Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı ve Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı, "Düşüncelerini yazdıkları, röportaj yaptıkları gerekçesiyle meslektaşlarımız hakkında davalar açılmakta, gazeteciler tutuklanmakta, medyaya ve basın mensuplarına yönelik baskılar sürmektedir." dedi. Kolaylı, basın özgürlüğünün halkın gerçekleri öğrenme, doğru bilgi edinme ve düşüncenin serbestçe yayılma hakkının bir aracı olduğunu dile getirdi.

24 Temmuz Basın Dayanışma Günü nedeniyle bir açıklama yapan Kolaylı, gazetecilerin 24 Temmuz 1908 tarihinde gerçekleştirdiği onurlu direniş sonucu kalkan sansürün, aradan geçen süreçte yapılan çeşitli yasal düzenlemelerle ve baskılarla yeniden gündeme geldiğine dikkat çekti. Kolaylı, şunları kaydetti: "Sansür ve günümüzde yaygın olarak yaşanan otosansür, bugün Türk basınının sorunlarının ilk sıralarında yer almaktadır. Özellikle yaygın medyada yaşanan uygulamalara baktığımızda, sansürün kalkmadığının ve çağa ayak uyduran düzenlemelerle açıkça devam ettiği görülmektedir. Düşüncelerini yazdıkları, röportaj yaptıkları gerekçesiyle meslektaşlarımız hakkında davalar açılmakta, gazeteciler tutuklanmakta, medyaya ve basın mensuplarına yönelik baskılar sürmektedir. Unutulmamalıdır ki basın özgürlüğü; halkın gerçekleri öğrenme, doğru bilgi edinme ve düşüncenin serbestçe yayılma hakkının bir aracıdır. Tarafsız ve doğru habercilik, aynı bağımsız hukuk sistemi gibi demokratik toplumların olmazsa olmazıdır. Basın özgürlüğü sadece gazetecilere değil, herkese lazımdır; toplumun her ferdinin düşünce özgürlüğüne sahip çıkması gerekir. Basının tarafsızlığını ve bağımsızlığını ilke olarak peşinen kabul edip, onun yaşamasına ve özgürlüğüne, tarafsızlığına saygı göstererek destek olmak vatandaşlık görevidir. Türk basınının bugün önünde bulunan bir diğer sorun da Türk Ceza Yasası ve Terörle Mücadele Yasası’nın ifade özgürlüğünü kısıtlayan düzenlemeler içermesidir. Gazeteciler bu çerçevede yazıları, haberleri ve kitapları nedeniyle yargılanmamalıdır."

"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALKMADAN BAYRAM OLMAZ"

Basın kuruluşlarının ve basın çalışanlarının sorunları çözülmeden Basın Bayramı kutlanamayacağını da vurgulayan Nuri Kolaylı, "24 Temmuz’u Basın Bayramı olarak değil, dayanışma günü olarak görüyor, dayanışma günü olarak kutluyoruz. Halkın gerçekleri öğrenme ve bilgi edinme hakkının aracı olan basın özgürlüğünün önündeki engeller kalkmadıkça, 24 Temmuzlar bizler için bayram olmayacaktır. Beklentimiz, terörün çirkin yüzünü gösterdiği bu hassas günlerde hükümet kurma çalışmalarının daha fazla uzatılmadan tamamlanması ve başta basın özgürlüğü olmak üzere ülke sorunlarının çözümü için güçlü bir hükümetin işbaşı yapmasıdır. Terörist saldırılarda yaşamlarını yitiren gençlerimize ve şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve tüm ulusumuza başsağlığı diliyorum." dedi.