Kocaeli Baro Başkanı Sertif Gökçe, muhalif basına el koyma iddialarına tepki gösterdi. Gökçe, "Basını susturmak olacak şey değil. Zaten bu hükümet seçim hükümeti. Meşrutiyeti olmayan bir hükümet. Böyle bir olayda, 1 Kasım'da ciddi oy kaybeder ve faturasını ağır öder." dedi.

Gökçe yaptığı açıklamada, demokrasinin temel koşulunun özgür basın olduğunu belirterek, "Dünyanın bütün demokratik ülkelerine baktığımız zaman bir ülkenin demokrasiyle yönetilip yönetilmediğinin birinci koşulu, o ülkede özgür basının olup olmadığıdır. Daha önce bankalara el konulduğunu duyduk ama basın kuruluşlarına el konulduğu, konulacağı duyduğumuz yeni bir terim. Demek ki bundan sonra görüp yaşayacağız." ifadelerini kullandı.

"Yasakçı toplumlar her zaman kaybetmeye mahkumdurlar." diyen Gökçe şöyle devam etti: "Belki kısa vadeli kazanabilirler ama 21. yüzyılda, teknolojinin bu kadar geliştiği bir çağda açık olmaktan şeffaf olmaktan başka çaremiz yok. Çünkü şuanda basın dediğimiz şey, artık sosyal medya en büyük basındır. Basın kuruluşlarını kapatarak bir yere varamazsın. Her elinde telefonu olan kişi aynı zamanda bir basın görevini yürütüyor. Dolaysıyla bu çağda kapalı bir toplum olmak çok geçici bir çözümden başka bir şey değildir. Eninde sonunda toplumlar açık olmak, şeffaf olmak, net olmak zorundalar. Ben bunu da böyle görüyorum. Basın kurumları aynı zamanda birer ticari kurumlardır. Tüzel kişiliği olan kurumlardır. Bunlar suç işlemezler. El de konulamazlar. Ancak bu kurumların yöneticileri, yazı işleri müdürleri, sorumlu yazı işleri müdürleri eğer yazdığı bir yazı suçsa bu da Türk Ceza Kanunu açısından suçsa bu değerlendirilir, mahkemeler buna bakar."

GAZETE KAPATMAK OLACAK ŞEY DEĞİL

Gökçe, gazete kapatmanın 'olacak şey' olmadığının altını çizerek, "Topyekun o gazetenin kapatılması olacak şey değil. Bu çağda imkanı da yok.
Toplum açık, net, şeffaf olmak zorunda. Kapalı toplumlarla yasakçı zihniyetlerle bir yere varmak mümkün değil. Basın bir ticari kurumdur kapatamazsın. Zaten hukuka aykırıdır. Bir suçtur." diye konuştu. Hükümetin geçici olduğunu hatırlatan Gökçe, şunları kaydetti: "Şu andaki hükumet zaten geçici bir hükümet. Seçim hükümeti. Bu hükümetin bu kadar ciddi karar alması da zaten kanuna aykırı. Bu çok ciddi ve önemli bir karar. Zaten geçici hükümet ne için kurulur? Sağlıklı bir şekilde seçime götürmek için. Ama sağlıklı bir şekilde seçime götürmek içinde muhalif basını susturmak, muhalif kanadı susturmak zaten kanunun ruhuna da aykırı. Neden seçim öncesi, seçim hükümeti kurulur? İşte tarafsız bağımsız bir şekilde Türkiye seçime götürmek için. Zaten bu hükümetin alacağı böyle bir karar meşru bir karar değil, hukuki dayanağı olan bir karar da değil. Bu hükümetin yapacağı bir icraat değil. Bu hükümetin yapacağı tek şey, ülkeyi huzurlu bir şekilde seçime götürmek. İcraat yapmak değil. Bu lafların konuşulması bile Türkiye'yi dünya nezninde çok zor duruma düşürüyor. Konuşulmaması gerekiyor. El konulmayacağını düşünüyorum. Konulursa daha kötü sonuçlar olur. Tahmin ettiklerinden. Bizim Türk toplumu, daha doğrusu dünya toplumları mağdurlara daha çok taraf olur. Böyle bir olayda hükumetin ciddi anlamda bir kasımda oy kaybedeceğini ve bunun faturasını da ağır ödeyeceğini düşünüyorum. Hem ülke içinde hem ülke dışında. Basını susturmak olacak şey değil. Ters tepeceğini düşünüyorum. Kaldı ki inanmıyorum da. Hele meşrutiyeti olmayan bir hükümetin böyle bir şey yapacağına inanmıyorum."