Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Kestaneci mahallesinde yaşayan mahallenin yaşlıları, Uzunmehmet'in olmadığı ve söylentiden ibaret olduğu konusunda yapılan açıklamalara karşılık Uzunmehmet'e sahip çıkmak amacıyla bir araya geldi. Araştırmacılar ve mahallenin ileri gelenleri Uzunmehmet'e sahip çıkacaklarını söyledi.

Maden kömürünü bulması ile tarihte yer alan Uzunmehmet'in son günlerde olmadığı ve rivayetten ileri geldiğinin bazı kesimler tarafından açıklandığı iddiası ile bir araya gelen mahalle halkı ve araştırmacılar, Uzunmehmet'in var olduğunu ve Uzunmehmet'e sahip çıkacaklarını söylediler. Her yıl 8 Kasım'da Uzunmehmet'i andıklarını ve eski zamanlarda da bu tür anmaların yaşandığını belirtilirken, Edebiyat öğretmeni ve tarih araştırmacısı Recep Çetin, konuyla ilgili olarak bir çalışma yaptığını ve Uzunmehmet ile ilgili topladığı envanterleri önümüzde ki günlerde kitap olarak çıkaracağını söyledi.

Çetin konuşmasında "Uzun yıllardan beri Türkiye çapındaki kitaplarda ve yayınlarda, uzun Mehmet diye birinin olmadığını, sadece bir efsane olduğunu yazan yazarlar var. Biz bunu bir kaç senedir araştırmaktayız. Köyde Uzun Mehmet'in soyundanız diyenlerle oturduk konuştuk. Buraya gelip araştırmalarımı yapmaktayım, kasım ayında nasip olursa araştırmalarımızı kitap olarak yayınlamak istiyoruz. Bugün burada oluşumuzun sebebi deniyor ki Uzun Mehmet sadece bir efsanedir. Uzun Mehmet buğdayını eşeğine yüklüyor, hemen arkadaki Köse ağzına Neyren'e götürüyor. Bazı yazarlarda bunun olmadığını yalan olduğunu, buradan oraya yol olmadığını köylünün buradan kalkıp oraya gidip buğdayını, mısırını öğütmek için bir çaba içine giremeyeceğini çünkü buradan oraya yol olmadığını savunuyorlar. Şuan burada olan insanlara bunu sorduk aldığımız cevapta ise bunu bu şekilde yazanlar kesinlikle köyümüze gelmemiştir, bu alanda gereken araştırmayı yapmamıştır. 1820'li ve 1930'lu yıllardan beri biz buradan Köse ağzına yolculuk yapmaktayız. Bize buradan oraya gitmek daha kolay, aşağıdaki değirmene gitmek bizim için daha zor şeklinde cevaplar verdiler. Ben Uzun Mehmet'in var olduğuna dair savaşımı veriyorum. Osmanlı arşivlerini okuttum, burada Uzun Mehmetoğlu soyadına ulaştım. Buradaki insanları alıp nüfus müdürlüğüne götürdüm ve nüfus müdürlüğünden gereken cevabı aldım. Araştırmalarım sürüyor, kasım ayında araştırmalarımı kitap olarak yayınlayacağım." dedi.

Kestaneci mahallesi muhtarı Ahmet Özer ise "Ereğlili olarak, Uzunmehmet'in yaşatmak ve kalıcı olabilmesi açısından mücadelesini vermeye çalışıyoruz. Uzunmehmet'i yok diyenlere burada ki büyüklerimizin cevapları veriliyor. Biz bundan böylece Uzunmehmet'e sahip çıkacağız. Sahip çıkmaya çalışacağız. Sahip çıkılmadığı için bazı beyanlar ve açıklamalar yapılmış bu zamana kadar." dedi.

KÖMÜRÜN BULUNUŞU

Uzun Mehmet Taşkömürünü Türkiye’de ilk keşfeden 19. yüzyılda yaşamış Zonguldaklı Türk. O zaman kömür İngiltere’den ithâl ediliyordu. Buna ödenen paranın yanında İngiltere ile bir savaş hâlinde onlardan kömür almak imkânsızdı. Sultan İkinci Mahmûd Han (1808-1839) bir ferman çıkararak memleketin her yerinde kömür aranmasını emretti. Ayrıca bahriyede asker olanlara kömür nümûneleri verilerek terhislerinden sonra aramaları isteniyordu. Bu erlerden Uzun Mehmed, Kestâneci köyüne dönünce kömür aramaya başladı. Kışlık unu için değirmene gittiğinde sıra kendisine gelinceye kadar Ereğli-Zonguldak Kösedağı mevkiindeki Neyren (Niren) Deresi boyunca araştırmalarına devam etti. Ertesi gün de kömür aramasına devam eden Uzun Mehmed, ana kaynağı bulup, oradan parçalar alarak çuvalla evine getirdi. Bunları yakınca aradığı kömürün bu olduğunu anladı. Damardan aldığı parçaları İstanbul’a götürüp ilgili yere teslim etti. Sultan İkinci Mahmûd Han tarafından (50 kese altın) mükâfatla taltif edildi.