Eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün'ün eşi Kıymet Atayün Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan polisler hakkında verilen tahliye kararını uygulamayanların suç işlediğini söyledi. Atayün, ''Eşim ve arkadaşları 9 aydan beri özel ayarlanmış hakimlerce hukuksuzca tutuluyordu. Bir iki vicdanlı hakim çıktı bu hukuksuzluğa 'dur' dedi. Haklarında verilmiş tahliye kararı var ve hala geçerli. Uygulamayanlar şu anda suç işliyorlar. Herkes gördü ki; hukuken değil siyasi emirle tutulmaktalar.'' şeklinde konuştu.

Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan polisler açık görüş gününde bugün aileleri ile biraya geldi. Ziyaret sonrası açıklama yapan polis eşleri, eşlerinin morallerinin iyi olduğunu söyledi. Eski İstanbul Terörle Şube Müdürü Yurt Atayün’ün eşi Kıymet Atayün, hukukun ayaklar altında olduğunu belirtti. Haklarında verilen tahliye kararını uygulamayanların suç işlediğini belirten Atayün, ''Eşim ve arkadaşları 9 aydan beri özel ayarlanmış hakimlerce hukuksuzca tutuluyordu. Bir iki vicdanlı hakim çıktı bu hukuksuzluğa dur dedi. Haklarında verilmiş tahliye kararı var ve hala geçerli. Uygulamayanlar şuanda suç işliyorlar. Herkes gördü ki bu hukuken değil siyasi emirle tutulmaktalar. Bu zulüm bizi yıldırmıyor. Biz arkadaşlarımızda daha fazla kenetlendik. Bunlar çöküşün ayak sesleri. Tarihte de böyle olmuştur. Zalim zulmünün en tepe zirvesindeyken devrilmiştir. Hukuk şuan ayaklar altında. Temel hak ve özgürlükler ayaklar altında. Devlet hukuk bilmez anayasa tanımazlarca işgal altında. Esaret içerideki eşlerimiz ve arkadaşlarına devam ediyor. Ancak karanlıklardan aydınlığa çıkış için ümidimiz tamdır. Eşimin selamı var ümitleri ve moralleri gayet güzel. İnşallah burada tahliye provası yaşamıştık, en yakın zamanda gerçeğini yaşayacağız.'' ifadelerini kullandı.

Ankara 2. Bölge bağımsız milletvekili adayı olan Yurt Atayün’ün seçim çalışmaları ile ilgili bilgi veren Kıymet Atayün, ''Çarşamba günü seçim koordinasyon merkezi açıldı. İnşallah güzel çalışmalar olacak. Çok gayretli oradaki arkadaşlarımız. Rabbim hayırlara vesile etsin diye dua ediyoruz. İnşallah güzel şeyler olacak.'' diye konuştu.

'EŞİM ‘BİZ ZATEN ÇIKMA DERDİNDE DEĞİLİZ’ DİYOR'

Tutuklu polislerin ülkenin huzura, selamete ermesinden başka bir şey istemediklerini belirten Emniyet Amiri Oğuzhan Ceylan’ın eşi Nehire Ceylan, ''Biz eşler olarak yapılan hukuksuzlukları üzüntüyle karşılıyoruz. Ben tahliye kararını eşimi ziyaret edip Zonguldak’a döndükten sonra öğrendim. Tekrar geri döndüm. Çocuklar çok umutlandı. O gün yaşattıklarını Allah hesabını soracaktır. Biz Allah’a havale ettik. Eşlerimizi görünce de o kadar moralimiz yerine geldi ki. Eşim ‘Biz zaten çıkma derdinde değiliz’ diyor. Ülke huzura selamete ersin başka bir şey istemiyoruz.'' ifadelerini kullandı.

Emniyet Amiri Mustafa Kılıçarslan’ın eşi Asiye Kılıçarslan da gerçeklerin bir an önce meydana çıkmasını temenni ettiklerini belirterek, ''Her şey gözler önünde oluyor. Hukuksuzluğu bizim anlatmamıza gerek kalmadı. Herkes göstermek istediğini gösterdi aslında. Çok fazla söylenecek bir şey yok. Ümidimiz gerçeklerin bir an önce meydana çıkması. Yoksa bizim eşlerimizin tahliye olması içimizi de rahatlatmayacak açıksası. İnşallah Allah en kısa zamanda gerçekleri ortaya çıkarır.'' şeklinde konuştu.

'T TİPİ KOĞUŞLAR AYARLANMIŞ'

Eski Mali Şube Müdür Yardımcısı Kazım Aksoy’un eşi Sümeyye Aksoy ise polisler için T tipi koğuşlar ayarlandığını haber aldıklarını belirtti. Aksoy, şunları söyledi: ''Haksız yere hepsi içeride. 10 aydır haksız yere içerde olmaları yetmiyormuş gibi Metris’ten Silivri’ye sürüldüler. Tahliye kararı çıkmalarına rağmen esir halinde bekletiliyorlar hiçbir açıklama yapılmadan. Tahliye kararı çıktıktan sonra dört gözle onları tahliye eden gerçekten vicdanlı hakimler savcılar beklerken bugün yeni bir haber aldık. Böyle bir duyum aldık. T tipi koğuşlar ayarlanmış bizimkiler için özellikle. Tek kişilik koğuşlar. En fazla 3 kişilk koğuşlar. Azılı suçluların bulunması gereken koğuşlar. Maalesef bu hafta oraya nakil olma durumu var. Bunu öğrendik bugün. Moralimiz çok bozuk geldik. Ama eşime bahsettim bu durumdan moral olarak hiçbir üzüntü yok onlarda.''