Mardin’in Kızıltepe ilçesinde faaliyet gösteren termik santralin kapatılmasını isteyen sivil toplum örgütleri ve ilçe halkı protesto gösterisinde bulundu.

Santralin faaliyete geçmesi ile birlikte çevre ve sağlık sorunlarının baş gösterdiğini ifade eden STK’lar, yeni santral ünitelerinin kurulması için süren çalışmalara da tepki gösterdi.
Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu öncülüğünde meslek odaları ve halkın destek verdiği eylemde çevredeki köylüler de katıldı. Sancarlı köyü mevkiinde bulunan santralin önünde toplanan kalabalık, temsili kara çarşaflı bir tabut önünde küçük bir tiyatro oyunu sahneledi. Döviz ve pankart taşıyan eylemciler, seslerini yetkililere duyuramadıklarını belirtti.

Açıklamayı okuyan Federasyon Başkanı Mehmet Şerif Öter, 1990’lı karanlık yıllarda dönemin yandaş yöneticilerinin ve tek derdi para kazanmak olan elitlerin santrali kurduğunu söyledi. Aynı şirketin Irak’ta sözleşmesi biten bir santrali Kızıltepe’ye taşıdığını ve iki ek ünitenin kurulması için ise çalışma yaptığını anlatan Öter, bunu kabul etmeyecekleri aktardı.

Öter, şunları söyledi: "Yıllardır burada faaliyet gösteren AKSA enerji firmasına ait termik santralı zehir saçıyor. Doğa harikası olan Ğurs Vadisi'nde daha önce yetişen organik sebze ve meyvelerin yerine şimdi zehirli, hastalıklı ürünler yetişmektedir. Buna sebep olan görmüş olduğunuz zehir saçan termik santrali, doğa ve çevreye verdiği zararın yanı sıra insanlarımızı yavaş yavaş zehirleyerek birçok insanımızın ölümüne sebep olmuştur. Bölgede başta akciğer kanseri olmak üzere solunum ve sinir sistemine bağlı hastalıklarda ciddi artış meydana gelmiş olup ve düşük vakaları çoğalmıştır. Üç kuruş para kazanmak uğruna burayı zehir tacirlerine peşkeş çekenleri, insanı ve doğal yaşamı düşünmeden izin veren yetkilileri kınıyoruz. Şirket santrali kurduğunda 33 MW için izin almıştı. Zamanla sessiz bir şekilde kapasite artırarak 30 MW daha ilave ettiler. Nasıl olsa ‘Mardin halkı sesini çıkarmıyor’ düşüncesiyle şu an iki ünite daha aynı alana kurmak için çalışmalar olduğu duyumları almaktayız. Amaç enerji üretmek ise dünyanın en çok güneş alan bölgemize hükümetin destek ve öncülüğüyle güneş enerji sistemleri kurup, hem istihdam yaratılabilir hem de sınırsız elektrik üretebilirler. Ama ne yazık ki tek amaçları para kazanmak olanlar ve bu zehir bacalarına ruhsat veren yetkililerimizin duyarsızlığına baktığımızda, insanlarımızın zehirlenmeleri ve doğamızın yavaş yavaş yok olması umurlarında olmadığı ortadadır."

'TÜRKİYE’DE ARTIK DEVLET VAR MI YOK MU ONU DA BİLMİYORUZ'

Köylülerden, Ziver Aslan ise santral nedeniyle iklim değişikliği olduğunu söyledi. Aslan, "Biz bu santralin kapatılmasını istiyoruz. Babalarımız, dedelerimiz burada yıllardır çiftçilik yaptı. Santralin kurulmasından sonra hiç görmedikleri böcek türlerini burada görmeye başladı. Bölgede kaliteli olan tütünümüzden artık verim alamıyoruz. Narlarımız bozuluyor, incilerimiz bozuluyor, domateslerimiz bozuluyor. Bu kazanma hırsı yüzünden hep oluştu. Hepimizin sağlığı söz konusu. Burada 3 ay sonra gelip oy isteyecekler. Hangi yüzle? Hiç kimse bu termik santrali kapatamıyor. Demek ki hepsi beraber yiyor bu parayı. Diğer illerde kapatıp gelip burada açmaya çalışıyorlar. Türkiye’de artık devlet var mı yok mu onu da bilmiyoruz. Kime başvuracağımızı da şaşırdık. Kime gitsek diğer kuruma yönlendiriyor."

Katılımcılardan Bahar Yıldız ise düşük vakalarının arttığını ve çocukların artık sakat doğduğunu dille getirdi. Yıldız, "Biz 9 ay karnımızda taşıdığımızı çocuklarımızı sağlıklı bir şekilde kucağımıza almak istiyoruz. Sakat doğurmak istemiyoruz." ifadelerini kullandı
Grup 5 dakikalık oturma eyleminden sonra sessizce dağıldı.