İstanbul Bakırköy'de ikamet eden bir kadın, kocası öldükten 2 yıl sonra boşanma davası açtı. Mahkeme, davalı kocanın ölmesine rağmen çiftin boşanmasına hükmetti. Temyiz edilmeyen karar kesinleşti. Adalet Bakanlığı'nın yazısı üzerine 10 yıl sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kararın kanun yararına bozulması istemiyle dava dosyasını Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne gönderdi. Daire, davalı kocanın dava açılmadan önce öldüğüne dikkat çekerek mahkeme kararının bozulmasına hükmetti.

İstanbul'da ikamet eden Z.Ö. isimli kadının kocası 26 Ocak 1991'de vefat etti. Z.Ö., 17 Haziran 1993'te Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne boşanma davası açtı. Davayı kabul eden mahkeme, çiftin boşanmasına hükmetti. Karar temyiz edilmeyince karar 13 Eylül 1994 günü kesinleşti. Dava dosyası Adalet Bakanlığı'nın yazısı üzerine yeniden gündeme geldi. Yazı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kararın kanun yararına bozulması istemiyle dava dosyasını Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne gönderdi.

Davanın 17 Haziran 1993'te açıldığı ancak davalının dava açılmadan önce 26 Ocak 1991'de öldüğüne dikkat çeken Daire kararında, davacı Z.Ö. tarafından davalı A.Ö.'a karşı 17 Haziran 1993'te açılan davada mahkeme davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiğini hatırlatıldı. Mahkeme kararının temyiz edilmemesi üzerine kesinlik kazandığını vurgulayan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkeme kararını bozdu.

'DAVALI ÖLDÜĞÜ İÇİN DAVA DÜŞÜRÜLMELİYDİ'

Davanın 17 Haziran 1993'te açıldığını; ancak davalı kocanın dava açılmadan önce 26 Ocak 1991'de öldüğüne dikkat çekilen kararda şu ifadelere yer verildi: "Bu durumda tarafların evliliği davalı kocanın ölümüyle sona ermekle birlikte davalının hak ehliyeti de ölümle sona ermiştir. Bu durumda, dava tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 38. maddesi uyarınca dava tarihinden önce ölmüş olan davalıya karşı dava açılamayacaktır. Mahkemece davanın davalının dava tarihinden önce ölmüş olması sebebiyle davanın taraf ehliyeti yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde tarafların boşanmalarına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeplerle kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere bozulmasına oy birliği ile karar verildi."

Bursa Barosu avukatlarından İsmet Özcan, kararı, "Türkiye'deki hukukun nasıl ağır ve hantal işlediğini gösteren tipik bir karar. Miras konusunda taraflar varsa her şey başa dönecektir." şeklinde yorumladı.