Antalya Evrensel Hukuk Platformu Başkanı Avukat Mücahit Gündoğdu, öç almaya yönelik girişimle halka açık anonim şirketlere kayyum atamanın bir çökme operasyonu olduğunu söyledi.

Manavgat'ta açıklama yapan Gündoğdu, İpek Medya Grubu ve şirketlerine kayyum atamanın seçim öncesi halkın haber alma özgürlüğüne bir darbe olduğunu kaydetti. Avukat Gündoğdu, "Şirket nazarında kayyum atamak, parlak bir şirketinde çökmedir. İpek Medya Grubu'na öç almak, şirketlerini batırmak. gazete, radyo ve televizyonlarını susturmak aslında bir anlamda halkın susturmaktır. Halkın doğru ve tarafsız haber alma hürriyetine yapılan bir darbedir. Bu yapılanlar bir anlamda kamunun çehresini karartmadır." dedi.

Kayyum atamanın hiç bir hukuki tarafının olmadığını yapılanların bir anayasal ihlal olduğunu belirten Mücahit Gündoğdu, olayın bir siyasi operasyon olduğunun her haliyle sırıttığını ifade etti.

Siyasi iktidarın, kayyumların tarafsız olması gerekirken kendi yandaşlarını atamasıyla gerçek yüzlerini gösterdiğinin altını çizen Antalya Evrensel Hukuk Platformu Başkanı, şunları ifade etti: "Kayyumların yandaşlar tarafından atanması düşündürücüdür. Yalan ve iftiralarla gündeme gelmiş kamuoyunda havuz medyası olarak bilinen kişilerden kayyum ataması medyayı susturma girişimidir. Bu insanlar kamuoyunda yıpranmış ve tartışmalı hale gelmişlerdir. Kayyum olarak atanmaları bir garabettir. Bir medya kayyum atanması ayrı bir garabettir."

"ANAYASANIN BAĞLAYICI ÜSTÜNLÜĞÜ AYAKLAR ALTINDADIR"

Yeni Türk Ticaret Kanunu'na göre denetim işinin bağımsız denetçiler tarafından yapıldığını kaydeden Gündoğdu, dünya çapında itibarı olan şirketler ile yüksek reytingi olan televizyon kanalına çökmenin ileri faturasının ağır olacağını ifade etti.

Antalya Evrensel Hukuk Platformu Başkanı Gündoğdu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Eğer bir şirket Avrupa normlarında halka açık hizmet veriyor bunun hesabını da açık bir şekilde denetimlerde gösteriyorsa kimse kayyum atayamaz. Kayyum atama hukuksuzdur ve hiç bir geçerliliği yoktur. Bu tür girişimler dikta rejimlerinde olur. Bunun adı siyasi çökmedir. İlkel toplumlara özgü davranışlardır. Yapılanlar tamamen anayasaya aykırıdır. Bunun adı anayasayı tanımamaktır. Anayasa'nın 11 maddesi hükmünce anayasanın bağlayıcı üstünlüğü ayaklar altındadır. Bu işte görev alanlar ve organize edenler ülkede hukuk işlemeye başladığında yakalarını kurtaramaz. "