Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Demokratik yönetimleri baskıcı rejimlerden ayıran unsur muhalefetin özgürlüğüdür. İster sevelim, ister sevmeyelim, haksızlığa uğrayan kim olursa olsun, demokratik hayatımızı korumak adına haksızlığa dur demek şarttır.” dedi.

Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına tepkiler devam ediyor. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde basın yayın organlarına yönelik baskı operasyonlarına bir yenisi daha eklendiğini ifade ederek, savcılığın talebiyle Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin Koza İpek Holding’e kayyum atamasını kınadı. Koncuk, “Daha önce de holding bünyesindeki basın yayın organlarının Digitürk, Tivibu, Teledünya, kablo tv ve Türksat uydusundan da çıkartılması için işlem yapılmıştı.” ifadesini kullandı.

Basın yayın organlarına yönelik olarak yapılan bu hukuksuz girişimlerin muhalif düşünen medyanın susturulması çabaları olduğunu belirten Koncuk, demokrasilerin en önemli özelliğinin seçimle işbaşına gelen iktidarın değil, hür bir basın ve özgür bir muhalefet ortamının bulunması olduğunu kaydetti.

Basının özgürce haber yapma ve kamuoyuna sunma hakkının elinden alınmasına tepki gösteren Koncuk, yaşananların hukuk devleti anlayışına sığmadığını vurgulayarak şunları söyledi: "İpek grubuna yönelik operasyonlar basın özgürlüğüne karşı yapılmıştır. Bu anlayış, ülkemizi demokrasi ayıplı ülke durumuna düşürmektedir. Demokratik yönetimleri baskıcı rejimlerden ayıran unsur muhalefetin özgürlüğüdür. İster sevelim, ister sevmeyelim, haksızlığa uğrayan kim olursa olsun, demokratik hayatımızı korumak adına haksızlığa dur demek şarttır. Hukuk ve insan haklarının egemen olmadığı ülkelerde kişisel egolar, şahsi dostluk ve düşmanlıklar belirleyicidir. Bu bir ülke için felakettir. Seçimlere kısa bir süre kala, basını yıldırmaya yönelik bu operasyonlara bir an önce son verilmesini istiyoruz. Sadece kendilerine muhalif yayın yaptıkları için böyle bir muameleye maruz bırakılmak bir hukuk devletinde olmaması gereken en önemli hususlardan biridir. Basın özgürlüğünün olmadığı, basının susturulduğu ülkelerde hukuk tanımaz uygulamaların da devam etmesi durumunda demokrasi yalnızca kağıt üzerinde kalacaktır."