlıksız bir bölge aynı zamanda Ankara için Hatip Çayı’nın çıkış noktası olduğunu biliyoruz. Ankara için Ankara Çayı’nın kirlenmesi büyük problem, böyle bir bölgeye karar verirken de mutlaka bunun sağlıklı fizibilitesinin yapılması gerekiyordu. Şuan gelinen noktada ciddi bir problemin olduğunu çevrenin, doğanın, yaşamın burada ciddi şekilde kirletildiğini görüyoruz. Halktan bilginin gizlendiğini görüyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığını biran önce bu işi durdurmaya davet ediyoruz. Yapılan işte ne bilim ne teknik var nede hukuk var. Ankara gibi bir yerde Türkiye’nin başkentinde böyle bir şeyin olmaması gerekiyordu. Bu hukuksuz antidemokratik ve çevre problemi yaratacak olan bir projedir. O yüzden bu projenin biran önce durdurularak tekrar gözden geçirilmesi gerekir.’’

MAHALLE SAKİNLERİ TEPKİLİ

Hasanoğlan Mahallesi sakinlerinden Ali Kınacı da köylerine yapılan bu tesisi engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını belirtip, "Ankara’nın yüzde 22 suyunu sağlayan bu Ced Deresi Mevkisinde Hatip Çayı’nın üzerine böyle bir tesisin kurulmasına karşıyız. Kesinlikle biz Hasanoğlanlılar olarak bununla mücadele edeceğiz. Havamızı aldılar, şimdide suyumuzu yok edecekler, bunun yok olmaması için buradaki bu tesisin kurulmaması için biz elimizden gelen her şeyi yapacağız, bunda da kararlıyız.’’ şeklinde tepkisini dile getirdi.