Söke Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kemal Kocabaş, son 12 yılda Türkiye’nin orman kaybının 164 bin 222 dekar olduğunu söyledi. Ormanlık alanların ve zeytinliklerin “kamu yararı” raporlarıyla yok edildiğini belirten Kocabaş, doğanın insan eliyle risk altında olduğunu söyledi. Kamu yararının tarım alanları, ormanlık alanlar ve zeytinlikler için değil, maden ve enerji firmalarının lehine kullanıldığını ifade ederek, “Birçok orman varlığımız, zeytinlik alanlarıyla birlikte kamu yararı raporlarıyla maden şirketlerine teslim ediliyor. Oysa orman, havadaki oksijen ve karbondioksit dengesini sağlama gibi birçok faydasının yanısıra toprak erozyonunu önleme, yağışlardan oluşan suları yer altında toplama, bunların da kaynaklar halinde yeryüzüne çıkmasını sağlaması nedeniyle çok önemlidir.” dedi.

Suyun da ekolojik sistemin ayrılmaz bir parçası olduğunu kaydeden Oda Başaknı Kocabaş, “Son yıllarda küresel ısınma kaynaklı yağış azlığı, aşırı buharlaşma, hızlı tüketim ve kirlilik nedeniyle su kaynakları hızla azalıyor. Yer altı sularının seviyeleri düşüyor. Birçok gölümüz küçülüyor, bazıları da kuruma tehdidi altında. Türkiye, kişi başına düşen bin 500 metreküplük suyla su fakiri ülke sayılmasa da gerekli önlemler alınmadığı takdirde 2030’lu yıllarda su kıtlığı çeken ülkelerden biri olacak. En çok suyu, yüzde 73'lük bir oranla tarımda biz kullanıyoruz. Sulamada uyguladığımız, vahşi sulama da denilen salma sulama yönteminden memnun değiliz. Basınçlı sulama sistemlerini kullanmayı elbette istiyoruz ancak pahalı olması, kurulumundaki devlet desteklerinin yetersizliği, arazilerimizin durumu gibi nedenlerden ötürü uygulayamıyoruz. Suyun, hayatın her alanında olduğu gibi tarımda da ne kadar önemli olduğunu, 2007 susuz yazını yaşayan biz Sökeli çiftçiler iyi biliriz. Geçen yıl da bir vesileyle söylemiştim, Aydın ilinin tarımda kullanılacak su miktarı ve yıllık ürün deseni gözönüne alınarak 5 yıllık bir plan yapılmalıdır. Suyun değerini bilmek zorundayız.” şeklinde konuştu.