Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 3 Ağustos Pazartesi günü başlayacak olan toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin, “Memur ve emeklinin masada satılmasına izin vermeyeceğiz.” dedi.

Bir televizyon programında konuşan İsmail Koncuk, 2014 ve 2015 yıllarındaki kayıplar istenmeden hangi rakama imza atılırsa atılsın kendisinin yine ‘memur ve emekli satılmıştır' diyeceğini söyledi. Koncuk, geçmiş yıl kayıplarını masaya taşıyacağını ilan ederek, “Türkiye Kamu-Sen o masada memur ve emeklinin hakkı için mücadele verecektir.” ifadesini kullandı.

Türkiye Kamu-Sen’in taleplerini değerlendiren Genel Başkan İsmail Koncuk, şöyle konuştu: “Önce geçmiş hesabı kapatacağız, sonra da 2016 ve 2017 yıllarının çalınmaması için mücadele edeceğiz. Bizim toplu sözleşme görüşmelerinin ertelenmesi teklifini kabul etmemiz için hükümetin ne zaman kurulacağını bilmemiz gerekmektedir ama bu tarihi bilmiyoruz. Hükümet Eylül’de mi kurulur, yoksa erken seçim mi olur bilmiyoruz. Doğal olarak Ocak ayında memur ve emeklinin zam alamaması Türkiye gerçeklerine uygun değildir. Bu nedenle biz Ağustos’ta görüşmelerin başlaması taraftarıyız. Toplu sözleşme metinleri Hükümete göre uygulanır ya da uygulanmaz metinler değildir. Kim gelirse gelsin bunu uygulamak durumundadır.”

“BİZ O TARİHTE BAĞIRDIK VE ‘BÖYLE BİR ŞEY KABUL EDİLEMEZ’ DEDİK”

Koncuk, masada yetkili konfederasyon, Türkiye Kamu-Sen ve KESK’in olacağını hatırlatarak, şöyle devam etti: “2013 yılında yetkili konfederasyon attığı imza ile 123 TL zam aldı. Biz o tarihte bağırdık ve ‘böyle bir şey kabul edilemez’ dedik, ‘masada memur ve emeklimiz satıldı’ dedik ama yetkili konfederasyonun başkanı ve Çalışma Bakanı sayın Faruk Çelik bayram öncesi Arefe günü buna imza attılar. ‘2014 ve 2015 yılları kaybedildi hatta çalındı’ dedik. Geçenlerde Memur-Sen başkanı ‘Türkiye Kamu-Sen ve KESK’in masada olmaları doğru değildir’ diyor ve bizim masada olmamızdan rahatsız olduğunu ilan ediyor. İnsanlar konuşurken nezaketle konuşmalıdır. Söz söylemek bir sanattır. O başkan masada olmamızı hukuki ama meşru görmediğini beyan ediyor. Hukuki olan şeyler meşrudur ve bizim o masada oturmamız gayet doğaldır. O konfederasyon başkanının bu sözleri bir cehaletin göstergesidir. Türkiye Kamu-Sen ve Kesk Genel Başkan düzeyinde orada temsil ediliyor. Siz 2013 yılında o masadan 500 TL alarak kalktınız da biz illa 123 TL verin mi dedik? Bizim o masada olmamız aslında onların da elini güçlendirmektedir.”

“MEMURUN GÜNAHI NEDİR, EMEKLİNİN GÜNAHI NEDİR?”

“Biz taleplerimizi çok iyi değerlendirdik ve üzerinde çalıştık.” diyen İsmail Koncuk, şunları dile getirdi: “2013 toplu sözleşmesinde memurun iki yılı çalınmıştır. 2014’de memur ve emeklinin 912 TL’lik bir kaybı söz konusu. 2015 yılında da Genel seçim öncesi kamu işçilerine yüzde 11.3 zam yapıldı ve 500 TL iyileştirme verildi ama 2015 yılında memura sadece yüzde 6 zam yapıldı, bunun izahı var mı? Elbette işçilerimiz bunu hak etmiştir ama memurun günahı nedir, emeklini günahı nedir? Biz diyoruz ki, önce geçmiş hesabı kapatalım, yanlış toplu sözleşmenin bedelini bize verin diyoruz. Beceriksizce imzalanan toplu sözleşme yüzünden kayıplar var. Alacağımızı verin diyoruz ama hatayı yapanların bunu istemeye yüzleri yok. Türkiye Kamu-Sen masada bunu isteyecektir.”

Koncuk sözlerinin devamında, “2014 ve 2015 yıllarında ki kayıplar istenmeden hangi rakama imza atarlarsa atsınlar ben yine ‘memur ve emekli satılmıştır’ diyeceğim. Biz memur ve emekliye geriye dönük kayıplarından doğan 2 bin TL ve bunun da dört eşit taksitte ödenmesini istiyoruz. 2016 yılının Ocak ayında 2014 ve 2015 kayıpları için yüzde 10 telafi zammı yapılmasını, ayrıca 2016 yılının Ocak ayı için yüzde 6 zam yapılmasını, 100 TL de taban aylığa zam yapılmasını istiyoruz. 2016 yılı Temmuz ayı içinde yüzde 6 daha zam istiyoruz. 2016 yılı için toplam yüzde 22 oransal zam 100 TL’de taban aylığa zam ve iki TL’nin dört eşit taksitte ödenmesini istiyoruz. 2017 yılı için ise yüzde 10+10 zam ve 150 TL taban aylığa zam istiyoruz. Bunlar afaki rakamlar değildir, üzerinde çalışılmış rakamlardır ve tabii bu rakamlar pazarlığa tabi rakamlardır.” taleplerini hatırlattı.

“DİŞE DİŞ MÜCADELE VARDIR”

2013 yılı toplu sözleşmesi öncesi ellerinin çok güçlü olduğuna dikkat çeken Koncuk, “2014 yılında yerel seçimler, ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi ve devamında 7 Haziran’da yapılan Genel seçimler vardı. Hükümeti ciddi anlamda sıkıştırabilirdik ama bu dönemde hak ettiğimiz rakamları alamadı yetkili konfederasyon. Kafalarında memur ve emekli yok, hükümetin elini rahatlatmak düşüncesi vardı. Dünyada sendikacılık dik duruşla yapılır ama Türkiye’de ne yazık ki bu böyle değil. Memurlarımız da bu konuda biraz düşünmelidirler. Korku ile endişe ile sendikal tercihler yapılırsa bu ülkede sendikacılık biter. Mücadele etmeliyiz, tüm dünyada sendikal literatür bellidir. Dişe diş mücadele vardır.” şeklinde konuştu.