Kocaeli Baro Başkanı Sertif Gökçe, Siirt'te şehit düşen Erzurumlu asker Recep Beycur'un yakını 60 yaşındaki Kazım İpek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret iddiasıyla tutuklanmasına tepki gösterdi. Gökçe, "Hakaretten tutuklama verildiği dünyada görülmemiş bir olay." dedi.

Kocaeli Baro Başkanı Sertif Gökçe, yaptığı açıklamada, tutuklamanın sebeplerinin belli olduğunu söyledi. Hakaretten tutuklanmanın olmayacağının altını çizen Gökçe, şunları kaydetti:

"Bugün Türkiye'de tutuklama sebepleri bellidir. Suçüstü halleri, ağır ceza gerektiren işte 5 yıl ve üstü gibi ağır suçlar gerektiren suçlamalarda tutuklama verilebilir. Hakaretten tutuklama verildiği dünyada görülmemiş bir olay. Hakaret sonunda, mahkemedeki yargılama sonunda verilebilecek ceza belli. Bu cezanın alt ve üst sınırına baktığımızda bu tutuklamayı gerektiren bir suç değil. Soruşturmayı gerektirebilir, yargılamayı gerektirebilir hatta yargılama sonucunda cezada verilebilir. Ama tutuklamayı gerektiren bir şey değil. Son yıllardaki Türkiye'deki hukuksuzluğun, yargının talimatla hareket ettiğinin bir göstergesi olarak görüyorum. Hakaret suçu belli. Kaldı ki Cumhurbaşkanı'na da hakaret suçunun sınırı belli, üst sınırı belli. Ben bugün size hakaret ettiğimde tutuklama kararı verilmez. Kimseye verilmiyor. Yani dolaysıyla kanunlar önünde herkesin eşit olduğunu anayasada herkesin eşit olduğunu düşündüğümüz yerdeyiz sözde. Bazı kişilere hakaretin tutuklanmayla sonuçlanması içinde bulunduğumuz hukukun ne durumlara düştüğünü, yargının nasıl talimatla hareket ettiğinin göstergesidir. Bugün gerçekten adalet içler acısı. Türk tarihinde hukuk hiçbir zaman tam bağımsız, tam tarafsız olmamıştı bunu kabul edelim. Zaman zaman ideolojilerle hareket edildi. Ama hiçbir zaman bugün ki kadar taraflı olmamıştı. Şuanda çok ciddi anlamda bir zedelenme var."

"ŞEHİT ACISINI UZAKTAN GAZEL OKUYAN HİSSEDEMEZ"

Baro Başkanı Gökçe, şehit yakınının acısının anlanması gerektiğine vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Üzüntü ve öfkeyle söylenmiş bir laf. Bugün bir sıradan bir vatandaşın söylemesi, şehit yakının söylediğinde savcıların dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü ateş düştüğü yeri yakar. Bu acıyla insanların ne dediğinin ne konuştuğunun bile farkında değiller. Bir yakını ölen bunu bilir, bir yakını şehit olan ancak bunu hissedebilir. Bunu uzaktan gazel okuyanlar hissedemez. Dolaysıyla şehit yakının o acıyla bunu söylemesi o suçun oluşmasını engeller ya da hafifletir. Çünkü o acı ızdırap içinde söylenmiş laflar. Durup dururken masasında otururken, keyfi bir şekilde söylememiş. Bir acı, bir ızdırap hissediyor ve bunun sonucunda bu lafları söylüyor. Buda dikkate alınması gerekiyor. Ama şuanda onların hiçbirisi dikkate alınmıyor. Talimatla hareket ediliyor. Allah sonumuzu hayretsin."